Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miss Ann

Miss Ann
@whiteHEARTandHAMMER
* "...Biliyorum, duygusallığım benim sonum olacak..." -Cristine Russell * ️️ ️️
"... Şehrin üstü inci beyazlığında bir dumana bürünmüş. Minareler, kuleler, uçlu, uçsuz bütün şekiller rüyada görülen şeyler gibi uzak, silik. Suların kurşunî yüzü uykuda. İstanbul, gümüş sisli bir sabah rüyası görüyor."
Sayfa 221 - 27. bölüm başı
Reklam
Kabal yine muhteşem bir yere değindi.. Keşke bize de böyle anlatılsaydı..
"Çiçek dansı," diye devam etti Erim. "Kadınlar İlk regl olduklarında kabile bu dansı düzenler, ilk reglin şifası ve büyük bir gücü olduğuna inanılır. İbadet ederler, gecenin sonunda hediyelerini regl olan kişiye verirler. Kadın için doğal yoldan yenilenmenin ve şifalanmanın başlangıcını kutsarlar." "Bizim geldiğimiz yerde kadınlar regl olduklarını saklarlardı," diye iç geçirdi Sıla. "Neden ki?" diye çok tuhaf bir şeymiş gibi sorguladı Şafak. "Bunun ayıp ve utanç verici olduğunu düşünenler olurdu." Sıla başını iki yana salladı. "İnsanlar çok tuhaf." Erim olabildiğince kibar olmaya çalışmıştı. "Ama bu kör bir cehalet. Doğal ve iyileştirici bir döngü neden utanç verici olsun?" "Ok ve yay kullanan sizlersiniz ama asıl gelişmeyen bizleriz." Hâlâ dansı izlerken öylesine mırıldandım.
Sayfa 590 - Erim-Sıla-Şafak-Nova
Bir bankın altına tıkılmış, ek yerlerinden kırmızı taç yaprakları gözüken küçük bir sepeti fark edince, "Onlar ne?" diye sordum. "Çalı çırpı," dedi. "Eskiden her yerde bulunurlardı. Birine rastlamadan evinden dışarı adım bile atamazdın. Buralarda kökünü kuruttular ama otlar böyledir işte. Kökünü kazırsın, dikildiği toprağı yakarsın, yıllarca canlanmaz ama her zaman bir yolunu bulup yine yeşerir."
Sayfa 26

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Görebildiğim kadarıyla hepimizin birer kalbi var. Hepimizin beyni var. Görebildiğim sadece birkaç fark var ve erkeklerin çoğu da o farklı parçayla düşünüyorlarmış gibi görünüyor.
Sayfa 22
"... Bir psikiyatriste içini döken insanlar, bir papazla günah çıkarırken olduğundan daha rahat konuşuyorlardı, çünkü hekimler onlara cehennem ateşinden söz etmiyorlardı..."
Sayfa 150
Reklam
"... İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek..."
Sayfa 87
"...Müzik, adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi..."
Sayfa 81
"...Yıllarca ruhunun derinliklerinde barındırdığı olumsuz duyguların su yüzüne çıkmasına izin vermişti sonunda. Onları gerçekten hissetmişti, artık gerekli değillerdi, gidebilirlerdi..."
Sayfa 81
"...Peki, bugüne kadar enerjisini neye harcamıştı? Yaşamının olduğu gibi devam etmesini garantiye almaya çalışmaya. Anne babası kendisini çocukluğunda olduğu gibi sevmeyi sürdürsünler diye pek çok isteğinden vazgeçmişti - oysa gerçek sevginin zamanla değişip geliştiğini, yeni ifade yolları keşfettiğini bilmiyor muydu?..."
Sayfa 55
"... İlkgençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, gençliğinde, yani şimdi ise, değişmek için çok geç kaldığını düşünmüştü..."
Sayfa 55
Reklam
"...Meydandan yükselen müziğin sonunu işitecek kadar yaşayacak mıydı? Yaşamının sonu için çok güzel bir anı olurdu bu: Akşamüzeri, dünyanın öbür ucundan bir ülkenin düşlerini anlatan bir ezgi, sıcacık, minik bir oda, yoldan geçen yakışıklı genç adam; hayat dolu, nedense durup kendisine bakmaya karar vermiş. Hapların etkisi başlamıştı ve bu adamın onu gören son kişi olduğunu düşündü. ... Veronika, Lijubljana'da bu güzel akşam üstünde, meydanda Bolivyalı müzisyenler çalarken, genç bir adam penceresinin önünden geçerken ölmeye karar vermişti ve gözlerinin gördüğü, kulaklarının işittiği şeyler onu mutlu ediyordu. ... Çok uzun sürmedi. Biraz sonra bilincini kaybetti."
"... Hayat böyledir işte, sonra da kalbine bir bıçak yersin."
Sayfa 59
"...Hayat, kırılmış egolardan daha değerliydi..."
Sayfa 320
"Adınız..." "Cristine Russell." Artık kullandığım isim buydu. Kaybettiğim aşkım Bones'a bir tür saygı duruşuydu bu; Bones'un insanken ismi Crispin Russell'dı. Biliyorum, duygusallığım benim sonum olacak.
Sayfa 21
"...Bones'u terketmiş olabilirdim ama onun hayatıma girmesine sebep olan kişiyi öldüremezdim. Tamam, duygusalım, ne var?..."
Sayfa 12
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.