Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fahir Armaoğlu

Fahir Armaoğlu20. Yüzyıl Siyasi Tarihi yazarı
Yazar
Çevirmen
8.8/10
478 Kişi
2.006
Okunma
176
Beğeni
8,1bin
Görüntülenme

Fahir Armaoğlu Gönderileri

Fahir Armaoğlu kitaplarını, Fahir Armaoğlu sözleri ve alıntılarını, Fahir Armaoğlu yazarlarını, Fahir Armaoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerikan-Osmanlı ilişkileri Paris Barış Konferansı ile kapanmış ise, Cumhuriyet dönemi Türk-Amerikan ilişkileri de Lozan Konferansı ile başlamıştır.
Milli Mücadele sırasında Atatürk, Amerika ile ilişki kurmaya büyük çaba harcamıştır. Bu çabaların sebebi, Navarin'den sonra Osmanlı Devleti'nin 1830 Antlaşması'ndaki politikasına benzemekteydi. Yani, Türk'e karşı birleşmiş olan Avrupa'ya karşı Amerika ile yakın ilişki kurmaya özen gösterirken, ilginçtir, bu ilişkinin şartı olarak, daima Misak-ı Milli ilkelerini ve kapitülasyonların kaldırılması şartını ileri sürmüştür.
Reklam
Grek Projesi ve Rus faaliyetleri:
1768-1774 Osmanlı-Rus savaşına kadar gitmektedir. Bu savaş sırasında, Çariçe'nin "gözdesi" (aşığı) olan Prens Potemkin, "Doğu Sisteminin Büyük Planları" adı ile, Osmanlı İmpaatorluğunu yıkma amacını güden bir tasarı hazırlamışu. Bu tasarıda, Türklerin Avrupa'dan kovulmaları ve İstanbul merkez olmak üzere, bir Rus prensi'nin yönetiminde bir "Grek Devleti'' nin kurul­ması öngörülmekte idi. Bundan dolayıdır ki, II. Katerina'nın Nisan 1779'da doğan torununa, İstanbul'un kurucusu Bizans İmparatoru Konstantin'in adı verilmiş ve bir çok Rum dadısı Saray'a alınmıştı. Aynı zamanda Rum gençleri için Petersburg'da bir askeri okul açılmış ve tasarlanan "Grek Devleti" için Rum subay­lar yetiştirilmesi hazırlıklarına başlanmıştı. Hatta, Katerina, İstanbul'un Ruslar ta­rafından zabunın bir haurası olmak üzere bir madalya bile hazırlanmıştır
Rusya-Avusturya ittifakı ve Grek Projesi:
Yedi Yıl Savaşları sırasında İngiltere, Prusya ve Hollanda; Avusturya ve Fransa'ya karşı ittifak yapmı şlar ve galip gelmişlerdi. Ö zellikle Avusturya'nın Prusya'ya yenilm esi, b u devleti kuvvetli bir müttefik aramaya sevketti. Avusturya Başbakanı (Şansölye) Kaımitz bu müttefiki Rusya' da bulmuştu. Bunun sonucu ola­rak, 1781
Kırım'ın kaybedilmesi:
1774 Kaynarca Antlaşması ile Kırım Hanlığı'nın ba­ğımsızlığı kabul edilmişti. Bu, Rusya'nın Kırım Hanlığı'nı yıkmak ve kendi ege­ menliği altına almak için aulmış bir adımdı. Nitekim, antlaşmanın imzasından sonra, Ruslar, Kırım'da iç anlaşmazlıklar çıkarmaya, halkı Kırım Hanlarına karşı ayaklanmak için kışkırtmaya ve nihayet Kırım'a asker sevkederek, istediklerini Han seçtirmeye başladılar. 1777'de, evvelce Petersburg'da bulunmuş ve Katerina'nın sempatisini kazanmış olan Şahin Giray'ı, askeri baskı altında, Han seçtirdiler. Rusların bu müdahalesi Kırım Tatarlarının hoşuna gitmediği gibi, Osmanlı Devleti'ni de kızdırdı. Babıali, bu işe müdahaleye karar Yerdi ve o da İstanbul' da bulunan Selim Giray'ı Kırım Hanı tayin ederek, başkent Bahçesaray'a gönderdi. Bu iki Han arasında mücadeleler oldu ve Selim Giray mücadeleyi kaybedince İstanbul'a döndü. Osmanlı Devleti Rusya ile yeni bir savaşa başvurmak istediyse de, Fransa'nın araya girmesiyle bundan vazgeçti. Ve 10 Mart 1779'da Rusya ile yaptığı Aynalıkavak Antlaşması ile , Şahin Giray'ın Hanlığını tanıdı. Fakat Ruslar da asker­lerini geri çekeceklerdi. Ne var ki, Ruslar Şahin Giray vasıtasiyle Kırım'a nüfuz et­meye devam ettiler ve nihayet 1783'te Kırım'ı işgal ve Rusya'ya ilhak ettiler.
Küçük Kaynarca:
Kaynarca Antlaşması'nın en önemli maddeleri, 2., 7. ve 14. maddelerdir. 2. madde ile Kırım Hanlığı'nın bağımsızlığı, yani Osmanlı Devletine olan bağlılığına son verilmesi kabul ediliyordu. 7. ve 14. maddeler ile de, Rus elçisinin Ortodoks uyruklar hakkında Osmanlı Devleti nezdinde yapacağı başvurular nazarı itibare alınacaktı ki, bu 7. madde, bundan sonra Rusya'ya, Ortodoks uyrukları bahane ederek Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasına ve Ortodoks'ların "koruyucusu" rolünü oynamasına imkan sağlayacakur. 14. madde ile de, Rusya, İstanbul'da, bü­ tün Ortodoksların yararlanacağı bir bir kilise yapurma hakkını da elde ediyordu ki, bu yetki, adeta, 7. madde ile aldığı yetkinin bir tamamlayıcısı olmaktaydı. Antlaşmanın 11. maddesi ile de, Rus ticaret gemileri Boğazlar' dan serbestçe gelip geçecekler ve Ruslar bu amaçla münasip görecekleri Osmanlı kıyılarında konsolosluk açabileceklerdi.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.