Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül Utku Günaydın

Ayşegül Utku GünaydınKadınlık Daima Bir Muamma yazarı
Yazar
Çevirmen
7.7/10
3 Kişi
15
Okunma
2
Beğeni
768
Görüntülenme

Hakkında

1979’da İzmir’de doğdu. 2001’de Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede İletişim Bilimleri’nde yüksek lisans yaptı. 2001 yılında Aydın Doğan Vakfı’nın Genç İletişimciler Yarışması’nda en iyi röportaj dalında “Eşekli Kütüphaneci” adlı yazısıyla birincilik ödülü aldı. Yeni Yüzyıl ve Yenibinyıl gazetelerinde muhabirlik yaptı; Marmara Üniversitesi Haber Ajansı yayını Mihaber’in editörü olarak çalıştı. Ayrıca İstanbul Hat dergisi editörü ve Akademist dergisinin yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. Cumhuriyet, Milliyet, Radikal Kitap, Ulusoy Travel, Goldaş, Pazartesi, Sea Life gibi çeşitli gazete ve dergiler için yazılar yazdı; Varlık, Millî Folklor ve Pasaj gibi dergilerde makaleleri yayımlandı. 2003 yılında başladığı Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı yüksek lisans programından 2007 yılında “Tanzimat Romanında Kamusal Alan ve Serbest Zaman Etkinlikleri” başlıklı teziyle mezun oldu. Halen aynı üniversitede “Cumhuriyet Öncesi Kadın Yazarların Romanlarında Toplumsal Cinsiyet ve Kimlik Sorunsalı (1877-1923)” başlıklı tezi ile doktora düzeyindeki çalışmalarını sürdürmekte, bir yandan da Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde dersler vermektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
İzmir, 1979

