Prof. Dr. Abdülkadir ÖZCAN
30 Mayıs 1948 tarihinde Muğla'nın Milas ilçesinde doğdu. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni "Şeyhî Mehmed Efendi-Vekayiü'l-fudalâ" adlı lisans teziyle bitirdi. 1974-1977 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'nde memur olarak çalıştı. 1977'de asistanlık imtihanını kazandı. Doktora çalışmalarını, Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Anabilim Dalı'nda sürdürdü. "Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiât, Tahlil ve Metin" adlı çalışmasıyla 6 Mayıs 1980 tarihinde doktor ünvanını aldı. 1983 yılında yardımcı doçent oldu.
1986-1987 eğitim-öğretim yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde öğretim üyeliği yaptı. 2 Kasım 1987 tarihinde doçent oldu.
1988-89 öğretim yılı başında Mimar Sinan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'ne nakloldu ve burada bir dönem dekan yardımcılığı yaptı.
14 Nisan 1993 tarihinde profesör ünvanını aldı. 2000-2001 eğitim ve öğtetim yılında Hoca Ahmed Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi'nde Türk Devletleri Tarihi Bölüm Başkanlığı ve öğretim üyeliği yaptı.
Mimar Sinan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olarak çalıştı.
O dönemde popüler olan ve remil denilen kum falından çok iyi anlayan Ahmed Çelebi ile ilgili fıkra da ilginçtir. Tebdil gezilerinin birinde Sultan Murad Üsküdar'dan kayığa biner. Yanında Remilci Ahmed Çelebi de vardır. Kayıkçı kürekleri çekerken padişah, dönemin tütün ve içki yasağından yakınır ve arada tütün çubuğunu yakar. Ahmed Çelebi bu
Sultan Murad'ın ölüm haberi saray halkını mateme boğdu. Enderun'da ve Harem'de feryatlar yükseldi, başlara siyahlar bağlandı, camlar kırıldı, kepenkler yerlerinden söküldü ve adeta kıyamet koparıldı.
Sultan Murad askeri merasim yapılmasını emretti. Metristen padişah otağına kadar yolun iki tarafına kat kat alaylar, renk renk sancaklar ve bayraklar dizildi. Müjde davulları çalınarak Bağdat'ın bu son Safevi valisi Sultan Murad'ın huzuruna çıkarıldı. Böylece 15 yıldır Safevi işgalinde kalan Bağdat 24 Aralık 1638 günü iranlılardan geri alındı.
Daha fazla orada kalamayan padişah, "İnşaallah dehşetli bir intikama uğrayacaksınız, Allah'tan korkmaz, Peygamber'den utanmaz, şeriata ve padişaha itaat etmez hain katiller. Sizlerden bunun hesabını nasıl alırım görürsünüz!"
Fetih sonrası Sultan Murad otağının önünde kurulan yüksek sayebana çıkarak devlet ve ordu ileri gelenlerinin tebriklerini kabul etti. Onlar rütbe sırasıyla padişahın elini öptüler. Bu arada kösler çalınarak Acem mülkünün geri kalan kısmının da fethi için dualar yapıldı.
Sıradaki okumamı istediğiniz kitap, merak ettiğiniz ya da önerebileceğiniz, ya da incelememi ve alıntılarımı görmek istedikleriniz hangisi? Biraz da interaktif yapalım? Kitapların linkine de üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
1.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR
Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa...
Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰
Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
Yavuz Sultan Selim🌹
Asurlular ( bin ka eklememis)
Kısa Avrupa tarihi ( bu da Yok)
Son iki kitap Yeni çıktı. Kütüphaneciler bi zahmet eklesin. Kronik yayınevi. @melopsittacus üstad
Yaptığı icraatları, Revan ve Bağdat seferlerini, XVII. yüzyıl dünyasının en büyük komutanlarından biri olan, ölümüyle kendisinden çekinen Doğu ve Batı dünyalarını sevince boğan Sultan Murad'ı tanımak isteyenler için harika bir eser ortaya çıkarmış Abdulkadir Özcan.
IV. Murad Han en büyük mareşalladan olan ve o devre dair pek çok bilgiyi kaynaklarla belirtilmiş değerli bir eser. Yalın güzel bir anlatımla tarihi olayları anlatan ve ayrıca kaynakça olarak zengin bir eser. Tarihe merakınız varsa bu kitabı okumanızı öneririm. Sıkılmadan keyifli bir şekilde okuyacağınız bir eser.
Keyifli okumalar...
4. Murad'ın saltanatının ilk yıllarından başlayarak saltanatı süresince yaşanan hadiseler ve icraatları anlatılıyor.
Kitapta 4. Murad'a ilişkin çokça anekdot var: Mizacı, bedensel özellikleri, gücü/kuvveti, hakkındaki söylenceler, fıkralar vb. Bunların yanı sıra kitabın ana unsurunu seferleri, eylemleri oluşturuyor. Ve bunlar epey "kanlı" diyebilirim. Örnek olması açısından küçük bir anekdot vereyim: Onun dönemine kadar hiçbir Şeyhülislam idam edilmemişken kendisi Şeyhülislam ya da kadıları idam etmekten imtina etmemiştir.
Gayet basit, anlaşılır ve sade bir dili olduğu için herkes rahatlıkla sıkılmadan okuyabilir.
Kitaba dair özellikle sevdiğim kısımları hem şahsına dair anekdotlar hem de alkol ve tütün yasağını çok katı ve kanlı bir şekilde uygulamasının nedenine ilişkin getirilen açıklama oluşturuyor. Bu konudaki açıklama bana gayet mantıklı gelse de başka kaynaklardan da araştırmak gerekiyor. Ancak yine de insan onun emrini verdiği ya da şahit olduğu katliamları düşündükçe tüyleri ürperiyor.
Keyifli okumalar dilerim...