Ali Çırak Sözleri ve Alıntıları
Ali Çırak sözleri ve alıntılarını, Ali Çırak kitap alıntılarını, Ali Çırak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu koca Tanrı Dağı'nda, Tanrı'dan başkası yoktu belki de...
Sayfa 126Kitabı okudu
Dokuz kişi kalmışlardı şimdi. Göğün dokuz katı gibi, sancağın dokuz tuğu gibi dokuz Türk. Yürekleri Ötüken kışları gibi sert, bilekleri Ergenekon demiri gibi sağlam, kılıçları Tanrı buyruğu gibi keskin dokuz Türk...
Sayfa 242Kitabı okudu
Ben zaten ölüyüm. Dört yıl önce, yağmurun kan olup aktığı gecede kırk yiğit Türk ile öldüm. Kırk yiğit kandaşımın ölümünü gördüm. Ben zaten ölüyüm Vitellus! Bir ölüyü kim öldürebilir? Nasıl öldürebilir? Bir ölüyü, ölümle mi korkutuyorsun? Ölüm...
Sayfa 309Kitabı okudu
Türklük, zalimin başını kesen kılıçtı, Türklük mazlumun elini tutan yürekti, Türklük haksızlığa baş eğmeyen, ezilmeyen ve ezdirmeyen bilekti. Türklük, Gök Tanrı'nın adam balasına verdiği bir hediyeydi.
Sayfa 58Kitabı okudu
Hava, baykuşların gözbebeği misali kararmış, kar, karanlık geceyi süslercesine beyaz gelinliğinin eteklerini Tanrı Dağları'na bir başka şiddetle yaymaya başlamış, rüzgar, işkence edilen yaşlı kadınların acı çığlıklarını taklit edercesine haykırmaya koyulmuştu.
Sayfa 118Kitabı okudu
Eğer bir Türk her şeye rağmen susuyorsa, iyiye alamet olmadığını çok iyi biliyordu.
Sayfa 39Kitabı okudu
Kadın, burada kutsal bir varlık olmaktan çıkıp, bütün özelini ve gizemini kaybeden değersiz bir mahluk haline dönüşmüştü. Oysa kadın demek değer demekti, kadın demek namus demekti, kadın demek gurur, şeref, ahlak, onur demekti. Kadın namusu için, erkek kadını için ölürdü, öldürürdü Türkistan'da.
Sayfa 319Kitabı okudu
Türk için önemliydi, kutluydu, kutsaldı gök... Yaptığı otağların penceresini dahi göğe açmıştı.
Bozkurt Türkler için herşey. Yalnızca ve yalnızca onların bildiği bir sırrın şifresi... O bozkurtta birşey saklı. İşte bunun için kurt başlı bayrağa böylesine derin derin bakar, dalar giderim. Bu bozkurt...
Sayfa 33Kitabı okudu
"Doğu'nun bozkırlarında hayat nasıldır bilir misin?"
"Bilmem."
"Bozkırda hayat çetindir. Kılıcınla yaşarsın. Anan da, atan da, hatunun da, çocuğun da senin kılıcına güvenir. Bir gece düşmanın alevli oklarıyla uyanırsın. Oban cayır cayır yanarken, düşman en sevdiklerini koparır hayatından. Vurduğun kılıç kadar yaşar, attığın ok kadar yaşatırsın.
Bozkırda dostun yoktur. Çinli vurur, Çinli vurmazsa Moğol vurur, o da vurmazsa Karahıtay vurur, o vurmasa bir başkası mutlaka vurur. Savaşmadığın tek bir yıl olmaz. Bir Türk daha doğduğu gün savaşa açmış olur gözlerini, o sebepten ki her Türk bir askerdir, o sebepten ki her Türk asker olarak doğar bozkırda ve asker olarak kapar gözlerini dünyaya. Kılıcını kana bulamazsan ailen ölür, soyun ölürse boyun, boyun ölürse milletin ölür ya Feridüddin. Millet ölürse de, devlet ölür. İşte her şey, bu kılıcın kana bulanmasına bağlıdır. Kendi ömrümü düşünseydim, bozkırın en ücra köşesinde fakir bir at çobanı olmak isterdim. Hanımı ve çocukları olan, çok fakir ama çok mutlu bir at çobanı.
Sayfa 265Kitabı okudu