Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Andre Breton

Andre BretonNadja yazarı
Yazar
7.8/10
128 Kişi
545
Okunma
108
Beğeni
8,3bin
Görüntülenme

Andre Breton Gönderileri

Andre Breton kitaplarını, Andre Breton sözleri ve alıntılarını, Andre Breton yazarlarını, Andre Breton yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa Nadja, Nadja kişisi, o denli uzak ki... Ve başka birkaçı da... Ve kim bilir belki Harika'nın, bu kitabın ilk sayfasından son sayfasına dek en azından kendisine inancımın hiç değişmediği Harika'nın getirdiği veya tekrarladığı bir ad var kulağıma çalınan; artık onun adı olmayan bir ad...
Sayfa 130Kitabı okudu
...[hikâyenin] hâlâ koruduğu en iyi umutlarla ve -isteyen inansın istemeyen inanmasın- bu umutların gerçekleşmesiyle, bütünüyle gerçekleşmesiyle; evet, akla ziyan gerçekleşmesiyle, herkesin yaşadığı gibi iyi kötü yaşadım.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Sen misin Nadja? Öbür dünyanın, tüm öte-dünyanın, bu hayatta olduğu doğru mu? Seni duyamıyorum. Kim var orada? Yoksa yalnız mıyım? Ben kendim miyim?
Sayfa 127Kitabı okudu
En tartışma götürmez hakikatlerden çok çok daha anlamlı ve daha vahim sonuçlu safsatalar vardır. Bunları safsata diye kaldırıp atmak, hem yücelikten hem ilginçlikten yoksunluk olur. Bunlar safsata ise, hiç olmazsa onlara, uzaklardan beni karşılamaya gelene kendi kendime atabilmiş olmalıyım o her zaman acındırıcı «Kim var orada [Quivive]?» çığlığını.
Sayfa 126Kitabı okudu
Delilik ile akillik arasındaki iyi bilinen sınır yokluğu, beni her birinden gelen algı ve fikirlere ayrı ve farklı birer değer atfetme eğiliminden alıkoyuyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Bu dünyada, hem de en zorlarından, binlerce mahrumiyet ve feragat pahasına elde edilen özgürlük, verildiği anda kendisinden hiç kısıtsız, hiçbir türden pragmatik mülahazaya yer verilmeden yararlanılmasını ister, çünkü son kertede en basit devrimci form içinde düşünülen, insanın kaderini kendi eline alması olayı -ki aslında insanın her bakımdan özgürleşmesi, ama yanlış anlama olmasın, her bireyin elindeki araç ve imkânlara göre özgürleşmesi demektir- hâlâ uğrunda hizmet edilecek biricik davadır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Kesinlikle biliyorum ki, ben deli olsaydım ve birkaç günden beri hapiste bulunsaydım, sayıklamalarımın kısa bir süre ara vermesinden yararlanarak, o sırada elime geçenlerden birini -tercihen doktoru- soğukkanlılıkla öldürürdüm. Böylece hiç olmazsa zırdeliler gibi özel bir hücrede yer alma hakkı kazanmış olurdum. Belki artık beni rahat bırakırlardı.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bir insanın neden özgürlüğünden yoksun bırakılması gerektiğini hâlâ anlamamaya devam ediyorum: Sade'i hapsettiler; Nietzsche'yi hapsettiler; Baudelaire'i hapsettiler [de ne oldu?].
Sayfa 123Kitabı okudu
Tımarhanelerdeki ortam ve hava öyledir ki, barındırdıkları insanlar üzerinde en zararlı, en delirtici etkiyi icra etmemezlik edemez, hem de [onları oraya götürmüş olan] baştaki delilikleriyle aynı yönde...
Sayfa 122Kitabı okudu
Tıpkı hapishanede haydutlar yetiştirildiği gibi, tımarhanede de deliler imal edildiğini bilmemek için bir tımarhaneye hiç girmemiş olmak gerekir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Peki, ama bana ne öneriyordu? Hiç önemi yok. Yalnız benim kastettiğim anlamda sevgi; -ama sevgi dedimse o gizemli, olasılıksız, biricik, kafa karıştırıcı ve kuşku kaldırmayan sevgi- yani ancak her imtihana dayanıklı olduğu haliyle sevgi burada mucizenin olmasını sağlayabilirdi.
Sayfa 118Kitabı okudu
Her şeyi biliyordum, gözyaşı pınarlarımı okumaya o kadar çok uğraşmıştım ki...
Sayfa 100Kitabı okudu
Sen benim efendimsin. Ben sadece senin dudaklarının bitiştiği köşede soluk alan ya da soluk veren bir zerreyim. Gözyaşlarıyla ıslanmış bir parmağın sükûnetine dokunmak istiyorum.
Sayfa 100Kitabı okudu
Gizemin önünde. Ey taştan adam, anla beni.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ruhun en büyük serüveni de tuzaklar cennetine bu tür bir yolculuk olarak tasarlanabilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.