- Her zaman mutlusun. Bunu nasıl başarıyorsun?
- Başkalarını mutlu ederek.
- Bu çok zor bir iş.
- Evet öyle.
- Peki başkalarını mutlu etmenin sırrı nedir?
- Kendini mutlu hissetmek.
- Bu nasıl olacak?
- Sahip olduklarının farkına vararak.
-Boş ver, dedi Rüzgar.
Bulut ciddi bir ses tonuyla,
-Biliyorsun ki boş vermek, sonbahar yapraklarını çöp kutusuna sığmayacak kadar kocaman bir yığın haline getirmektir, dedi.
Kaşıkları parlatabilmek için biraz patates ununu tava
da iyice ısıtın. Kavrulmasına yakın ateşten alın. Yumuşak bir beze bu undan biraz koyun ve kaşıkları ovun. Artık kaşıklarınız sofradaki yerlerine gururla kurulabilir.
- Sen beni anlamıyorsun. Benim köklerim var. buradan ayrılamam. Seni sevip sevmemekle bir ilgisi yok. Bu benim özelliğim.
- Sen nasıl yerinden ayrılamazsan bende yerimde duramam. Bu da benim özelliğim. Kendini benim yerime koy ve düşün lütfen.