Pek çok şey öğrendiğim, daha doğrusu öğrenmeye adım attığım (çünkü bu bilgileri sindirmek, gerçekten öğrenebilmek için daha çok yol katetmem gerekiyor) bir kitap oldu ama kolay anlaşılır bir kitap olduğunu söyleyemem (benim açımdan). Kitabı okurken en azından lise düzeyinde fizik, kimya bilmek gerekiyor bence. Çünkü formüller ve yer yer grafikler üzerinden ilerleyen bir anlatımı var. Kısaca kitabı şöyle tarif edebilirim sanırım; diyelim ki üniversitenin ilk yılındasınız ve x'e giriş diye bir dersiniz var. Normalde bu dersin kitabında size bilgiyi verip çekilirler ama bu kitapta yazar, verilen bilgiyi okur daha iyi kavrayabilsin diye uğraşmış, örnekler üzerinden açıklamalarda bulunmuş.
Kabaca, kitap formüle dayalı anlatımıyla popüler bilim kitaplarından, kendini okura anlatabilme gayretiyle de ders kitaplarından ayrılıyor.
Çok tatlı bir kitaptı. Özellikle 9. bölümden sonrasını daha çok sevdim. Hem şiir hem de düzyazı karışık bir anlatımı vardı hikayenin. Ayrıca kitabın içindeki çizimleri de çok çok çok sevdim. Üstelik bu çizimler de Dino Buzzati'ye aitmiş. Bu, kendisinden okuduğum ilk kitap ama kendisini hem bir yazar hem de bir ressam olarak çok seveceğimi düşünüyorum şimdiden.
''Doğru düşünmeyi bilirsen, bir değneği kendi sihirli değneğin yaparsın, gökyüzü senin şapkan olur ve bir su birikintisi de senin büyülü kadehin olur. Nesneler önemli değildir. İnsanlar önemlidir.''