Hakkında
1975 Amasya Taşova doğumlu Asım Gültekin, kökleri Artvin ve Selanik'e uzanan bir Ahıska Türküdür. Lise öğrenimini Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Taşova İmam Hatip Lisesi'de tamamladı. İlkokul 3'te sınıf arkadaşları ile, tarihteki sahte kahramanlara inanmama hedefli bir grup kurdu. Selam, Gülçocuk, Kandilçocuk, İslam, Teklif, Kayıtlar, Yediiklim, İkindiyazıları, İslami Edebiyat, Kardelen dergileri abone olduğu ilk dergilerdendir. Kartal Anadolu İmam Hatip’te kültürel çalışmalara öncülük etmiş, burada yeni çalışmalar geliştirerek Kartal Anadolu İmam Hatip’e bir dinamizm getirmiştir. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Edebiyat Öğretmenliği bölümünden mezun olmuştur.
Biat dergisini yılda bir sayı olarak 5 yıl çıkardı. Kartal Anadolu İHL'nin 1989'da çıkmaya başlayan dergisi Seher'i 2009 yılına kadar dışardan katkılarla devam ettirdi. Yörünge, Yediiklim, Yeni Şafak, Sağduyu, Milli Gazete, Vakit gazetelerinde kültür sanat merkezli yazıları yayınlandı. İz yayıncılık bünyesinde aylık Kitap Postası dergisini 20 sayı çıkardı.
Pendik Özel Birikim İlköğretim Okulu, Eminönü Matbaa Meslek Lisesi, Beyazıt İşitme Engelliler İlköğretim Okulu, G. Antep İslahiye Boğaziçi ilköğretim Okulu, Kartal Anadolu İHL, Pertevniyal Lisesi, Beyoğlu Fındıklı Lisesi, Üsküdar İHL Edebiyat öğretmenliği yaptığı okullardır. 2008 yılında yılın öğretmeni seçildi.
Dünya Bizim web sitesi ve Cafcaf Mizah Dergisi'nin genel yayın yönetmenliğini yapan Gültekin, harici olarak birçok kültürel yayın ve oluşumun içinde aktif olarak yer almış, yüzlerce seminer, konferans ve toplantıların düzenleyicisi ve konuğu olmuştur. TYB İstanbul yönetim kurulu üyeliği, Mizah Derneği Başkanlığı, TÜRDEB (Türkiye Dergi Editörleri ve Yayın Yönetmenleri Birliği) kurucu üyeliği, Sade Hayat Derneği yönetim kurulu üyeliği ve Yedihilal Derneği'nde başkan yardımcılığı görevini yaptı. Etimoloji dersleri, seminerleri verdi.
22 Temmuz 2020’de 45 yaşında Yalova'da kalp krizi sonucu öldü. 23 Temmuz 2020'de memleketi Taşova'da, Doğu Mahallesi Mezarlığı'na defnedildi.
Evli ve 2 çocuk babasıydı.
Unvan:
Türk gazeteci, eğitmen ve yazar
Doğum:
Taşova, Amasya, Türkiye, 1975
Ölüm:
Yalova, Türkiye, 22 Temmuz 2020
Okurlar
62 okur beğendi.
314 okur okudu.
9 okur okuyor.
132 okur okuyacak.
8 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Aman müslüman olduğumu anlamasınlarmış, yok canım! Herkes de anlasın kardeşim, ne saklayacağız! (...) Bir şahsiyetimiz, secde etmekten gelen bir izzetimiz var! Bunu yitirmeye, biz Müslümanlarlayız demekten çekinmeye de hiç niyetimiz yok!
Kelimelerin sıradanlaşması ne kötü şey!
Sayfa 125 - İzKitabı okudu
Her güzelin peşine takılacak mısın? Her güzele bakıp kalacak, böyle böyle ebedi güzelliği kaçıracak mısın? Bu kadar kolay mı aldatmak seni?!
Bu yaşa gelmişsin hâlâ kitap okumuyorsan, kitapların sıkıcı olduğunu düşünüyorsan benim seninle ne işim olabilir. Seninle nereye kadar yürüyebilirim ki ben?
Sayfa 56 - İzKitabı okudu
"Her şey bir rüzgara bakıyor ağabey
Bakma esrar çekip mayıştıklarına
Bir gün var ya bu Mağripli çocuklar
Bir gün yakacaklar Paris'i"
Hakan Albayrak'ın dizeleri imiş
İletiler
Yorumlar ve İncelemeler
‘güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler’
Ani ölümler insanı daha fazla yaralar her zaman. Asım Gültekin ağabey de bir akşamüstü ansızın aldığımız bir haberle aramızdan ayrılmıştı. Abim vasıtasıyla tanımıştım ben de bu güzel insanı. Dava sahibi, duruşundan asla taviz vermeyen, muzip, oldukça sade biriydi. Kendini de derdini de dinç tuttu, sayısız gencin gönlüne dokundu. Onu tanıyan herkese güzel bir hikâye bıraktı ardından…
Rasim Özdenören ile ayrı bir muhabbetleri vardı. Kitabın ‘Şahitlikler’ kısmında ölüm haberini aldığı zamanki şaşkınlığını şöyle ifade ediyor üstad: “Sağ kolum koptu sandım.”
Asım Gültekin’in vefatından sonra, onun aziz hâtırasına çıkarılan ve derlenen bu kitabın ilk bölümünde dergide yazdığı yazılar yer alıyor, ikinci bölümünde ise kendisi hakkındaki şahitliklere, hatıralara yer verilmiş. Başta Rasim Özdenören’in yazısı ve diğer yazılar beni oldukça duygulandırdı. Kitabı bitirdiğinizde ister istemez ‘biz de böyle güzel bir sadâ bırakıp gidebilecek miyiz ardımızdan’ diye düşünüyorsunuz.
Ne mutlu ardında hoş bir sadâ bırakıp yüz akı ile göçebilene…
