Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdulgani El-Meydani

Abdulgani El-MeydaniEl-Lübab Fi Şerhi'l-Kitab yazarı
Yazar
10.0/10
5 Kişi
40
Okunma
1
Beğeni
466
Görüntülenme

Hakkında

Hanefî fakihi, muhaddis ve mutasavvıf. Hocası İBN ÂBİDÎN, Muhammed Emîn Son dönem Hanefî fakihlerinin önde gelenlerinden. Üzerine şerh yazdığı eser el-AKĪDETÜ’t-TAHÂVİYYE Hanefî fakihlerinden Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme et-Tahâvî’nin (ö. 321/933) akaide dair risâlesi. Müellif: DAVUT YAYLALI 1222 (1807) yılında Dımaşk’ın Meydan semtinde doğdu. Temel eğitimini babasından aldı ve Kur’an’ı ezberledi. Seyyid Muhammed eş-Şürefâ Mektebi’ni bitirdikten sonra Ömer Efendi el-Müctehid’den Hanefî fıkhı, ferâiz, hadis ve nahiv okudu. 1244-1252 (1828-1836) yılları arasında hizmetinde bulunduğu Hanefî âlimi Muhammed Emîn İbn Âbidîn’den fıkıh, usul, hadis ve Arapça dersleri aldı. Ayrıca yardımcılığını yaptığı Hasan b. İbrâhim el-Baytâr, Şeyhülislâm Bâcûrî, Abdurrahman b. Muhammed b. Abdurrahman el-Küzberî, Ebû Osman Saîd b. Hasan b. Ahmed el-Halebî, Abdülganî es-Sakatî, Hâmid el-Attâr, Abdullah el-Kürdî, Mekke Hanefî müftüsü Abdullah el-Mîrganî, Mısır ulemâsından Mustafa Mübellit, Yafa müftüsü Hasan b. Selîm b. Selâme ed-Decânî, Kudüs müftüsü Tâhir Efendi ile Ahmed Baybars’tan ve defalarca gittiği hac sırasında Hicaz ulemâsından faydalandı. Fürû, usul ve münazara konularında saygın bir mevki elde etti. Tartışma meclislerinde kendini göstermeyi sevmez, ancak sorulara cevap vermekten kaçınmaz, ilmini gizlemezdi. Şairlik yönü de bulunan Meydânî’nin talebeleri arasında Tâhir el-Cezâirî, Saîd b. Abdullah eş-Şertûnî ve Bağdat nakibi Selman Efendi el-Kādirî gibi şahsiyetler bulunmaktadır. 1860 yılında Dımaşk’ta müslümanlarla hıristiyanlar arasında çıkan çatışmalar sırasında etkili vaazlarıyla halkı yatıştırarak binlerce kişinin hayatına mal olabilecek gelişmelerin önüne geçti. Zühd ve takvâ sahibi bir âlim olan Meydânî camilerin imarı, fakirlerin gözetilmesi gibi hayır işleriyle uğraşırdı. 4 Rebîülevvel 1298 (4 Şubat 1881) tarihinde Dımaşk’ta vefat etti. Kabri şehrin doğu tarafındaki Bâbullah Kabristanı’ndadır. Eserleri. 1. Keşfü’l-iltibâs ʿammâ evredehü’l-İmâmü’l-Buḫârî ʿalâ baʿżi’n-nâs. Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inde Ebû Hanîfe’yi eleştirmek üzere “Ḳāle baʿżü’n-nâs” kalıbıyla aktardığı ictihadları savunmak için kaleme alınan eseri Abdülfettâh Ebû Gudde neşretmiştir (Halep 1414/1993). 2. Şerḥu’l-ʿAḳīdeti’ṭ-Ṭaḥâviyye. Muhammed Mutî‘ el-Hâfız ve Muhammed Riyâz el-Mâlih tarafından yayımlanmıştır (Dımaşk 1390/1970, 1402/1982, 1995). 3. el-Lübâb fî şerḥi’l-Kitâb. Kudûrî’nin el-Muḫtaṣar’ının en yaygın şerhlerindendir. İlki müellifin hayatında olmak üzere (İstanbul 1274-1275) defalarca basılmıştır (I-II, İstanbul 1315, 1316, 1323; Kahire 1322 [Ebû Bekir el-Haddâd’ın el-Cevheretü’n-neyyire’sinin kenarında], Kahire 1330, 1331, 1346, 1354; I-III, Kahire 1374/1955; I-IV, Kahire 1383/1963; Beyrut 1980, 1413/1993; nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd, I-IV, Kahire 1381/1961; Beyrut 1405/1985; nşr. Abdürrezzâk el-Mehdî, I-III, Beyrut 1415/1994; nşr. Abdülmecîd Tu‘me el-Halebî, I-II, Beyrut 1418/1998). 4. Risâle fî tavżîḥi mesʾele min Kitâbi’l-Menâr fî mebḥas̱i’l-ḫâṣ (yazma nüshası için bk. Fihrisü’l-Ḫizâneti’t-Teymûriyye, IV, 163). 5. İsʿâfü’l-mürîdîn li-iḳāmeti ferâʾiżi’d-dîn. Tasavvufa ilişkin bir eser olup müellifin oğlu İsmâil tarafından şerhedilmiştir (yazma nüshası için bk. Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 4793, 6562, 8206; Gottschalk v.dğr., IV, 200). Meydânî’nin diğer bazı eserleri de şunlardır: Risâle fî ṣıḥḥati vaḳfi’l-müşâʿ, Risâle fî meşeddi’l-müske, Fetvâ fî şürekâʾ iḳtesemü’l-müşterek beynehüm (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 7079), el-Meṭâlibü’l-müsteṭâbe fi’l-ḥayż ve’n-nifâs ve’l-istiḥâża (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 10512), Tuḥfetü’n-nüssâk fî fażli’s-sivâk (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 1487), Sellü’l-ḥusâm ʿalâ şâtimi dîni’l-İslâm, Şerḥ ʿale’l-Merâḥ.
Tam adı:
Abdülganî b. Tâlib b. Hammâde el-Meydânî el-Guneymî ed-Dımaşki
Unvan:
Hanefi fakihi, muhaddis ve mutasavvıf
Doğum:
Dımaşk, Meydan, 1807
Ölüm:
1881

Okurlar

1 okur beğendi.
40 okur okudu.
5 okur okuyor.
10 okur okuyacak.
8 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Zira bu kişi normalde unutulamayacak bir şeyi unutmuştur. Bu yüzden de onun bu unutmasına itibar edilmez.
Zira dinin belirlemesi bir başka şeyin o belirlenen şeye katılmasını meneder.
Reklam
Ebu Hanife'den gelen rivayette çokluğun sınırı, bakanın çok görmesi olup itimat edilen görüş de budur.
Ancak gabn-i fahişi kabul etmek zorunda değildir; zira zarar, kudreti (dolayısıyla da vücubiyeti) düşüren bir unsurdur.
Düşmandan, vahşi hayvandan ve susuzluktan korkan kişi suyu kullanmaktan "hükmen” acizdir.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok