Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Rasim

Ahmet RasimFalaka yazarı
Yazar
Çevirmen
7.5/10
1.104 Kişi
5,7bin
Okunma
276
Beğeni
16,1bin
Görüntülenme

Ahmet Rasim Yorumları ve İncelemeleri

Ahmet Rasim yorumları ve incelemelerini, Ahmet Rasim kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ahmet Rasim puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
630 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet Rasim 1912 - 1913 yıllarında yayınladığı 'Şehir Mektupları' isimli eserinde yaşadığı şehir olan İstanbul'u, günlük hayatını, anılarını çok hoş ve okuması keyifli bir dille kaleme almış. 100 Temel Eser arasında bulunan 'Şehir Mektupları' ve bunun gibi bir çok değerli edebiyatçımızın eserlerine daha çok kıymet verip, okumamız gerektiğini düşünüyorum ve tavsiye ediyorum. Böyle güzel eserleri yorumlayacak kelimeleri bulamıyorum. O yüzden Say Yayınlarının önsözün de yer alan Nurullah Ataç'ın kitap hakkında yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum. "Öz Türkçe mi istiyorsunuz? Öz Türk neş'esi ve zarafeti mi istiyorsunuz? Kıvrak, zeki,hisli, titrek, candan bir üslûp mu istiyorsunuz? O Osmanlıca devrinde o yüksek burjuvazi veya saray devrinde halk dili mi istiyorsunuz? Şehir Mektupları'nın her bir parçası bunları veriyor...
Şehir Mektupları
Şehir MektuplarıAhmet Rasim · Kapı Yayınları · 20131,157 okunma
116 syf.
·
Puan vermedi
İçimizde ki çocuk için..
Doğrularıyla ve yanlışlarıyla Osmanlı dönemindeki eğitim sisteminin içinde bulunuyorsunuz kendinizi..İçinizdeki çocukla sayfaların arasındaki sokaklarda veya alim alaylarında kaybola bilirsiniz.. En önemlisi değişen şartlarda aile özleminizi iliklerinize kadar hissedersiniz.
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,172 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncelikle Ahmet Rasim'in çocukluğundan, eğitim hayatından kısaca bahsetmek gerekiyor. Çünkü Falaka eserinde anlattıkları kendi çocukluk anılarından başka bir şey değil. Ahmet Rasim 1865'te İstanbul'da doğmuş. Babası memurluk görevi sebebiyle sık sık şehir değiştiren bir adam. Rivayet odur ki: Posta ve telgraf memuru olması sebebiyle çok dolaşan
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Nesil Yayınları · 20133,172 okunma
630 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ahmet Rasim, Osmanlı'nın son dönemlerinde herhangi bir edebi topluluğa bağlı kalmadan, şiir, tiyatro, hikaye, roman türlerinde birçok eser vermiş yazarımız. Aynı zamanda gazeteci, siyasetçi, bestekar özelliklerine de sahip. "Şehir Mektupları" eserinde gazeteci kimliği ön plana çıkıyor. Ahmet Rasim, başarılı gözlem yeteneğiyle, yaşadığı
Şehir Mektupları
Şehir MektuplarıAhmet Rasim · Kapı Yayınları · 20131,157 okunma
50 syf.
6/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Neresinden tutsanız ders veren bir kitap.Her okuyucu farklı bakış açısından okuyabilir hikayeyi.50 sayfada çok ders çıkarılabileceği gibi çok eleştiri de alabilir.Bakış açısı değiştikçe eleştiri artabilir hele de günümüz düşünce yapısı ile yorumlamaya kalkılırsa.Tabiki bunun tarihsel empati açısından yanlış olduğu bilinse de bazı okuyucular zaman zaman bu gaflete düşüyor. Konusundan ipucu vermeden bahsetmek gerekirse kişileri sadece dış görünüşüyle tanımlayan bir kadın ve onu her şeyi ile tutkuyla seven,kendini ona taparcasına adayan ama hastalık dolayısıyla çirkin bir yüzü olan adamın mutsuz evliliklerini anlatıyor. Ana fikir olarak insanları sadece dış görünüşleriyle etiketlemenin yanlış olduğu karakterin daha önemli olduğunu söylenebilir.
Meşakk-ı Hayat
Meşakk-ı HayatAhmet Rasim · Kitapzamanı Yayınları · 2010177 okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
'' FALAKA '' AHMET RASİM
Kitabın Adı:
Falaka
Falaka
Kitabın Yazarı:
Ahmet Rasim
Ahmet Rasim
Tür: Anı Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemine şahitlik etmiş ünlü yazar Ahmet Rasim’in çocukluk günlerini ve eğitim hayatının bir kısmını anlattığı 1927’de yayımlanmış bir anı kitabıdır. Falaka’da, dönemin eğitim kurumları ve işleyişi hakkında oldukça detaylı bilgiler verilir ve aynı zamanda Osmanlı’nın son yüzyılının kültürel ve toplumsal hayatı da gözler önüne serilir. Osmanlı’da çocuk olmak ne demekti? Çocuklar nasıl yetiştirilir, nasıl okula başlar ve nasıl bir eğitim alırlardı? Ahmet Rasim Falaka’da kendisinin çocukluktan ilk gençliğine uzanan hatıraları eşliğinde bu soruların cevaplarını verir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullara tavsiye ettiği temel eserlerden biri olan Falaka , çocukların, eğitimcilerin ve ebeveynlerin okuması gereken bir kitaptır.
