Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Yücel

Ahmet YücelHadis Tarihi yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
105 Kişi
881
Okunma
28
Beğeni
3.583
Görüntülenme

Ahmet Yücel Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Yücel sözleri ve alıntılarını, Ahmet Yücel kitap alıntılarını, Ahmet Yücel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hadislerin değil hadis kitaplarının isnadlarıyla nakledildiği nakil döne- minde icâzet metodunun kullanımının yaygınlaştığı görülmektedir. Bu dönemde vicâde metodunun kullanımında da artış olduğu söylenebilir. Hadislerin tek tek isnadlarıyla rivayet edildiği rivayet döneminde hadisler çoğunlukla sema ve kıraat metotlarıyla alınıp nakledilmekteydi. Temel hadis kaynaklarının isnadlarında yer alan rivayet lafızları incelendiğinde, sema ve kıraat dışındaki metotların ilk üç asırda yaygın olarak kullanılmadıklarının görülmesi de söz konusu metodun rivayet döneminde değil daha sonraları yaygınlaştığını göstermektedir. Nitekim konuyla ilgili yapılan bir araştırmada özellikle icazet metodunun hicri beşinci asırdan sonra yaygınlaştığının ifade edilmesi de bu durumu desteklemektedir.
Halku’l-Kur’ân
Ehl-i hadis ise Kur'ân'in mahlûk olduğunu söylemekle onun bir beşer sözü olduğunu iddia etmek arasında hiçbir fark bulunmadığını savunmuştur. Onlara göre Kuran-ı Kerim Allah kelamı olup mahluk değildir. Zira kelam Allah'ın zatından ayrılmayan bir sıfattır. Dolayısıyla "Kur'ân mahlûktur" demek küfür, "mahlûk değildir" demek ise bid'attır. Kur'ân'in Allah kelamı olduğu ayet ve hadislerle sabittir. Ashab ve tabiin alimleride bu hususta farklı bir görüş beyan etmemişlerdir.Bu sebeple sadece, Kuran Allah kelamıdır demekle yetinmek ve Kur'anı telaffuz edişin mahlûk olup olmadığı tartışmasına girmemek gerekir.
Reklam
Peygamberin hadislerin yazılmasına dair verdiği izin
Hadisleri yazmasıyla tanınan sahabilerin başında Abdullah b. Amr b. As (ö.65/684) gelmektedir. Duyduğu her sözü kaydetmeyi doğru bulmayan bazı sahabiler onu hz peygambere şikayet etmişler, hz peygamber de ona kendisinden duyduğu her sözü yazmaya izin vermiştir. ( Ahmet b. Hanbel, II, 192,207.) Abdullah b. Amr, yazılı olarak bir araya getirdiği hadisleri ihtiva eden sahifeye “es-Sahifetüs sadıka” ismini vermiştir ve eserin çoğu Ahmet b. Hanbel’in müsned’inde mahfuzdur.
Sayfa 32 - Ahmet b. Hanbel, II, 158-226.Kitabı okudu
“Bir fiil iki fail tarafından yapılmaz...”
Sayfa 73
Rabbin ondan başkasına ibadet etmemenizi ve anne babaya iylik etmenizi emretmişdir. İkisinden birisi yahut her ikisi senin yanında yaşlılık çağına ulaşırsa,sakın onlara öf bile deme;onları azarlama,onlara güzel söz söyle. (İsra Suresi 23-24)
“Resûl-i Ekrem’in dindeki söz konusu rolünü inkar etmek, Allah’ın göndermiş olduğu vahye O’nun istediği tarzda uymaktan vazgeçip,kendi arzusuna göre yeni bir din oluşturmak anlamına gelmektedir...”
