‘’Akıldışı ama Öngörülebilir’’ çok sevgili bi’ araştırma kitabı. Akademik, kuramsal bi’ içeriğe sahip olan bu kitap ne yönden sevgili buna değineceğim.
Kitabın konusu, son on- on beş senede duyulurluğu yavaş yavaş artan davranışsal iktisat hakkında. Bunu açıklamak için karşılaştırma yapmam gerekirse; klasik iktisat, insanların her zaman minimum
Daha önce "Hızlı ve Yavaş Düşünme" kitabı için yazdığım aşağıdaki inceleme, Dan Ariely'nin bu kitabı için de geçerlidir. Davranışsal iktisadın ufuk açıcı olduğu bir gerçek.
-
Bazı kitaplar vardır, okuduktan sonra kendinizi daha zeki olmasa bile, daha rasyonel hissedersiniz. "Hızlı ve Yavaş Düşünme", onlardan biri.
Aslında insan türü olarak nasıl irrasyonel olduğumuzu anlatan bir kitabı okuduktan sonra daha rasyonel kararlar verebileceğini hissetmek, bir çelişki gibi görünebilir.
Bazılarının kapağındaki "Nobel Ödülü" yazısını görmeyip, zavallılar için üretilen "Kişisel Gelişim" türündeki kitaplarla karıştırabildiği "Hızlı ve Yavaş Düşünme", hayatın olasılıklarla açıklanabilen birtakım gizemlerini çözmek ve düşünme biçimimizi ehlileştirmek için yollar gösteriyor.
Bunu yaparken tatlı bir dil kullanıyor olsa da, zihnimize art arda utandırıcı tokatlar atmaktan geri durmuyor.
Kitabın okunması, benimsenmesi ve içerdiği örneklerin akılda tutulması; bireysel kurtuluşumuza olduğu kadar, mantıksızlığından yakındığımız toplumumuzun kurtuluşuna da katkı sunacaktır. Buna inanıyorum!
Birilerine kitap hediye edeceğiniz zaman, önceliği "Hızlı ve Yavaş Düşünme"ye vermenizi dilerim...
Etik ve itibar Derneği TEİD, iş etiğini Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketlerin yazılı kültürünün temel taşı haline gelmesi nedeniyle Türkiye’nin ileri gelen şirketleri tarafından 2010 Mayıs ayında kuruldu.
Dan Ariely’den Dürüst Olmamanın Ardındaki Dürüst Gerçek Kendimiz başta olmak üzere nasıl herkese yalan söyleriz. Akıldışı ama öngörülebilir ve akıldışının mantığının yazarlarından biri olan Dan Ariely’den etkileyici bir kitap.
Değişen ekonomik ve sosyal düzen ile birlikte şirketler her geçen gün güçlenen ve sürekli genişleyen etki alanlarıyla sadece kendi hissedarlarını ve çalışanlarını değil ülkelerinin hatta dünyanın her ucundaki ülkelerin ekonomik ve sosyal düzenini etkiler hale geldiler.
Şirketlerin varoluş amacının sadece kar elde etmek olduğu günler geride kaldı. Bir şirketin başarısını tanımlayan unsurlar içinde sorumlu vatandaşlık, sürdürürebilir üretim politikalarının etkinliği, inovasyon politikaları ve itibar gibi kavramlar en az finansal veriler kadar önemli bir hal aldı.