Gazeteci, yazar ve eğitimci Sami Nafiz Tansu 6 Şubat 1906'da Köprülü / Makedonya'da doğdu. Balkan Savaşı'ndan sonra ailesi İstanbul'a göç etti. Öğrenimine, Üsküdar-Paşakapısı'ndaki Fıstıklı İlkokulunda başladı. Daha sonra İstanbul Sultanisi'ne geçti. İlk, orta ve lise öğrenimini orada yaparak 1925 yılında mezun oldu. İstanbul Darülfünun Edebiyat ve Hukuk şubelerine aynı zamanda devam etti. Tarih-Coğrafya Bölümü sınavını verdi ve 1928'de Hukuk Şubesinden mezun oldu. Öğretmenliğe İzmir Muallim Mektebinde başladı. Sonra Ankara Lisesi'ne tarih öğretmeni ve müdür yardımcısı oldu. 1934'te İstanbul Kabataş Lisesi'ne nakledildi ve aynı zamanda Boğaziçi Lisesi'nde ders verdi. İzmir'e bulunduğu yıllarda Vakit ve Son Saat gazetelerinin İzmir muhabirliğini yaptı. Çalışmalarını Ankara'da muhabirlik ve yazarlık yaparak sürdürdü. İstanbul'a dönünce Tasvir-i Efkar, Vatan ve sonra Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı. Milli Eğitim Bakanlığı onu, sanat tarihi alanında uzmanlık eğitimi alması için İtalya'ya Roma Üniversitesine gönderdi. 1947'den 1949'a kadar iki yıl Roma Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. 1949-51'e kadar da sanat tarihi doktorası sınıflarına devam etti. İtalya'da iken Cumhuriyet'in Roma muhabirliğini de yaptı.Yurda dönüşünde Galatasaray Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. Çeşitli fırsatlardan faydalanarak Avrupa'nın hemen her tarafını gezip gördü. Son yıllarında Rusya'ya ve Japonya'ya gitti. Bu gezi izlenimleri ile çeşitli yazıları sırasıyla Milliyet, Cumhuriyet, Yeni Sabah, Dünya, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde çıktı. Samih Nafiz Tansu 1976 yılında İstanbul'da öldü.
"Biz vatan çocuklarıyız, milli haysiyetimize büyük bir hassasiyetle bağlayıp, şerefsiz teklifleri kabul edemeyiz. Bu uğurda lazım gelirse hepimiz canlarımızı severek fedaya hazırız!"
Yalnız Enver Paşa Sirkeci garından trenle yedi gün için Almanya’ya hareket ederken maiyetindeki en salahiyetli kimselere, benim sayın başkanım Teşkilat-ı Mahsusa’nın o zaman mühim şahsiyetlerinden biri olan bugün emekli Süvari Albayı bulunan Hüsamettin Bey’e:
- “Ben gelinceye kadar Yakup Cemil hakkındaki hüküm ne olursa olsun infaz edilmesin, benim avdetime bırakılsın!” demişti. Fakat Harbiye Nazırı Vekili olan Talat Bey, Enver Paşa’nın seyahatini fırsat bilmiş ve hükmün infazı için derhal emir vermişti.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR
Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa...
Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰
Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
Samih Nafiz Kansu da uzun zamandır listemde olan yazarlardan biriydi. Uzun zaman sonra ona da kavuştuk. Şeyh Şamil gerçekten saygı duyulan bir karakter. Şuan bir Kafkas Türk’üne sorarsanız sizde hayranlık uyandırabilecek bilgiler aktarabilir. Hoş, Ruslar bile saygıyla karışık bakarlar kendisine. Gerçi Ruslar için düşman bile dürüst ve karakterli
Samih Nafiz ismini daha evvel duymuş muydunuz? Bizim çok fazla okunan ya da bilinen bir yazarımız olmayıp hayatını adadığı tek dönem ve o dönemle ilgili yazılarıyla bilinir. Tarih öğretmeni olması dolayısıyla araştırmaları değerledir ve onun kitapları çok az olduğu için her sene en fazla 1 tane okurum, hepsini hemen bitirmem. En son zaten 3 yıl
Kitabın adına aldanıp ittihatçıların vatan ve millet yolundan döndüğünü düşünerek okumayın çünkü bu kitabın muhtevası bazı gizli hadiselerin ve özellikle gözardı edilen politikaların iç yüzünü anlatıyor. Mahmut Şevket Paşa suikastini, Talat Paşa ile olan çekişmelerini, Babı Ali baskınını, İttihat ve Terakki içinde dönen kabine değişikliğini, umumi harbe girişi, Yakup Cemil ve İstiklal Mahkemesi vakıalarını kayda değer bilgiler aktararak anlatıyor. Bilhassa Talat Beyin zekasına, gücüne ve diktatörlüğüne şahit olmak istiyorsanız bu kitabı okumanız gerekir. Bunların dışında o zamanın havasını solumak için çok fazla betimleme yapıldığı için biraz bunaltabiliyor.