Terk eder kim, zühd edip dünyâyıda
Başlamış dünyâ onun kul olmaya.
Gölgeden yol al, güneşler iste bul;
Şems-i Tebriz nerdedir, yaklaş oğul!
Bulmadan yol, yol bulandan gel de sor
Nûr u Hakk'tır, sen Musâ'ya sor.
Her asâ olmaz ki Músa'nın asâ
Sizde çer çöp, onda döndü elmasa.
Her insan ayrı yoldan gitmede
Herkesin mevkii, vardır yetmede...
Zîra kulun Allah'a en yakın olduğu secde hâlidir.
«وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ
"Secde et, yaklaş." (Alak sûresi, 96/19) buyurulmuştur.
YAKLAŞ
Yaklaş; suda bir tohum çatlatıyor gölgeni
O mecnun pervaneler görmüş rüyada seni
Ve ben, yasak meyvenin çürüdüğü daldayım
Okyanuslara kırgın deli bir kumsaldayım
Yaklaş; mağrur savaşçı sadağında ölmeden
Elif lam ülkesini kaf ikiye bölmeden
Yaklaş ki; nağmeleri kan tutuyor şarkının
Yine viran olmasın minnet burcu korkunun
O gün siyah köprüye ağıt yakan kediler
Seninle göğe giden yolları görmediler
Yürü ıssız köşenin en vefalı yerine
Yürü henüz gelmeyen bir günün mahşerine
Kararmayan gündüzün kalbinde sûra yaklaş
Kır bütün zincirleri ey hayal, nûra yaklaş
Derin bir nefes alıp aşağı eğildim. Ardından kolla- rımı beline dolayarak göbeği göğsüme çıkıncaya dek onu yukarı çektim. Baş aşağı duruyordu ve o leziz vajinası tam ağız hizama gelmişti. Küçük bir çığlık atarak içgüdüsel ola- rak bacaklarını boynurna doladı.
Ah Tanrı'm, şu an onu bu pozisyonda tutarken bile kendimi kaybetmek üzereydim.
Sayfa 29
Hiç ızdırap çekmemiş olanlara ihtiyatla yaklaş; huzur, uzun süreli ızdıraptan sonra gelir.
Sayfa 330Kitabı okudu
Elim ahizeyi sımsıkı kavrarken öylece ayakta dururdum, çıplak ayaklarım soğuk taşlar üzerinde. Her bir kelimenin, her bir notanın kaç vedayla birlikte yolculuk ettiğini düşününce ağlardım. Bir dilden ötekine. Birinden diğerine.
Çünkü sen bu mesajları ben uyurken bırakırdın, sanki nöbetimi tutar gibi.
Çünkü binlerce kilometre öteden bana seslenirdin, "Yaklaş bana."
Sayfa 11
İnsanlar bir ateş gibidir. İhtiyacın kadar onlara yaklaş; ama ateşe nasıl yaklaşmak gerekirse öyle yaklaş!
Hatem-i Esam...