T. E. Lawrence Sözleri ve Alıntıları
T. E. Lawrence sözleri ve alıntılarını, T. E. Lawrence kitap alıntılarını, T. E. Lawrence en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye (Osm. İmp.) artık can çekişiyordu ve Türkiye'yi bu durumdan kurtanp sağlığına kavuşturacak ciddi bir ameliyata ihtiyacı vardı.
Meraktan uzak bir tevekkül ve zihin yapıları olan Araplar, sınırlı ve dar kafalı insanlardı. Canlı ama yaratıcı olmayan bir hayal güçleri vardı.
Samilerin genel görünüm itibariyle esnek bir inanç biçimi bulunmamaktaydı. Her şeyi net renklerle, ve siyah ya da beyaz olarak yani sadece dış hatlarıyla görüyorlardı. Dogmatik bir inanç sistemi vardı bu insanların; şüpheyi küçümsüyorlar ve bizim modern yaşamdaki çelişkilerimizi hor görüyorlardı. Metafizik güçlüklerimizi ve kendi kendimizi kıyasıya sorgulamamızı, sigaya çekmemizi bir türlü anlayamıyorlardı. Bu insanlar, sadece hakikatin ve hakikat olmayanın, inancın ve inançsızlığın bulunduğuna inanıyorlar; bizim farkh renklerden ve gölgelerden oluşan düşünce biçimimize pek anlam veremiyorlardı.
Lawrence ın Araplara bakışı..
Bu aşağı yaşam formlarını görünce gururumu inciten, hoşuma gitmeyen bir durum ortaya çıkıyor, onların varlığı bende, insan türü üzerinde köleci bir düşünce yaratıyordu. …. Bizimkilerden açıkça farklı olan yüzler hoş görülebilirdi, fakat bedenlerimizin aynısına sahip olmaları acı vericiydi.
Sayfa 69Kitabı okudu
Araplar, klasik Yunan ve Latin kültürlerinin muhafaza edilmesinde ve Orta Çağ boyunca yaşatılıp yeşertilmesinde gerçekten büyük hizmetlerde bulunmuşlardı.
Bölüm 11
Yüz millik kısa bir yolculuk için kumanya taşımak, Araplar tarafından kadınsılık olarak değerlendiriliyordu.
Sayfa 94Kitabı yarım bıraktı
Savaşı biz kazanırsak bu vaarlerin ölü bir belge olacağı başından belliydi ve ben, Arapların dürüst bir danışmanı olsaydım evlerine gitmelerini ve böyle şeyler için savaşıp canlarını tehlikeye atmamalarını öğütlerdim. 32
Sahtekarlığı göze aldım, beni m kanıma göre Doğu'da bizim ucuz ve hızlı zaferimiz için Arap yardımı gerekliydi ve kazanıp sözümüzü tutmamamız kaybetmekten daha iyidir. 32
Sayfa 32Kitabı yarım bıraktı
Çok tuhaf bir partiydi-Cidde
Önceden Türk Odası'nın Başkan Yardımcısı; şimdiyse Osmanlı İmparatorluğıi'na karşı başkaldıran Arap Devleti'nin Dış İşleri Bakanı olan Abdullah başta olmak üzere, Sudan'daki Kızıl Deniz Vilayeti'nin Valisi Wilson, Majesteleri Mekke Şerifi Hüseyin, Gorst, Kitchener ve McMahon'dan sonra Kahire'deki Şark Sekreteri Storrs, Young, Cochrane, orada parazitlikten başka bir şey yapmayan ben; Mısır ordusunda bir general olan ve Araplann ilk başkaldın hareketleri sırasında Serdar tarafından görevlendririlen müfrezeye komuta eden Seyid Ali; önceden İtalyanlara karşı Kuzey İ\frika'da direniş savaşı veren Türk ve Sünüsi güçlerinin komutanı, İttihat ve Terakki partisi içerisindeki Arapları temizleyen, Lozan Antlaşması'nı onayladığı için Türk Hükümeti tarafında idama mahkum edilen ancak Londra'da yayımlanan The Times Gazetesi ile Lord Kitchener'in aracılık etmesiyle kurtanlan Enver Paşa'nın rakibi, şimdiyse düzenli Arap ordularının Başkomutanı Aziz el Mısri gibi kişiler vardı akşamki partide.
Araplar için diyor
Beceriksiz ve renk körüdür;bedeniyle ruhu sonsuza dek ve kaçınılmaz olarak uyuşmayandır.Aklı tuhaf ve karanlıktır;depresyon ve çoşkuyla dolu,kuraldan yoksundur
Sayfa 7 - Kronik 1. Baskı Çeviri Oğuz SatırKitabı okudu
Arapların uyguladıkları sistemin yetersizlikleri dolayısıyla kendi yönettikleri toprakları, farkında olarak ya da olmayarak ihmal etmişler ve kötü yapılanmış ve dağılmanın eşiğine gelmiş Arap imparatorluklarını yönetmek için, kendi fethettikleri uluslardan yardım almak zorunda kalmışlardı. Bu nedenle Orta Çağın ilk dönemlerinde Türkler, önce hizmetçi, ardından yardımcı, daha sonra da bu devletlerin geleceğini ve siyasal yapılanmasını tehlikeye düşürecek bir parazit olarak, Arap Devletleri'ne yavaş yavaş sızmışlardı.