Bizler dogumumuzla beraber ölümü de yükleniyor ve sıra bize gelene kadar,boğazımıza dayanmış ecel hançerinin keskin yanını unutmak için elimizden geleni yapıyoruz...
Zerdust un macerasını okudukça seveceksiniz..bütün bilgileri sorgulayan bilgiye ac biri bilgiye ulaşmak için herşeyi gözden çıkarmıştır..zerdust de öyle bilgiye ulaşmak icin hem herşeyi göze alıp hem de herşeyi gözden çıkaran biri ..azmi kararsızlığı ve korkusuzlugu takdire sayan ..sonu pek umdugum gibi bitmediyse de amacına ulaşmış olarak olduğunu bilmek güzel..okumanızı tavsiye ederim.
Acımasız bir eleştiri olacak olsa da başlıyorum :
Tanıtım yazısı bile kitabın iç sayfalarından daha mı iyi yazılmıştı ne? gibi bir sorguyla bitti kitap.
Konusu itibariyle ana kahramanın içsel sorgulamalarına, fikirsel aydınlanma anlarına şahitlik etmek, çıkarsamalar yaparken onunla düşünmek istiyorsunuz, ama tüm istekleriniz elinizde patlıyor.
Zerdüşt'ün arayışında 'bilge'ler ile yaptığı sohbetlerin bir iki cümle sonrasında kesilip, 'ben gideyim öyleyse' tavrıyla pat diye bitmesi de cabası..
okunması gereken bir kitap cümlesini de kurmuyorum,kuramıyorum..
Zerdüşt ün hikayesi okuduğum, başka olmadığı için bunu seçtim.
İçinde tanıdık şeyler vardı.
Zerdüşt'ün MÖ 628 yılında Rey'de doğduğuna ve MÖ 551 yılında Tahran yakınlarında öldüğüne inanılır.
Üçüncü yüzyılda Zerdüştlük ve Zerdüşt'ün fikirleri Orta Doğu'da yayılmaya başladı.
Günlük ateş sunma ayinleri Ormuz un ilahileriyle