Veysel Bingöl
@vyslbngl21
Mimar
Mardin
DİYARBAKIR, 1996
577 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Ez ku bume muhtace, nan û hinar,
Kîrê Wali bikim quzê diya Defterdar.
Kentler Belleğiyle Vardır
Suriçi kent dokusu en fazla bu on beş yıllık dönemde tahribata uğradı. Bütün Sur İlçesi “SİT” kararına rağmen talan mantığı ile yandaşlara peşkeş çekildi. Diyarbakır kenti popülizme mahkum edildi.
Böylesine bir atmosferde bu türden duygu yükü ile yaşamayı ancak Diyarbakırlılar bilebilecekti. Bir de Diyarbakırlıları anlamaya çalışanlar.
Okur Takip Önerileri
Galibinin de mağlubunun da biz olmadığını bildiğimiz bu hesaplar dünyasının faturasını ödemek bize(mi) kalmıştı.
O zamanlar böylesine "döl" tespiti yapılmadığından etnik kimlik telaşesi yoktu. Her türden etnik ve dini kimlik bir zenginlik olarak kabul görürdü.
Bir Diyarbekir anlasın beni isterdim, bir de...
Evler içinde oturanlarla aydınlanır
Günaydın 23 Ağustos fabrika işçileri,
Ve traktör fabrikası işçileri,
Ve devlet planı kâtipleri, günaydın
Günaydın uslu çocuklarla kocakarılar
Günaydın zeytin dalı kızlar
#NazımHikmet
Sayfa 69Kitabı okudu
Bir dil ürünü sürgit yasaklanabilir miydi?
Sayfa 61Kitabı okudu
O yıllarda Türkiye'de komünist olmak, anamalcılara göre insanlığın en kötü durumuydu. Hırsız, gangster, katil olmaktan daha kötü... Düpedüz vatan hainliğiydi.
Sayfa 60Kitabı okudu
Her ağaç bir adama benzer. Onlardan bir dal koparmak bir kol kırmak gibi, bir yaprak yolmak bir göz çıkarmak gibi gelir bana. Ben hiçbir adamla, bir ağaçla konuştuğum gibi gıllıgışsız konuşmadım. Ağaçların dilinden anlamayan, toprağın dilinden anlamaz. Toprakla konuşamayanlar en bilgili sesi duymamış demektir. Ne yazık onlara!
Sayfa 55Kitabı okudu
Kentlerimizi, özellikle İstanbul'u yalnızca teknokratlara, uzmanlara bırakmak ne denli yanlış değil mi? Neden kentlerimizin gerçek sahipleri yok ortalıkta ? Nerede kültür adamlarımız, sanatçılarımız ?
Sayfa 51Kitabı okudu
Bugün bile mimarların büyük çoğunluğu, asıl konunun, kültür birikiminin bilincinde bir "kimlik" olduğunun ayrımında değil... Toplumlarından kopuk olarak "geçmiş"le, Batı'nın moda biçimleri arasında gidip geliyorlar. İşi gerçekten bir moda terzisi gibi ele alanlara öykünüyorlar, birkaçı dışında...
Sayfa 44Kitabı okudu
AYASOFYA VE SÜLEYMANİYE
Müzelik olmanın iki anlamı vardır. Biri alaydır, işe yaramazlığı gösterir; ötekisi büyük bir değerin değimidir.
Sayfa 26Kitabı okudu
...kültür altyapısından yoksun bir kimsenin 'yaratması' ancak rastlantısal olabilir.
Sayfa 24Kitabı okudu