Okurlar

2 okur beğendi.
15 okur okudu.
1 okur okuyor.
26 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Emine Semiye, hayat kadınlarının zorlu yaşam mücadelelerini, doğallık ve gerçeklik kaygısıyla vermeye çalışır. Ama bu kısımda tek vurgulanmak istenen, hayat kadınlarının yaşadıkları zorlukları yansıtmaktır. Bu kaygının yanı sıra yazar tarafından "görünenin ar­dındaki" olgusuna gönderme yapıldığını ve başka insanların eylem­ lerinin kurbanı olan kadınların da aynı duruma düşebileceğine dair bir çıkanın yapıldığını söyleyebiliriz. Romanda, genel olarak ka­dınların kendi eylemlerinin bir sonucu olarak bu duruma düşmeleri.. KADINLIK DAiMA BiR MUAMMA söz konusu iken Yekta'nın konumu bunun zıttıdır.
Sayfa 184 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Reklam
kadın yazarların yarattıkları kadın karakterlerin er­kek yazarlarınkine oranla daha çeşitli deneyimler sunduğunu söy­ leyebiliriz. Erkek yazarlar aracılığıyla sınırlan belli, eril bakışın tel­kin ettiği bir kadınlık dile getirilirken kadın yazarların romanlarıyla kadına ait deneyimler hem kadın bakış açısıyla hem de daha derin­ likli biçimde ele alınmıştır. Dolayısıyla romanlarda yeni erkek kim­liğiyle karşılaştırıldığında kendine güvenen ve birey olmuş kadınlar merkezileştirilmiştir. Güvenilir ve kendisini kanıtlamış yeni kız ev­lat ya da gelecek kuşakların anne figürü, toplumsal ve ikili ilişkilerin sorgulanmasıyla bu uzun hayat yolunda kendisine destek olacak bir eş aramaktadır artık.
Sayfa 205 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Osmanlı'nın l830-70 yılları aralığına bakıldığında önemli siyasal gelişmelerin yaşandığını görürüz. Bu değişimlere kapı aralayan en önemli gelişme ise bir döneme adını verecek, edebiyatı ve düşün hayatını da etkileyecek olan Tanzimat Fermanı'nın ilanıdır. Mustafa Reşit Paşa tarafından 3 Kasım 1839'da Gülhan e'de halka açık oku­nan ve okunduğu yerin adını alan Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Os­man lı'da yeni bir dönem başlar. Tanzimat'ın kelime anlamı "düzen­lemeler"dir ve devlet yapısındaki bazı iyileştirici uygulamalan ifade etmrktedir un
Sayfa 22 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Rezin, hayat kadınlarına neden çalışmadıklarını sorduğunda kimsenin onlara iş vermediğini ve toplum tarafından dışlandıklarını söylemeleri, bu sosyal yaranın boyutlarını gösterir: "Biz hayvanlar­ dan daha alçağız, görüyorsun ya. Vesikamız olduğu için sokaktaki süprüntüleri yiyoruz ... Allah büyük hanımcığımız. O kadar pişma­nız ki. Önümüze köpeğine atar gibi bir lokma ekmek veren kimseye esir olacağız ama bizi kimse evine almak değil, acımak bile istemi­yor" şeklinde yanıt verirler ve isteseler de çalışmalarının ola­naksızlığını ifade ederler. Romanda hayat kadınları anlatılırken ko­şullarına dikkat çekmek için tanım ve be timlemeler hep beden üze­ rinden yapılmıştır. Zayıflıktan kemikleri çıkmış bakımsız ve hasta­ görünen kadınlar..
Sayfa 196 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Güzide Sabri 'nin 1 899 'da yazdığı ilk romanıdır. Münevver ve Şefik birbirlerini seven ve evlenmeyi düşünen iki genç iken Şefik'in ta­vırları birdenbire değişir. Münevver' den uzaklaşması, genç kadının kalbini kırar. Kendince intikam almak için başka bir evlilik yapma­ ya hazırlanırken babasından Şefik'in hasta ve ölmek üzere olduğu­ nu, genç adamın hastalığı yüzünden kendisine yalan söylediğini öğ­ renir. Sevgilisini görmeye gittiğinde ise ancak uzaktan cenazesine yetişebilir. Romanda tüm bu olaylar geri dönüşlerle Münevver'in kadın arkadaşı tarafından anlatılır. Münevver, bu yaşadığı kayıptan sonra sonbaharda artan melankolik halinin vereme çevirmesiyle ya­ vaş yavaş ölüme doğru gider.
Sayfa 218 - Metis yayınları 2017Kitabı okudu
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
’ın Heyûlâ adlı romanında bir erkek karaktere söylettiği “Kadınlık daima bir muamma!” cümlesinden esinlenen kitap, kadınlığın erkeklerin gözünden bir bilmece gibi hep gizemli ve anlaşılmaz bir varlık olarak sunulmasının derinlerine inmeye, edebiyatın mahiyetini anlamaya çalışıyor.kıtap. Öylesine dolu, içeriğe sahip bır kitap ki, buna roman demek az, kalır , Araştırma inceleme, deneme öylesine katmanlı ki, edebiyatın her yazım türünü okudum ben. . Tanzimat’tan sonra oluşan siyasal, kültürel gelişmelerin kadın hareketine hazırladığı zeminin, kadınların dergi ve gazetelerde kolektif olarak şekillendirdiği edebiyat geleneğinin, Osmanlı kadın yazarların romanlarında modernleşmenin izleri sürülüyor kitapta. Hem kadının serüveni otuz roman analiz edilerek çiziliyor, hem unutturulan kadın yazarların yazmak, varolmak, ben diyebilmek için, kadın hakları için verdikleri mücadele hatırlatılıyor. Geleneğin ürettiği kodlarla mücadele ettiği için yalnızlaşan yeni kadının annesizliği; kadının kimliğini tehdit eden baba, kardeş, kayınvalide, koca gibi baskı figürleri ile bu yeni kadın karşısında bocalayan “aşırı alafrangalaşmış”, “zayıf karakterli” ve aydın erkeklerin ruhsal dengelerini yitirişi ele alınıyor.
Kadınlık Daima Bir Muamma
Kadınlık Daima Bir Muamma
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yazılmış ilk kadın romanı, Zafer Hanım’ın 1877 tarihli Aşk-ı Vatan’ıyla başlayan bir serüvene davet ediyor okuru.,
Ayşegül Utku Günaydın
Ayşegül Utku Günaydın
güçlü bir kalem, genç yazarlarımızdan önü açık olsun
Ayşegül Utku Günaydın
Ayşegül Utku Günaydın
Kadınlık Daima Bir Muamma
Kadınlık Daima Bir MuammaAyşegül Utku Günaydın · Metis Yayıncılık · 201716 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Kadınlık Daima Bir Muamma
Merhabalar sevgili kitapsevenherkes ailesi uzun ve acılı bir aranın ardından sizlerle tekrar bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. Günün anısına özel bir paylaşım ile geldim. Dünya emekçi kadınlar gününe özel Adını Halide Edib Adıvar‘ın Heyûlâ eserinde geçen bir sözden alan bu kıymetli kaynak Tanzimat’tan sonra oluşan siyasal, kültürel
Kadınlık Daima Bir Muamma
Kadınlık Daima Bir MuammaAyşegül Utku Günaydın · Metis Yayıncılık · 201716 okunma