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,172 okunma
Reklam
116 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazarımız, Osmanlı'da çocuk olmanın zorluklarına, çocuğun mektebe başlarken ki merasimine, mektepteki hocaların tutumuna kadar birçok noktaya değinmiş; kendi hayatından da örnekler vererek bizlere sunmuştur. Osmanlı'da her çocuğun mektebe başlarken ki en büyük korkusu falakacı bir hocaya denk gelmektir. Âmin alayından sonra okula başlayan çocuğa, okulun hocası ve kalfası yumuşak davranır, ta ki çocuk okula alışana kadar. Alıştıktan sonra en küçük hatasında - onu eğittiğini düşünerek- şiddet ile cezalandırır. 'Aba altından sopa göstermek' deyiminin karşılığı bu olsa gerek! Ebeveynlerin tutumları ise bundan daha kötü, çünkü falakaya yatıran hocaya karşı çıkmak şöyle dursun, sonuna kadar hocayı destekleyen bir kesim var. Yer yer sinirlerimi zıplatan cümleler olmadı değil: "Hoca dediğin böyle olmalı. Elinden sopası düşmemeli!" Anı niteliğinde olan Falaka, aslında günümüze de benziyor. Tek fark artık falakaya yatırmak yok; ama çocuklarımıza karşı uygulanan bir psikolojik şiddet, fiziksel şiddet var. Eğitim hayatımızda şiddeti benimseyen, çocukları şiddet ile korkutarak eğitebileceğini sanan, "eğitilememiş" insanlarımız maalesef ki mevcut. Arapça kelimelere yer verilmiş olan bu kitabı birkaç günde bitirebilir, Osmanlı dönemine de küçük bir seyahatte bulunabilirsiniz. :)
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,172 okunma
50 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Eserde, İstanbul'a yakın kırsal bir bölgede geçen, ayrılıkla sonuçlanan bir akraba evliliği hikayesi anlatılıyor. Yazar eserin neredeyse yarısından fazlasını karakterlere isim vermeden 'Adam, Kadın, Yaşlı Kadın' gibi isimlendirmelerle anlatıyor. Yüzünde çocukken geçirdiği çiçek hastalığının kalıcı izlerini taşıyan, bu sebeple evliliği boyunca sürekli bir üzüntü ve iç hesaplaşma yaşayan 'Adam'ın ruh hali, düşünceleri etkileyici bir şekilde anlatılıyor. 'Kadın'ın yani Firdevs'in ise ayrılık sürecindeki çaresizliği, her gittiği yerde kendini sığıntı hissetmesi gibi zor durumlarına dikkat çekiliyor. Yazar, 'Adam'ın çirkinliğine, sevgi dolu yüreğine karşın, Firdevs'i çok güzel ve kendini beğenmiş bir karakter olarak anlatıyor. Ahmet Rasim esasen, anlattığı bu kısa hikayenin özünde evliliğin, sevginin önemine dikkat çekiyor. 'Adam'ın sevgisini, yüreğinin güzelliğini anlamayan ve onun çirkinliğini bahane ederek terkeden, kendini beğenmiş Firdevs'e ise en güzel cevabı; yine çocukken geçirdiği çiçek hastalığı sebebiyle gözlerini kaybetmiş ve karısı tarafından terkedilmiş 'Aşık Veysel Baba' veriyor: Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa... İyi okumalar...
Meşakk-ı Hayat
Meşakk-ı HayatAhmet Rasim · Kitapzamanı Yayınları · 2010177 okunma
303 syf.
7/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Ne zormuş eskiden zamparalık? Büyük tesadüfler sonucunda bir kadına rast geleceksin, ona mahzun bakarak dikkatini celbedip ondan küçük bir bakış alacaksın -peçenin ardından- sonra zorlu bir takip başlayacak ve bir aksilik çıkmazsa yaşadığı haneyi öğreneceksin. Hele ki birbirini seven ve görüşmek için yanıp tutuşan çiftlerin adeta 'pandomima' ile haberleşmesi beni çok şaşırttı. Sokaklarda kadının arkasından gitmeler, kaldırımda karşı karşıya yürümeler, kadının evi altında daha önceden anlaşılmış şiddette öksürmeler, kibrit yakıp sokağa geldiğini belli etmeler... Kadınların peçe altından kaş ve göz hareketleriyle anlattıklarını detaylı bir şekilde anlatmış Ahmet Rasim... Bazıları inanılmaz: "Sağ gözünü kırparsa benimle eğlendiğini, sol gözünü bir defa kırparsa saat birde, iki defa kırparsa saat ikide bekleyeceğini, elindeki yelpazesini düşürür gibi sağ şakağına götürmüş ise bir sıkıntı geçirmekle beraber o sıkıntı içinde bile beni düşündüğünü, kaşlar yaylaşıp bir anda kalkarsa; 'sakın ha, gelme, bakma!' demek istediğini, yakasını çekip hızlı yürürse daha ileride buluşabileceğimi..." Yarenler şimdiler bir mesajla olayı çözüyoruz. :) İyi günler.
Eski İstanbul'da Hovardalık
Eski İstanbul'da HovardalıkAhmet Rasim · Üç Harf Yayınları · 200578 okunma
364 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.