İnsan ne zaman acımasız bir katile dönüşür, haksızlığa uğrayıp tüm hayatı elinden alınınca mı? Bu onu masum yapar mı?
Akılda deli sorular bırakıtıran bir kitap okudum.
Cinayetin masumu olur mu diye sordum durdum kendime kitap bitince.
Töre adı altında kız çocuklarına kıyan erkek çocuklarını harcayan insanların kendilerince koydukları kanunları öyle derin yaralar açmış ki anlatması güç. Sevdi diye öldürülen, babası yaşındaki adama satılan, tecavüze uğrayan ama suçlu bulunup öldürülen daha nice kadınlar, kızlar...
Okurken yürek yakan, sonunda masum cinayet olur mu diye değer yargılarını ikileme düşüren bir kitap.
Akıcı anlatımı, gerçek hayattan kurgusu ile polisiye sevenlere tavsiye ederim
Emekliliğine az bir vakit varken ülkenin zengin işadamlarından biri öldürülünce bu garip cinayeti çözmeye koyulur Ömer Komiser.
Ama bu daha başlangıçtır daha sorgular bitmeden başka bir işadamı daha sonra şehrin en ünlü kadın satıcısı ve daha bir çok cinayet ard arda işlenir vahşice katledilirler.
Katil ya da katiller hiç iz bırakmıyor, kameralara yakalanmıyor, öldürdükleri kişiler hiç karşı koyup ses çıkarmıyor. Bu garip olayların detayları terör, uyuşturucu, kadın ticareti gibi bütün pislikleri bir araya getiriyor. Bu düğümü çözmek ise Komiser Ömer ve ekibine kalıyor.
İnsan kimseyi sevmezse hiçbir şeye aldırmıyor.
Cehennem de cennet de bu dünyada.
Cehennem gibi bir dünyada yaşayan cehennemden korkmuyor.
Şiddet barışı doğurmuyor, barış dolu yürekleri şiddete bulaştırıyor.
