Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serpil Tezcan

Serpil TezcanFabien’in Suçu Ne? yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
5
Beğeni
2.344
Görüntülenme

Serpil Tezcan Sözleri ve Alıntıları

Serpil Tezcan sözleri ve alıntılarını, Serpil Tezcan kitap alıntılarını, Serpil Tezcan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayat dediğin sıralı doğumlardan, sırasız ölümlerden ibaret.
Bir hayat başka bir yaşam içinde, yön bulmaya çalışacaktı. İşsizlik ya da maddiyat değildi mevzu, insan varlığına sığınmaya muhtaçtı.
Reklam
- O gece ne oldu? - Hangi gece? - Oyun oynamayın biliyorsunuz hangi gece olduğunu. - O gece geride kaldı GRİ perdelerin arkasına sakladım....
Sayfa 94
Umudumuzu yitirmiş vaziyette döndük geliyoruz. Mustafa; - İyi ki yanlış adres. Ya gerçekten doğru olsaydı. Anneni bulmadan kaybetmiş olacaktık.Birkaç adım uzaklaşmıştık ki; konuştuğumuz kız arkamızdan seslendi. - Bakar mısınız! - Ne oldu bacım? - Aklıma geldi. Yolun sonunda bir bakkal var. Orayı işleten kadının kız kardeşinin adı da Zahide’ydi galiba. İsterseniz bir de oraya sorun. - Teşekkür ederiz bacım. - Önemli değil. Keşke senin gibi bir kardeşimiz olsaydı. Yolun sonunda ki bakkala vardık. Ben bir kenarda durdum. Olacakları bekliyorum. - İyi günler abla, biz birini arıyoruz. - Buyurun kimi arıyorsunuz. - Zahide adında birini tanıyor musunuz? Şu memleketliymiş. - Hayırdır ne yapacaksınız? Neden arıyorsunuz? - Biz Kırıkkale’den geliyoruz. Çok önemli bir konu vardı da. - Ne dediniz? Kırıkkale’den mi? Yoksa sen Aykut musun? Aykuuut diyerek bayıldı. * İçeriden birileri çıktı. Konu komşu koşuşturdu. Su kolonya derken kadın kendine geldi. - Yavrum benim sen Aykut’sun değil mi. Tıpkı annene benziyorsun. Seni hemen tanıdım. Kopya gibisiniz. Annenle yıllardır bu anı bekliyorduk yavrum. Ben senin teyzenim. - Peki ya annem yaşıyor mu? Sen ondan haber ver. - Dur acele etme hele kendime geleyim bir. Oh Allah’ım. Annen yaşıyor şükürler olsun ,ama burada değil yurtdışına gitti. İkinci kez evlenince kocasıyla birlikte Avustralya’ya yerleştiler. Ama annen hep haberini bekliyor. Umudunu hiç kaybetmedi. Giderken bana” abla göreceksin Aykut benim oğlumsa beni arayıp bulacak” demişti.
Sayfa 145 - bedaKitabı okudu
Arkamdan bakıpta, gidiyorum diye sakın üzülme, ben senden gideli çok oldu
Sayfa 5 - gece kitaplığı yayınlarıKitabı okudu
Başka bir yaşam biçimine adım attığım bu ortamı kabullenmek, kadere boyun eğmek çaresizlikten başka bir şey değildi. Bu yaşamın neresinden tutup da mutlu olacaktım acaba? Yaşadığım bunca şeyden sonra yaradanın layık gördüğü bu muydu? Zavallı Aykut, zavallı Senay! Siz isteseniz de, istemeseniz de evcilik oyunu başladı artık. Daha düğünün ertesi gününde kayınpederim; - Ne o? Karının koynundan kalkıp işe gitmeyi düşünmüyor herhalde? diyordu. Aklınca şaka yapıyordu, gevrek gevrek gülüyordu. Oysa ben erkenden kalkmıştım. Suratım asıldı. Odama girerek derin derin nefes aldım.
Sayfa 114 - bedaKitabı okudu
Reklam
alperen bugra
** Hayat böyle bir şey; kadere isyan, kısmete şükür! **
Sayfa 32 - gece kitaplığı yayınlarıKitabı okudu
Okuyun!
- " Annemin resmi bu" kime yaptırdın bunu? Şoför kekelerken Maya yüksek sesle bir daha sordu, - Bu resmi kim yaptı Ömer amca, nerden aldın bunu? - Ne bileyim, Sıradan bir ressamdı, - Hemen beni bu resmi yapana götüreceksin. Hemen! Şoför hiç itiraz etmedi, çünkü artık oda bu yükten yorulmuştu. Ne olursa olsundu artık, Maya’yı köyündeki eve götürüyordu. Yol boyunca hiç konuşmayan Maya, çok şaşkındı, ne düşüneceğini bilemez halde, o günü anımsıyor, tekrar tekrar resime bakarak, Fabien’in saçları, resimde nasıl çizikler bırakmıştı, aynen hatırlıyordu, sevişirken oluşan çiziklerdi bunlar " imza" gibi.
Sayfa 151 - gece kitaplığı yayınlarıKitabı okudu
- Dolgu yapmanızı istiyorum. Şu metre kareye, ne kadar metre küplük hazır beton gerekiyorsa, akşam şu saatte getirin. Bu konuşmaları duyan şoför patronu ile konuşmaktan vazgeçip geri dönmüştü. Tim telefonla şoförü arayıp, gelmesini söyler. -Akşam bir davete katılacağım, alkol alabilirim sen götür -Peki efendim Aklından geçenleri düşünmemeye çalıştı şoför. Çünkü Tim uzun zamandır kendisi kullanıyordu arabayı, şoför istemiyordu. Üstelik alkolde kullanmıyordu artık. “Görev görevdir” Akşam patronunu davete götüren şoför oradan ayrılmaması gerektiği halde, gidip gecenin sonuna doğru patronunu almaya gelmişti ve alkollu olmayan patronunu alarak, çiftliğe dönmüşler di. Patron evin önünde inmemişti, garaja kadar geldi, sığınağın ön tarafında, yerlere dökülmüş ıslak beton kırıntılarını görünce ayakkabısının burnu ile iterek sinirli bir şekilde - Temizle şunları kurumasın deyip ayrıldı. Fabie’nin kaldığı bölümün havalandırmasından çekilen hortumdan, etrafa saçılan betona bakan şoför, öylece donup kalmıştı.
Sayfa 119 - gece kitaplığı yayınlarıKitabı okudu
Yunus Emre
Hayat dediğin sıralı doğumlardan, sırasız ölümlerden ibaret.
Sayfa 43 - gece kitaplığı yayınlarıKitabı okudu
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.