Muzaffer İzgü

Zıkkımın Kökü yazarı
Yazar
8.6/10
2.214 Kişi
11,6bin
Okunma
639
Beğeni
31bin
Görüntülenme

Muzaffer İzgü Sözleri ve Alıntıları

Muzaffer İzgü sözleri ve alıntılarını, Muzaffer İzgü kitap alıntılarını, Muzaffer İzgü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... "Beni de götürün," demek isterdi. Ökkeş'in babası, sandala elindeki eşyaları yerleştirirken köpek havlamaya başlamişti. Ökkeş: "Buba," dedi, "Karabaş'ı da götürsek ya..." "Oğlum hiç olur mu?" "Olur be buba..." "Olmaz oğlum, ne der sonra elâlem bize, bir balığa gidiyorlar, köpek de yanlarında diye..." Ökkeş: "Ben bir büyüyeyim, balığa giderken hem köpeğimi, hem de horozumu, sandalda yer kalırsa eşeğimi bile götüreceğim." ...
Ekmek almam, su içmem, giysi almam yaprakla örtünürüm.
"Ne iş yaparsın bakalım sen?" "Memurum." Kitabın arkasına baktı: "Hem memursun, hem de bu parayı verip nasıl alabiliyorsun bu kitabı?" "Sigaram, içkim yok, geceleri de evden hiç dışarı çıkmam."
Sayfa 129 - Bilgi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ökkeş: "Karabaş beleş mi?" diye sordu. Salcı: "Hı," dedi. Ökkeş o zaman Çerçi Yusuf'un yanına yaklaştı: "Yusuf Emmi, madem beleş, Karabaş bir daha karşıya gitsin gelsin?" "Niye ki?" "Çok hoşuna gitti de." Salcı da, Çerçi Yusuf da güldüler.
Adam güldü: "Oğlum sıpagetti," dedi. "Sen dayına söyle o bilir." Ökkeş aşağıya indi. Dayısina: "Dayı," dedi. "O dairedekilerin eşeklerini yakalayıp gelecekmişiz." Dayısı: "Anlamadım," dedi. "Oğlum apartmanda eşek ne arar?" "Eşek değil, dayı, eşek yavrusu. Onu kaçırmışlar, yalnız nereye kaçtığını söylemedi , dayın kaçtığı yeri bilir, tutun gelin," dedi. Dayısı: "Onlar sana öyle sõylememişlerdir." "Söylediler dayı, sıpagetti dediler." Dayısı kahkahayla güldü. Yengesi de güldü. "Ah Ökkeş ah, oğlum o makarnadır." "Makarna mı? Amanın o ne biçim makarna?" ...
"Yem geçirmekle olmaz ki," dedi. "Balığın ne zaman yakalanacağını bilmek gerek emmi."
Reklam
Köylüler, sevinçle bagrişmaya başladilar: "Geliyorlar, onlar." Hemen birkaç genç oradaki bir sandala atlayarak kürek çekmeye başladılar. Iki sandal birbirlerine yaklaşınca, köylülerden biri Ökkeşleri 'in sandalına atlayarak, babasının elinden kürekleri aldı: "Oh, çok şükür kurtuldunuz," dedi. Artık köylüler iyice anladılar, gelenler Ökkeş'le babasıydı. Sandalı bile tanımışlardı. Nine ne yapacağını bilemiyor, bu kez de sevinçten ağlıyor : Ökkeş' im, oğlum, " diyordu.
Sayfa 111Kitabı okudu
... Bir gün kendisi de bir yığın balon alacaktı, balonu olmayan çocuklara bedava dağıtacaktı.
ÖKKEŞ KAPICI Mevsim yazdı, ama yine de yolun iki yanı zümrüt gibi yemyeşildi. Biber bahçeleri, domates bahçeleri olabildiğine uzanıyordu, Bu bahçelerde insanlar, ellerinde küfeleri ürünlerini topluyorlardı. İçlerinde çocuklar da vardı. Ökkeş, bu çocuklara bakarak kendini çok mutlu hissediyor, içinden: "Onlar çalışıyorlar, bense lstanbul'a gidiyorum, diyordu. Ardından da: "Ama başka zamanlar ben de onlar gibi çalışıyorum!" diye düşünüyordu. Bu bahar babasıyla birlikte az mı çalışmışlardı, o fasulyeleri, biberleri, o salatalıkları dikmek için. Hele kabaklar, az mi üzmüştü onları? Kabaği ekeceksin, onlara ark açacaksın , kabak küçücük çıkınca onu devireceksin, sürgününe yol hazırlayacaksın. Bir zaman sonra kabak, kocaman çiçeğini açacak, birkaç gün sonra da ciçek taç yapraklarını dökecek , tam ortasında bir kabak oluşacaktı. Salatalık da öyleydi. O da çok bakım isteyen nazik bir bitkiydi Ökkeş , bunları düşünüyordu. Cip yürüvor. köyleri dağları hep geride bırakıyordu. ...
Bugünlerde politika pek sululaştı.
Sayfa 119 - Bilgi YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.