Onlar vahşi değillerdi
Küçücük çadırlarda yaşar
Halı dokuyu resim yapar
Boncuktan kolyeler takar
Dans ederlerdi
Siz inanmayın
General Kastır'ın sözlerine
Tom Braks'lara, Teksas'lara
Tom Miks'lere
Uluslarını savundular onlar
Vahşi değillerdi
Çocuğunun (Sali) geleceği için göçebe hayattan yerleşik hayata geçip İstanbul'a gelen bir aile ayakta kalabilmek için mücadele eder.Sali ise ailesine destek olmak için keman çalarak para kazanmaya başlar.Sali yine keman çaldığı bir gün klarnet çalan Gani ile tanışır.İki çocuk arkadaş olurlar.Acaba Sali ile Gani sonsuza kadar mutlu mu yaşayacaklar yoksa başlarına bir iş mi gelecek?
Yalvaç Ural bu kitabında öyküyü şiirselleştirmiş ve bu da öykünün daha etkileyici olmasını sağlamıştır.Ayrıca yazar bu kitabıyla ödül de almıştır.
İlkokul öğretmenim kitap okumamızı,özellikle de 100 temel eseri okumamızı, isterdi.Bir gün,bir öğrencinin yazın çok kitap okuduğunu söylemişti.Ama öğretmenim de dahil olmak üzere çevremdekilerin hiçbiri "Şu yazarı oku,şu kitabı oku" demedi.Bazıları sadece "Oku." dedi,bazıları ise "100 temel eseri oku." dedi.Peki 100 temel eserde var mıydı Rıfat Ilgaz,Yalvaç Ural,Muzaffer İzgü,Zeynep Cemali...Yoktu elbet. Sadece Dünya Edebiyatı vardı.
Ayrıca kitap okumaktan daha önemli olmalıydı onu nasıl okuduğumuz.Kimse söylemedi bunu bana.Nasıl okuduğumun bir önemi yoktu.Sadece okumalıydım.Her gün birkaç kitap okuyup kitap okuma rekoru bile kırabilirdim.Ama ne anlamı olacaktı ki kitaba nasıl yaklaşacağımı bilmeden veya hiçbir şey anlamadan okuyunca onlarca kitabı!
Belki kitap okumak veya okumamak da bir meseledir.Ama asıl mesele okumayı bilmektir,okuduğunu gerçekten anlayabilmektir.
Çok küçükken bir arkadaşımdan ödünç alıp okumuştum, hatırlayıp kütüphaneme ekledim. Güzel mitolojik öykülerin derlemesidir. Küçük çocuklarınıza temin edebilirseniz faydalı olacaktır.
"...Bir gün hayvanlar kendileriyle ilgili gülmece öyküleri yazan La Fonten'i ormanda yakaladılar. Ve onu doğruca götürüp yargılamak için orman mahkemesine çıkardılar..."
"...Aslan yargıçtı.Sordu:"La Fonten, ne istiyorsun bizlerden? Neden bizleri iyiler kötüler,aptallar akıllılar,güzeller çirkinler,tembeller çalışkanlar,diye; ikiye bölüp birbirimize düşürüyorsun?..."
hem kendi mesleğimden mütevellit hem de çocuk yazınına olan ilgimden severek okuduğum bir kitap. hatta geçenlerde bulunduğum şehirdeki imza fünü vesilesiyle kendisiyle tanıştığım, çocukluğumun Miçosunun yazar-çizeri Yalvaç Ural'ın kitabı yalnızca çocugunuz, kardeşiniz,öğrencileriniz için değil her yaştan okuyucu için de gayet sürükleyici ve başarılı.
Okumak genel anlamda harika şey. Kitap okumakta öyle. Dergi okumak daha bir başka. Küçüklüğümden bu yana dergilere ayrı bir ilgim var. Hatta şöyle anlatayım; her cuma yeni sayısı gelen Miço dergisi vardı. Bakkal tanıdık olduğu için babama ayırttırırdım ve her pazar gazete ekmek almaya gittiğimizde alırdık o dergiyi. İçinden bazen plastik oyuncak benzeri şeyler, yapbozlar vs birşeyler çıkardı. Bulmaca çözerdim, karikatürleri okurdum, bilmeceleri bizimkilere sorardım falan. Bir daha ki pazar gelene kadar canım sıkıldıkça açıp okurdum tekrar tekrar. Yalvaç abi vardı bir de. Yalvaç Ural. Hey gidi günler...
Çocuk kitapları yazarı Yalvaç Ural'ın çocuklara çeşitli konularda denemeler niteliğinde kısa bilgi ve anılar verdiği bir kitap.Evde havyan beslemek,kedisi marsık,doğal sakız kenger,çocuklara küsen martılar,çocuklarda tuvalet deneyimleri gibi konular da çocuklarla eğlenceli bilgiler veriyor.
O güzel atlara binip giden o güzel insanlardan biriyle, Aziz Nesin'le ve onun kıymetli bir eseriyle tekrar beraberiz sevgili okur dostlarım...
Son günlerde 'timeline'larımızın bu değerli aydınımız ve onun eserleriyle dolup taşmasına vesile olan #28388406 etkinliğini tertip eden
Mükemmel bir yazar, mükemmel bir kitap! Bu kitap bana çok şey öğretti açıkçası. Konusu teknoloji bağımlılığı. Konuyu anlatırken birçok bilgiyi ele almış bir kitap. Bu tarz gelişim kitaplarını seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim.