Nedim Göknil sözleri ve alıntılarını, Nedim Göknil kitap alıntılarını, Nedim Göknil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İnsanoğluna özgü muhteşem üç duygu var, sevgi, nefret ve korku... Bunları sonuna kadar hissetmeden, sınırlarını sonuna kadar zorlamadan yaşayan insan, bence sadece bu dünyada gereksiz yer işgal etmiş bir organizmadan ibaret.”
“Niye diye düşündüm, daha büyük, daha geniş, daha yüksek? Neydi insanoğlunu böyle bir yarışa sokan, tarih boyunca, kişisel onur mu, milli gurur mu? Üstelik bir gün geçileceğini, birilerinin daha görkemlisini yapacağını bile bile.”
“Bir Türk boş bir arazi veya yeşil bir alan gördüğünde ilk olarak buraya kaç bina, kaç daire sığdırırım diye hayal kurar ve birkaç istisna hariç, dahi mimarlarımız ve kalfalarımız da kabus tasarımlarıyla bu hayalleri gerçekleştirirler.”
“İnsanın niye çoğu kez bakıpta görmediğini, görüpte algılamadığını, niye algılamaya çaba göstermediğini düşündüm. O kadar çok şey vardı ki yaşamımızda, her an, uzanıp dokunulmayı, gözlemlenmeyi, anlaşılmayı, beğenilmeyi, sevilmeyi bekleyen.”
“...dünyadaki tüm dillerin kelime hazneleri birleştirilse ve tek bir lisan yapılsa, biz yüne beceremeyecektik hislerimizi siyah beyaza dökmeye. Bizim dokunmaya gereksinimiz vardı.”
“Böyle anları yaşadınız mı bilmiyorum ama o kadar anlatması zor bir his ki. Binlerce düşünce zihninizden geçiyor, yüzlerce sözcüğü mantıklı bir dizine sokmaya çalışıyorsunuz ve bunları ağzınızı açıp sesli ifade etmeye çalışıyorsunuz. Ama olmuyor.”
"Catharsis" sözcüğünün anlamını biliyor musun?" diye sordu. "Hayır!" dedim..."Dibe vurmak ve sonra yükselmek, arınmak, yeniden doğmak, Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğmak".
İnsan insana bu kadar aç olabilir mi, o an anladım olabiliyormuş demek. Onu orada avucuma almak, cebime koymak, bir yüzük gibi parmağıma takip ömür boyu bir daha yanımdan ayırmamak istedim...
Tanrı'ya gelince... Ona hiç kızmıyorum. Çok iyi anlıyorum niye adil olmadığını, niye herkese sevecen davranmadığını, niye bazılarını daha kayırdığını, niye zaman zaman cezalandırıcı olduğunu. Taşıyamayacağı bir yük yüklemişti insan onun sırtına, kendi halledemeyeceği her çözümü ondan beklemiş, çözüm gelmeyince de kızmış, küsmüş ona.