Ian Hamilton Sözleri ve Alıntıları
Ian Hamilton sözleri ve alıntılarını, Ian Hamilton kitap alıntılarını, Ian Hamilton en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahilde şimdi Türk esirleri var... Gelip yaralılarımızın yanına çömeliyor, bir nev'i dilsizce konuşuyorlar.
Savaş alanlarında binlerce Türk ölüsü birbiri üstüne yığılmış yatıyor. Değil bir bölge, Gelibolu Yarımdası'nın havası kokan cesetler yüzünden pek iğrenç bir hal aldı.
Türkler, gerçekten cesur ve görüldükleri yerde dehşetli korku yaratıyorlar. Masal kitaplarında değil ama süngü takmış, parıltılar içinde bir uzun insan hattı -Allah Allah - naralarıyla üzerinize koşuyor...
Kalben az çok yakınlık duydukları bir düşmanla da karşı karşıya değiller. Askere defalarca düşmanın ne olduğu anlatıldı, tekrar olundu.
Sayfa 102Kitabı okudu
Ümitlerimiz çok, çok yükselmişti. Kurtarılacak Kudüs mü yoksa Constantinople mu idi ? Ne farkı vardı ?
Sayfa 59Kitabı okudu
Ian Hamiltondan iğrenmemek elde değil.
''27 Haziran 1915...
Çağımızın ekonomik zaferlerinin birinci şartı, İstanbul' u Türklerden almaktır. Her ne pahasına olursa olsun alacağız. Ümit ediyorum ve inanıyorum ki; geleceğin harp okulu talebeleri, büyük bir devleti harakiri yapmaya mecbur bırakmak için, neden bu kıraç ve beş para etmez kayalıkların eteklerinde sıkıştığımızı iyi değerlendirebilecektir.
Bu kayalıklar, Osmanlı Sultanı nın kara kalbine hançerimizi saplayabileceğimiz en ideal yerdir. Biz de hançerimizi onun kara kalbine saplamış bulunuyoruz. Yalnız hançer, etini henüz deldi ve yarasından yeni yeni kan akmaya başladı.
Biz bir metre ilerleyemesek dahi, Halife nin canı alınıncaya kadar, onun kara kanı bu kaba akıtılacaktır... ''
"Insanlar her zaman dogru seyi yaparlar, ancak yanlis sebepler icin."
27 Haziran 1915...
Çağımızın ekonomik zaferlerinin birinci şartı, İstanbul'u Türklerden almaktır. Her ne pahasına olursa olsun alacağız. Ümit ediyorum ve inanıyorum ki; geleceğin harp okulu talebeleri, büyük bir devleti harakiri yapmaya mecbur bırakmak için, neden bu kıraç ve beş para etmez kayalıkların eteklerinde sıkıştığımızı iyi değerlendirebilecektir.
Bu kayalıklar, Osmanlı Sultanı'nın kara kalbine hançerimizi saplayabileceğimiz en ideal yerdir. Biz de hançerimizi onun kara kalbine saplamış bulunuyoruz. Yalnız hançer, etini henüz deldi ve yarasından yeni yeni kan akmaya başladı.
Biz bir metre ilerleyemesek dahi, Halife'nin canı alınıncaya kadar, onun kara kanı bu kaba akıtılacaktır...