Craig Silvey, 1982 yılında Batı Avustralya'da dünyaya gelmiştir. Roman yazarı ve müzisyendir.Çocuk öyküleri türlerinde eserler yazmıştır.
Craig Silvey, tarafından kaleme alınan "Tanrı'nın Unutulan Çocukları" büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Maskeli Kahraman ve Çemberin Dışındakiler, yazarın diğer kitaplarıdır.
Kitap hakkında yapılan çoğu incelemede sıkıcı, bitsin diye okudum ifadeleriyle karşılaşmıştım. Fakat kitabı okuduğumda beni ilk sayfalardan içine aldığını, merak uyandırıcı ve sürükleyici olduğunu belirtmek isterim. Kitap, aile ve yaşamının birbirinden farklı olan iki çocuğun karşılaştığı bir cinayeti çözmeye çalışmasını konu edinmiş. Son bölümlere kadar cinayetin nasıl işlendiğini merak ettiriyor. Anlatımı sade ve akıcı olduğu için çok kısa bir sürede okuyabildim. Kitapta anlamlandıramadığım tek nokta kitabın ismi oldu. Iceriğe çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Puan kırma sebebim odur. Okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum.
Herkesin kitaplarda şarkılarda şiirlerde kendinden parçalar bulup altını çizdiğini hepimiz iyi biliyoruz dolayısıyla bu kitap bende de aynı etkileri bırakmıştır öyle ki altını çizmekle kalmayıp bazı yerlerinde hüngür hüngür ağlamışlığım çok vardır çünkü fazlasıyla gerçek duygular barındıran ve gerçek hayattan kesitleri içeriyor bununla beraber arkadaşlığı, kaybedişleri, içe dönük ruhları temsil eden bir eser o kadar güzel yazılmış ki kitabı okumakla kalmıyorsunuz aynı şeyi kahramanlarla beraber yaşıyorsunuz...
Bu kitabı okuduğum için kendimi şanssız hissediyorum.
İçinde ENSEST olan bir kitaba, babasından HAMİLE kalan 14 yaşında bir kıza, ablası karşısında kendini ASARKEN sessiz kalan kız kardeşe, ablası yan odasında BABASI TARAFINDAN TECAVÜZE VE ŞİDDETE uğrarken kendisi kucağında kedisi, elinde kitabı yatağında uzanmış bir kız kardeşe, olayın yanından yöresinden geçmeyen SAÇMA bir karakteri başrol vasfında sunarak bunu da KARAKTER GELİŞİMİ olarak okutan yazara LANET okuyorum.
Olay Laura Wishart'ın cansız bedeninin ağaçta asılı halde bulunmasıyla başlar. Sevgilisi Jasper daha önce konuşmadığı, sohbeti olmadığı Charlieyi alır cinayet mahaline götürür, kızı ağaçtan indirir, bedenine taş bağlar ve barajın içine atarlar.
Ne Jasper öldürmüştür Laurayı ne de Charlie ikisini birden tanımaktadır. Ama hangi akla hizmetse olaya el atar bu iki babayiğit ve cesedi saklarlar. Neden mi? Kasabanın belalısı Jasperın üzerine kalmaması için.
Babayiğit dememe bakmayın biri 13 diğeri 14 yaşında.
Ve ne hikmetse 350 sayfa sonra Laura akıllarına gelir ve cinayeti çözmek isterler. Aman ne çözme, ne çözme.
Boş ve beleş, saçma ve salak. Ne akıl aranır bu kitapta ne de mantık.
Kitabın aldığı ödülleri aklıma yazdım ve bir daha aynı ödülleri alan bir kitabı asla okumayacağım. Çünkü siz böyle bir kitaba ödül veriyorsanız ödülünüz de sizin olsun, kitabınız da. Ha merak etmeyin kitabınız şu anda sokağın başındaki çöp konteynırının içinde.