Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feridun Kandemir

Feridun KandemirFahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası yazarı
Yazar
8.8/10
121 Kişi
458
Okunma
27
Beğeni
6,5bin
Görüntülenme

En Yeni Feridun Kandemir Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Feridun Kandemir sözleri ve alıntılarını, en yeni Feridun Kandemir kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu dini tören, buranın adeti… Törenden sonra, Şeyhülharemin bizi tebrik ile dediğine göre, Resulullah Efendimizin Ravza-i Mutahharalarında yanan mumları taşımak şerefi herkese kolay kolay verilmezmiş. Sonradan kulağımıza gelen haberlere göre, meğer bizi bu şerefe layık görerek bu mazhariyete erdiren, çalışmalarımızdan pek memnun olduğu anlaşılan kumandan Fahreddin Paşa imiş.
Sayfa 97 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Fahreddin Paşa:
”Medine’deki Hilal-i Ahmer sıhhiye heyeti burada bir manevi kuvvettir ve eğer heyet geri çekilirse, kalanların manevi kuvvetleri pek fena bir hal alacaktır. Beyaz ay burada durdukça, Kızılay da bir yere gidemez.”
Sayfa 83 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Tren yolculuğu artık en tehlikeli safhasına girmişti. Vagonlar birer ecel beşiği halindeydi. Her an bir asiler baskınına uğramak korkusu vardı. Fakat başka çare, başka yol yoktu.
Sayfa 82 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Fahreddin Paşa, Cemal Paşa’ya:
”Benden yetki ve altın esirgemezseniz Hakk’ın inayeti ve Peygamber’in ruhaniyeti ile burada uzun müddet yaşayabileceğime ümidim berkemaldir. Kısaca şimalde, Medine’yi elimizden kati surette düşürecek bir elim vaziyet kendini henüz göstermiş değilse, bu mukaddes şehri Hazreti Peygamberin Ravza-i Mutahhara’sını mühim ağırlıkların sevkinden sonra, son dakikaya kadar muhafaza ile ecdadımızın Medine’ye, anavatanın kıblegahına yerleştirmiş oldukları bayrağımızın bana kaldırtılmamasını kemali hürmetle istirham ederim.”
Sayfa 76 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Cemal Paşa’nın uzun boylu anlatışı karşısında Enver Paşa’nın bir asker ve kumandan olarak tek diyeceği elbette “Medine’yi boşaltıp bırakalım” dan başka bir şey olamazdı. Askerlik ilmi, kurmaylık kafası sadece bunu gerektiriyordu. Nitekim Enver Paşa da yüreği sızlaya sızlaya da olsa, nihayet: “Peki öyle olsun, boşaltıp bırakalım” demek zorunda kaldı. Fakat bu boşaltma kararı kendisine tebliğ edilen Fahreddin Paşa, beyninden vurulmuşçasına, büyük bir ızdırap içinde, “yapmayın” demekte direndi.
Sayfa 75 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Mustafa Kemal Paşa: “Mademki, Medine’nin boşaltılmasına karar verildi. Sadece bu kararı tatbik etmek için kendisinin Medine’ye gitmesinin münasip olmayacağını ve şimdiye kadar Medine’yi kim müdafaa etmişse, boşaltmayı da onun yapması akıl ve mantığa daha uygun olduğu” görüşünde bulundu. Mustafa Kemal Paşa’nın bu düşüncesi kendince isabetli idi. Anafartalar Kahramanı, şimdiye kadar Fahreddin Paşa tarafından müdafaa edilmiş Ravza-i Mutahhara’yı, düşmana bırakmış görünmek ve memleket ile İslam alemi gözündeki nam ve şerefini gölgelendirmek istemiyordu.
Sayfa 73 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Cemal Paşa, Enver Paşa’ya:
”Fahreddin Paşa toprak üzerinde yatmakta, yaralıları kucaklayıp taşımakta ve en ileri hatta muharebeye bizzat iştirak etmektedir. O, bu vasıflarıyla askerin kalbini kazanmıştır.”
Sayfa 68 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Şerif Hüseyin ise, Ali Haydar Paşa’nın kendi yerine gelişini duyar duymaz: “Ben Kralım.. Kral.. O neymiş?” diye küplere binerek olanca kuvvetiyle dört bir tarafa saldırmaya başlamış.
Sayfa 65 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Şerif Ali Haydar Paşa’nın, Mekke Emiri olarak Medine’ye gelişi, Hicaz çölleriyle çevresinde bazı şeyhler tarafından pek iyi karşılanmıştı. Esasen Ali Haydar Paşa da Hazreti Peygamber sülalesinin hayatta olan evlatları arasında, her bakımdan en seçkinlerinden biriydi. Evlatlarını da kendisi gibi Türk kültürüyle yetiştirmiş ve Türk - Arap kardeşliğiyle beslemişti.
Sayfa 65 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Asi Şerif Hüseyin yerine, Padişah iradesiyle tayin edilip, İstanbul’dan Medine’ye gönderilen Mekke Emiri Şerif Ali Haydar Paşa, Sadrazam Talat Paşa’ya; ”Enver Paşa Hazretleri, kendisiyle vedalaştığımda “Beni evlat kabul ediniz.” demek lütfunda bulundular. Ben de: “Sizin gibi evlat ile iftihar ederim.” Bir evlada düşen vazifeler çoktur, iki gözlerinden öperek yardımını beklediğimi lütfen ihtar buyurunuz.”
Sayfa 62 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
614 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.