Sayfa 226
Reklam
Oryantalizm
Oryantalizmin geliştiği çağdaş dönemde Yahudi ve Haristiyan kutsal kitaplarının vahiy kaynaklı olup olmadığı hususu ciddi şekilde tartışma konu olmuştu. Ortodokslar dışında modern Yahudi mezhepleri, Kutsal Kitabı araştırma konusu yapmış ve tenkit etmişlerdi. Liberal ve Reformist eğilimli mezhep- ler, kutsal kitabın Tanrı'nın yazdırmış olduğu bir kitap değil, çağlara ve şartlara göre değişen, ilahi unsurlar yanında beşeri unsurları da ihtiva eden bir kitap koleksiyonu olduğunu ileri sürmüşlerdi.
Sayfa 204Kitabı okudu
Nüsha Berlin ve Şam kütüphanelerinde muhafaza edilmektedir.
Sahabe döneminden günümüze müstakil olarak gelen yazılı metin ise Ebu Hureyre’nin talebesi Hemmam b. Münebbih’e yazdırdığı 138 hadis ihtiva eden ve ”Sahifetü Hemmam b. Mübebbih” diye tanınan sahifedir.
Ebû Davût, Sünen’inde zayıf hadislerin bulunduğunu bizzat kendisi ifade etmiştir. Ona göre; “•Aşırı derecede zayıf olmayan hadis, rey ve kıyasa tercih edilmelidir.”
“En küçük bir iyilik yapana cennetin kapılarını açan, en ufak bir günah işleyeni de cehennemin dibine gönderen uydurma hadislerin kaynağıda yine hep zındıklardır...”
Sayfa 212
Reklam
Tabiî kelimesinin çoğulu olan tabiîn, Hz. Peygamber'in ashabından herhangi biriyle mümin olarak görüşen ve iman üzere ölen kimselere denilmektedir. Tabiinden en önce ebu zeyd Ma'mer b.Zeyd (ö.30/651), en son olarakda Halef b.Halife (ö.180/796) vefat etmiştir. Dolayısıyla tabiindönemi yaklaşık 170 yıllık bir zamanı kapsamaktadır tabiler bir taraftan sahabe diğer yandan kendilerinden sonra gelen tevbe-i tabii nesilleri ile iç içe yaşamışlardır tabe-i tabiin veyae etbaü't - tabiin, Hz peygamber'e iman etmiş olarak tabiinden herhangi biriyle görüşen ve Müslüman olarak ölen kimselere denilmektedir ikinci nesil olan tabiilerden sonraki üçüncü nesli ifade etmek üzere tabiilerden sonra gelenler anlamında kullanılmaktadır.
İbnü's-Salâh sahîh hadisleri Buhârî ve Müslim tarafından rivâyet edilmesini esas alarak en güvenilir olandan başlamak üzere yedi dereceye ayırmıştır. Bunlar: 1. Buhârî ve Müslim'in ortaklaşa el-Câmiu's-sahih'lerine aldıkları, başka bir ifadeyle müttefekun aleyh olan hadisler, 2. Buhârî'nin yalnız başına rivâyet ettiği hadisler, 3. Müslim'in yalnız başına rivâyet ettiği hadisler, 4. Kitaplarına almamış olsalar da Buhârî ve Müslim'in şartlarına uygun olan hadisler, 5. Yalnız Buhârî'nin şartlarına uygun olan hadisler, 6. Yalnız Müslim'in şartlarına uygun olan hadisler, 7. Buhârî ve Müslim'in dışındaki hadis âlimlerinin sahîh kabul ettiği hadisler.
Sayfa 158Kitabı okudu
"İlim Resulullahın ashabından gelenlerdir."
“İnsan aciz yaratılmıştır” ayeti insanın zaaf noktalarının bulunduğunu ifade etmektedir...
Sayfa 10
Resulullah’ın kadınların tek başlarına yolculuk yapmamaları hususunda ısrarlı uyarıları,sözü edilen ortamda onların can,mal ve namus konularında sıkıntıya düşmelerini önlemeye yönelikti.
Sayfa 234
214 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.