Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Antoine Zischka

Antoine ZischkaPetrol Savaşının Kirli Tarihi yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
13
Okunma
0
Beğeni
1.020
Görüntülenme

Antoine Zischka Sözleri ve Alıntıları

Antoine Zischka sözleri ve alıntılarını, Antoine Zischka kitap alıntılarını, Antoine Zischka en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Var..
Her taraf müşkülâtla dolu idi. Yalnız yabancı düşmanlarla değil, bizzat memleketin içinde bulunan bir düşmanla uğraşmak mecburiyeti vardı.
Mantıkî bir iukişaf yerine, delice bir mücadele! Ani bir kazanç ve elli sene sonra bir misli ziyan.
Reklam
Ve nihayet, ecdadımızdan biri, örtünmeyi akıl ettiği zaman, insanları tabiî bir kürk veya tabiî bir zırh içinde yaratmaları pek âlâ kabil iken, çıplak yaratan ilâhların, bundan gücendiklerini söyliyen arkadaşları tarafından öldürülmüş olması da pek kuvvetle muhtemeldir.
Kazaya meydan vermemenin bir tek çaresi vardır: Aynı istikamette gitmek.
Cihan tarihi bir Akdeniz devresi ile başlamış, bir Atlantik devresi ile devam etmiştir. Şimdi Pasifik devresine girmektedir.
Theodore Roosvelt
Bu faciada kan ve petrol birbirine o derece karışmıştır ki ayırt etmeye imkan yoktur.
Sayfa 11 - selisKitabı okudu
Reklam
Mesela arazi satın almak için, bir çiftlik sahibine müracaat eden petrolcünün adamı, Hasyendero'ya iyi bir fiyat teklif etmiştir. Köylünün verdiği cevap daima şudur: "Satamam, arazi benim değildir." Halbuki buranın sahibi olduğu resmi kayıt­larla sabittir. Bunu kendisi de tasdik eder. Fakat buranın ancak idaresine memur olduğunu söyler. Kendisinden önce babası, büyük babası, göçüp giden ataları, hepsi burada yaşamışlar; torunları meyvelerini toplasın diye fidanlar dikmişler; çocukla-rının çocukları araziyi hep verimli bir halde bulsunlar diye toprağı terbiye etmiş, bugüne hazırlamışlar. Hayır, kendisinin bu toprağı satmaya hakkı yoktur, kendi-sinden sonra gelecek olanları düşünmesi gerek ... Memur, para ile elde edilebilecek ne varsa; seyahat, mücev-herat, otomobil, hepsini köylünün gözünde büyütmeye, onu ğişmez: "Bir yere o kadar hızlı ve acele gitmeye ne gerek var. Tarlaları görmek ve köylülerle, çiftçilerle konuşmak için ata bi-nip dolaşıyorum. Hem ben aslında seyahat etmem ki, otomo-bili ne yapayım." O zaman memur, çiftlik sahibinin gözlerini kamaştırmak için önüne bir kese altın döker. Fakat altının, yerlinin gözünde hiçbir kıyıneti yoktur. Hatta onun için değerli olan dağlar gibi yığılı mısır, sürülerle domuz verseler yine de toprağını satmaya razı olmaz. Adamcağız devamlı aynı terane-yi tekrarlar durur: ''.Arazi benim değildir. Babalıklarıma ve benim için çalışan çiftçilere aittir. Ben onların hem başı, hem koruyucusuyum. Onlar bana yardım ederler, toprağı ekip biçerler. Onların babaları da, benim babam ve atalarım için çalış­mıştır."
İnsanların ne önemi var ki? Asrımızda her şeye hakim olan makineleri doyurmak, petrol bulmak gibi önemli bir iş dururken insanlara değer vermek abes olmaz mı?!... Salandrlar diri diri petrol alevlerinde yanmış, nitrogliserin kamyonlarının şoförleri lokma halinde havalara savrulmuş, ne çıkar? On kişinin, yüz kişinin, bin kişinin ölümü; gelecekte ölecek olanların, yani petrole susamış milletler arasında gelecekte patlayacak olan petrol savaşının kurbanlarının yanında hiçtir!. Evet petrol yarışı devam ettikçe, kuyuların tamamen tükenmesi ihtimaline ve dünyanın bütün petrolünü bugün ellerinde bulunduran bir avuç insanın dindirilmesi mümkün olmayan susuzluğuna karşı keskin bir ilaç bulunamadığı takdirde pek çok insanın hayatı mahvolacaktır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Bir kere daha milyonlarca insanın hayatı dayanılmaz bir didinme halini alacak, milyonlarca insan yiyecek ekmek bulamayacak, bugün satın aldıkları şeyin dörtte birini satın almak için yarın kendilerinde güç-kuvvet bulamayacaklardır. Bir avuç insan, aralarında anlaşamıyorlar diye, binlerce facia doğacak.
Bizzat ben Deterdinglerin, Rockefellerlerin, Sinclairlerin yerinde olsaydım, ben de belki tıpkı onlar gibi hareket ederdim, bunu pekala düşünebiliyorum. Çok iyi biliyorum ki, bu adamların hepsi bir sistemin esiridir ve bir ucu bulutların arasında kaybolmuş bir merdivene tırmanmaya çabalayan bu adamlar, kendileri ölmemek için başkalarını