Eminim birçoğunuz bu seriyi görmediniz. Ben de görmemiştim tabii ki pek ortalıkta görünmeyen serileri daimi avcısı kankamin gözünden kaçmamış. Yetmedi bana da oku oku diye verdi. Hatta mutlaka okuuuu dedi sanki elli tane kitabı bende yokmuş gibi.
Ama dediği kadar varmış. Pek bi beğendim. Hikaye evreni diğer okuduğum tüm fantastik evrenlerden ayrı, alışılagelmişin dışında. Zibilyon sayıda fantastik evrene hakim olduğum düşünülürse, benim için çok farklı bir seri başlangıci oldu.
Hikaye anlatıcısı Corwin bir hastane yatağında uyanıyor ve orada olmaması gerektiğini hissediyor, bir şeyler yanlış. Çünkü hafızası tamamen kayıp. Hemşirenin şüpheli iğnesi de öyle hemen harekete geçiyor ve hastaneden kaçıyor ama onu oraya kimin yatirdigini öğrendikten sonra. Ve öğreniyor ki Amber denen bir yerin sürgü prensiymiş. Bunları nasıl öğreniyor biliyor musunuz?
Karşısına çıkan herkesi her şeyi hatırlıyorum izlenimi verip kandırarak. Sonra Amber'e girmek için yollara düşüyor ve evet aynı yalan taktiği ile. Ve öğreniyor ki Amber yaratılan evrenlerin başlangıcı, diğerleri ise onun gölge evrenleri. Ve her Amber prensi ya da prensesi bu evrenleri hayal edip şekil verebiliyor. Ama en önemli parça hafıza yani hatirladikca yapabilir. Eh Amber'in tahtını gasp eden kardeşini ordan indirmek, pek sevgi dolu olmayan diğer kardesleriyle de ilgilenmek zorunda.
Eh Epope nasıl sevmesin? Nasıl dehşet ve ibretle tavsiye etmesin?