Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmet Miroğlu

İsmet MiroğluBin Atlının Akınları yazarı
Yazar
7.4/10
10 Kişi
37
Okunma
4
Beğeni
1.267
Görüntülenme

Hakkında

1944 yılında Bayburt'un Kalecik köyünde doğdu. İlkokulu Kalecik köyünde, ortaokulu Bayburt'da, liseyi Erzincan'da bitirdi. 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'ne girdi. Dört yıl sonra Yeniçağ Tarihi Kürsüsü'nden, 'Fatih Devrinde Osmanlı-Kırım Münasebetleri' konulu lisans teziyle mezun oldu. 1970 yılı Ocak ayında aynı kürsüye asistan tayin edildi. Başbakanlık Arşivi'nde bulunan Tapu Tahrir Defterlerine ve diğer arşiv belgelerine dayanarak, '16. Yüzyılda Bayburd Sancağı' başlıklı doktora teziyle 1974 tarihinde doktor unvanını kazandı. 1976 yılındaki kısa dönem askerlik hizmetini yaptı. 1978'de fakülte tarafından Fransa'ya gönderildi. Fransa, Almanya ve Hollanda'da mesleğiyle ilgili araştırmalar yaptı. 1981 yılında 'I8.Yüzyılda Kemah Sancağı' başlıklı doçentlik tezi ilgili jüri tarafından kabul edildi ve üniversite doçenti oldu. 1989 yılında profesörlüğe yükseltildi. 13 Mayıs 1987 tarihinde 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 38. maddesine istinaden Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü vazifesine tayin edildi. Yıllarca ihmal edilmiş Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerini modern anlamda yeniden yapılandırdı. Üniversite mezunu yüzlerce genç arkadaşımızın bu sahada uzmanlaşmasına vesile oldu. 31 Aralık 1990 tarihine kadar bu görevi yürüttü. Bu tarihten sonra yeniden üniversitedeki görevine döndü. 24 Temmuz 1991 tarihinde Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı oldu. Üniversitedeki görevinin yanısıra, ilk sayısını 1994'ün Mart ayında çıkaran 'Tarih ve Medeniyet' dergisini kurdu ve 23 Ekim 1997 tarihindeki vefatına kadar derginin Genel Yayın Danışmanlığı vazifesini yürüttü.
Unvan:
Akademisyen
Doğum:
Bayburt, 1944
Ölüm:
1997

Okurlar

4 okur beğendi.
37 okur okudu.
7 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yıldırım Gazi ve oğlu Emir Süleyman
Yıldırım Beyazıt Han'ın çok oğlu vardı. Hepsinin de iyi terbiye edilmesini temin etmek için özel hocalar tutmuştu. Emir Süleyman'ın hocası da, pek bilgili ve otoriter imiş. "Şehzâdedir, belki bir gün Osmanlı tahtına geçer padişah olur" düşüncesiyle, hiç müsamaha göstermez imiş. Bir gün canı iyice yanan küçük Süleyman dayanamamış: “Biz senin oğlun değil miyiz baba?" diye sormuş. Yıldırım Gazi, “Hem oğlumsun, hem tahtımın vârisisin! Ne oldu?" deyince, "Madem ki sen Sultan-ı Rum’sun , biz dahi senin oğlunuz, reva mıdır ki hocamız, bizi de, sair oğlancıklar gibi döve, kulağımızı çeke!" Meseleyi anlayan hünkar ferahlamış ve “Demek öyle! Yarın biz dahi seninle hocaya gidelim ve ona öyle bir iş eleyelim ki, âlemlere şağıda olsun…" diye cevaplamış. Buna çok sevinen Süleyman, ertesi günü iple çekmiş. Padişah önce sabah namazından sonra hocaya bir haberci yollamış. Daha sonra da kendisi Süleymanla beraber gitmiş ve seslenmiş: "Bre Hoca! Biz sana oğlumuzu okumaya gönderdik. Sen ne hakla, diğerleri gibi onu da döver, azarlarsın?" Der demez, habercinin getirdiği talimata uyan Hoca, sopasını kaptığı gibi, koca Sultanı kovalamış. Sonra da küçük Süleyman'ı kulağından tutup sırasına oturtmuş. Akşam sofraya geldiğinde babası, "Ey oğul! Hocan ne yavuz kişiymiş… Sana olan hıncından dolayı, bizi dahi kovaladı. Var edebinle otur; okumaya, adam olmaya çalış" diye nasihat etmiş.
Sayfa 36
Okul
Evliya Çelebinin yazdığına göre, Dersaadette iki bine yakın sıbyan mektebi yani çocuk okulu mevcuttu.
Sayfa 286Kitabı okudu
Reklam
Harp daima son çare, daha doğrusu çaresizlik halinde başvurulan bir yoldu...
Bizanslılar artık anlamışlardı ki, bu çarpışanlar, "bu dünya" için savaşmıyorlar.
AB'nin hedefi eninde sonunda Türkiye'yi sömürge yapmaktır.
İsmet Miroğlu
İsmet Miroğlu
- Bilge Dergisi Güz / 6, 1995

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Osman Gazi'yle devlet olmak, Sultan Murad ile Kosova'ya varmak... Fatih ile İstanbul'a girmek, Mimar Sinan'la farklı kıtalara çil çil kubbeler serpmek... Caka Bey'le Adalar Denizi'ne, Barbaros'la Preveze'ye, Kurdoğlu'yla Endonezya'ya sefere çıkmak... Merzifonlu'yla Viyana'dan dönüş... ve Budin'in, Nazlı Budin'in elden çıkışı... Bin Atlının Akınları, Osmanlı tarihinden kesitler aktaran, o günlerin üslubunun tadılabileceği anekdotlarla bezeli bir kitap. "Budin'de fare delikleri bile didik didik yağma edildi. Ertesi gün seksen bir cami olmak üzere, bütün Osmanlı eserleri, temellerine kadar yıkıldı. Sefere iştirak eden Marsigli Kontu, bir çok cami, saray ve kütüphane dolaşarak bulabildiği kadar elyazması eseri kurtardı. Sonra bunlarla memleketi olan Bologna'da bir müze ve kütüphane kurdu." "1568 yılında Kurdoğlu Reis'e yeni bir görev verildi: Portekizliler'in çok rahatsız ettikleri Endonezya'ya sefer yapacaktı. Kurdoğlu'nun görevi, Açe'nin yardımına koşmaktı. Kurdoğlu, yirmi iki parçadan oluşan Süveyş Donanması ile kısa zamanda Açe'ye ulaştı. Osmanlı donanmasının Endonezya sularına girdiğini öğrenen Portekizliler çoktan kayıplara karışmışlardı. Kurdoğlu,önce getirdiği fermanı, Açe Hükümdarı'na sundu..." Detaylar eserde keyifli okumalar...
Bin Atlının Akınları
Bin Atlının Akınlarıİsmet Miroğlu · Babıali Kültür Yayıncılığı · 200540 okunma
312 syf.
5/10 puan verdi
Tarihi Ve Bilinmeyen Kahramanları Öğrenmek İçin Güzel Bir Kitap Lakin Osmanlı Kelimeleri Çok...
Bin Atlının Akınları
Bin Atlının Akınlarıİsmet Miroğlu · Babıali Kültür Yayıncılığı · 200540 okunma