1990′lı yıllarda Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu’nun başkan yardımcılığını yürüten Dan Fainaru, şimdi İsrail’de Kool Isreal ulusal yayıncılık şirketinde film eleştirmenliği ve 1. Kanal’da film danışmanlığı yapıyıor.
Benim gözümde 'yuva' sizin anladığınız anlamda ev değildir, uyum gösterdiğiniz -ki benim durumumda bu, bir manzara içinde yol alan bir arabanın içidir- ve önemli olan varmak değil, yolculuğun kendisidir.
Bugün tümüyle unutulmuş bir sözcüktür; yabancılık kökünden gelen xenitis. Bir yabancı demektir, ama her yerde yabancı. Xenos yabancı demektir ama xenitis kendini yabansı bulan biridir ve yabancı olma duygusunu anlatır. Ya da bir sürgünün duygusunu.
Zamanım olsaydı sana kelimeleri satın alan bir şairin hikayesini anlatırdım diyen teo eleniye de film müzikleri için senaryo değil hikâyeler anlatması.
Dan Fainaru'nun, Theo Angelopoulos ile yapılmış röportajlardan oluşturduğu bu derleme, hem yönetmeni anlamak, onun sesini duyabilmek, onun duyarlılığını hissedebilmek için bulunmaz bir şans, hem de sinema alanında yönetmenlerle yapılan röportajlar söz konusu olduğunda çok titiz ve özenli bir çalışma kesinlikle. Kitap Dan Fainaru'nun sunuş yazısıyla başlıyor, ve sonrasında kronolojik olarak "Tatbikat" ile başlayıp "Ağlayan Çayır" ile son bulacak şekilde filmler üzerine yapılmış röportajlarla devam ediyor. Çeviri son derece anlaşılır, ifadeler çok net. Bence Angelopoulos üzerine, kendi sesinden, eşsiz bir kaynak..