Türk diplomat ve siyasetçi.
Ayşe Önal'ın kızıdır. Londra Westminster Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdikten sonra yüksek lisansınıLondon School of Economics'de tamamlamıştır. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca ve giriş seviyesinde Arapça, Farsça bilmektedir. Uluslararası işaret diliyle de konuşabilmektedir.[2]
Şafak Pavey, Michelle Obama (sol) ve Hillary Rodham Clinton (sağ) ile2012 Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü töreninde.
Birleşmiş Milletler'deki Engelli İnsan Hakları Sekreterliği görevini bırakarak 15 yıl sonra Türkiye'ye geri dönmüş,[3] 12 Haziran 2011 seçimlerine girip Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 1. bölge 5. sıradan milletvekili seçilmiştir.[1] İsviçre Zürih'te,Cenevre Üniversitesi'nde sanat eğitimi aldığı dönemde beyin tümörü teşhisi konulmuş arkadaşını trene bindirmeye çalışırken geçirdiği bir kaza sonucu sol kol ve bacağını kaybetmiştir.[4] Bu durumu, Zürih Üniversite Hastanesi'nde tezkonusu olmuştur ve bu çalışma kitap olarak yayımlanmıştır.
Türkiye-Güney Kore Parlamentolararası Dostluk Grubu üyesi ve Türkiye-Norveç Parlamentolararası Dostluk Grubu başkanvekilidir. 30 Temmuz 2012 tarihi itibariyle Cumhuriyet Halk Parti Merkez Yönetim Kurulu'nda Doğa Hakları ve Sosyal Poltikalardan sorumlu Genel Başkan yardımcılığı görevini yürütmektedir.
Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaptı. Şafak Pavey bir kaza sonucu kolunu ve bacağını kaybediyor. Kendi deyimiyle yalnızca vücudunun bir kısmını değil umutlarını eşini hayallerini de kaybediyor..
Annesi ile beraber uzun bir süre maddi manevi bir çok zorluğa direniyorlar..
Onları en çok yoran, yaralayan tedavi süresince yaşadıklarını da günlük tutarak bu şahane kitabı oluşturuyorlar...
Okurken çoğu zaman duygulandım.
Bir anne için evlat ne demek biliyorum ama bir evlat için annenin gücünü çok daha iyi anladım.. küllerinden doğan bir anne kızın hikayesi ;
"13 numaralı peron".
Keyifle okuyun..
Şafak Pavey’in kitabı olduğundan tesadüfen görene kadar haberim yoktu. Oldukça ilgimi çekti. BM barış gönüllüsü olarak, reform hareketlerinin görüldüğü 2000’li yıllarda büyük bir heyecanla gittiği İran’da başından geçen olayları, izlenimlerini anlatmış.
Anılarını ‘Faydasız Balkonlar Diyarı’, ‘Hicap Hikayeleri’, ‘Nükleer Gurur’, ‘Diplomat Hayatı’,
<< Kolay anlatılıyor öyküler,kolay yazılıyor.Kolay yaşanmıyor oysa...>>
Bence kitapta birkaç yerde geçen bu alıntı , adeta kitabı özetliyor...
Şafak Pavey'in,İsviçre / Zürih tren istasyonu 13 numaralı peronda yaşadığı kaza ve sonrasının anlatıldığı,hani Allah düşmanımıza da vermesin diyeceğimiz bir olay ve sonrası yaşananlar...
Tavsiye eder,iyi okumalar dilerim.