Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ziya Gökalp

Ziya GökalpTürkçülüğün Esasları yazarı
Yazar
Derleyen
8.4/10
3.006 Kişi
15,9bin
Okunma
1.669
Beğeni
59,1bin
Görüntülenme

En Yeni Ziya Gökalp Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ziya Gökalp sözleri ve alıntılarını, en yeni Ziya Gökalp kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...tarih, demokrasi ile feminizmin Türklerden doğduğunu itirafa mecbur olacaktır.
Başka milletler asrî (çağdaş) medeniyete girmek için, mazilerinden uzaklaşmağa mecburdurlar. Halbuki Türklerin asrî medeniyete girmeleri için, yalnız eski mazilerine dönüp bakmaları kâfidir (yeterlidir)
Reklam
İran ve Yunan medeniyetlerinin tesiriyle, kadınlar, esarete düşmüşler, hukukça dûn (aşağı) bir derekeye (dereceye) inmişlerdir.
Kadınlar, emvâle (mala) tasarruf ettikleri gibi, dirliklere, zeâmetlere, haslara, malikânelere de mâlik (sahip) olabilirlerdi Eski kavimler arasında hiçbir kavim Türkler kadar kadın rehtına (cinsine) hukuk vermemişler ve hürmet göstermemişlerdi.
Züleyha Yusufta buldu özünü, Ferhat Şirin'ine dikti gözünü; Şerh edememişken sevda sözünü Mecnun kavuşmușum sandı Leyla'ya! Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez, Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez; Bir güzel var, hüsnü hiç pâyân bilmez, Tekâmül denilir bu nazlı aya.
Siyasî kapitülasyonlar, siyasî istiklâl ve hâkimiyete münafi (zıt) olduğu gibi; lisanî kapitülasyonlar da lisani istiklâl ve hâkimiyete münâfidir.
Reklam
...her nereye milliyet ruhu girdiyse, orada büyük bir terakki (ilerleme) ve tekâmül (olgunluk) cereyânı (akımı) doğdu.
İngiliz milleti, gittikçe büyüyen bu siyasî câmia (topluluk) içinde kendi benliğini bir an için olsun hiç unutmadı. İşte, İngiliz milletinin, asırlardan beri cihân siyasetinde hükümran olmasının sebebi budur.
Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun müessisi (kurucusu) iken, bu câmianın vücuda getirdiği feodalizm içinde raiyye (kul) halini aldılar. Aynı zamanda, hayatlarını câmiaya asker ve jandarma vazifelerini ifa etmekle geçirdiklerinden, irfanca ve iktisatça yükselmeğe vakit bulamadılar. Diğer kavimler, Osmanlı câmiasından (topluluğundan) irfanlı, medeniyetli ve zengin bir halde ayrılırken, zavallı Türkler ellerinde kırık bir kılıçla eski bir sabandan başka bir mirasa nail olamadılar(sahip olmadılar).
Ömer Naci
O, coşkun bir kalpti, şen bir fikirdi; Sevdiği vatandı, sevgisi birdi. Şairden ziyade o bir şiirdi. Yaşayan bir gaza destanıydı o! O, yalnız bir hatip, bir mert değildi ; O, yalnız millete hemdert değildi; Fert olsa yazmazdım, bir fert değildi , Milletin şahlanmış imanıydı o!
Sayfa 80 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.