Kitabımız yetişkin için ama ben bile okurken zorlandım. Rahatsız eden içinde geçen kelimeler değildi. Acılardı. Okurken aktı gitti. Tam artık yeter dediğim yerde acılar tazelendi. Aile ne kadar önemli, birbirimizi ne kadar anlıyor, tanıyoruz, ne yaşıyor, ne hissediyoruz aynı hane içinde bunları bilememek ne kadar kötü dedim.
.
Barış ve Tolga otoriter babanın, içine kapanık sessiz kötülüğe boyun eğen bir annenin iki oğlu. Tolga ne kadar dışlanmışsa o kadar işe yaramaz, Barış ne kadar korunmuş kollanmışsa o kadar içe kapanık. Küçük yaşta Barış'ın kendinde keşfettiği cinsel yöneliminin farklı olması ve hayatı boyunca bu sebeple mücadele verecek olması, bunu fark eden Tolga'nın yaptıkları... Ve Barış'ın karşısına yıllar sonra çok zor gününde çıkan Ecem... Ah o Ecem...
.
Bir eşcinsel bireyin yaşadığı zorlukları okurken, aile içi şiddet, taciz, ihmal sorunlarını, insanların çıkar, menfaat, önyargı duygularının nasıl yaraladığını, çoğu zaman gerçekten insanları tanıyamadığımızı anlatıyor bize Barış. O sadece bir örnek aile içinde olanlar bugün bile okuduğum haberde içimi yaktı benim .
.
Kitapta beğendiğim başka bir nokta ise akıcılığı oldu. Kurgu öyle güzel ilerledi ki hiç sıkılmadım. Sayfaları merakla çevirdim. Hele son on sayfa okudukça hadi canım dedirtti. .
.
Bu defa yorumum uzun oldu biliyorum. Konu hassas. Biz kabul etsek de etmesek de çoğu zaman görmezden gelsek de bu acılar her yerde yaşanıyor ve yaşanacak ne yazık
✔Merhaba sevgili kitap kurtları değişik tarz ve türlerde kitapları okuduğumu artık biliyorsunuz. Yine sizlere konu itibarı ile değişik bir kitapla geldim. Dili akıcıydı benim için ne zaman başladım ne zaman bitirdim bilemedim. Hatta bitirince üstünde bayağı düşündüm, düşünmedim desem yalan olur.
✔Barış ve abisi Tolga'yı ele alıyor. Barış ne kadar yumuşak, ağır başlı ise Tolga da onun tersine serseri bir tip. Barış büyüdükçe kızlardan hoşlanmadığınız fark ediyor. Tabi bunu fark eden Tolga da ona sürekli şiddet uyguluyor.
✔Konu itibarı ile özetleyecek olursak bu şekilde ilerliyor. Ben insanların yönelimlerine göre yargılanmaması gerektiğini savunuyorum. Çünkü kendileri de bu durumdan hoşnut değil ve geç fark ediyorlar. Bir sürü zorluk yaşıyorlar ve istedikleri bir durum değil aslında. Çözümü var mı bilmiyorum. Ama baktığımda benim de etrafımda bu tarz insanların olduğunu fark ettim. Ben kişiliklerine göre yargılayacak arkadaş oluyorum kız veya erkek fark etmiyor.
✔Bir de isim takıyorlar onlara LGBT'li diye. Dışlıyorlar. Gökkuşağını onlara sembol ediyorlar, biz kullanamıyoruz çok saçma. Neyse daha fazla uzatmak istemiyorum. Yazarımıza teşekkür ediyorum bu konuyu bize bir daha gösterdiği için
Kitabın adı: Saplantı
Yazarın adı: Aysun Kırımlıgil
Sayfa sayısı:162
Bu kitab yazarından duyunca açıkçası tereddüt ettim. Çünkü psikoloji gerilim türü bir kitap sandım.
Okuyunca hiç te öyle olmadığını hayatımızdaki gerçeklerden bahsettiğini gördüm. Peki ne mi anlatıyor. Fazla detay vermek istemiyorum çünkü okunması gereken bir kitap bana kalırsa.
İki erkek kardeş var. Tabiki anne ve baba da var.Abimizin ismi Tolga çok haşarı okuldaki öğretmenlerinden, arkadaşlarının ailelerinden sürekli şikâyet geliyor. Peki ne yapılıyor oğlum sen niye böyle yapıyorsun derdin ne demek yok babamız başlıyor dövmeye hemde pantolon kemeri ile . Artık kemer tokası neresine denk gelirse. Peki Tolga ne yapıyor dahada beter yaramazlık yapıyor o da kardeşine uyguluyor. Kardeşi demişken.
Barış evin akıllı uslu uysal ve zeki çocuğu. Annesi ile ev işi yapmak günlere gitmek onların yanında oturmak güzel güzel ve uyumlu giyinmekten hoşlanan bir çocuk yani Tolda'dan çok farklı.
Barış ilkokulu başarılı bir şekilde bitirir. Ortaokula başlar. Okulda bir arkadaşı vardır. SALİH
Okuldaki ve sonrasındaki tüm vakitleri birlikte geçirirler . Birgün parkta çimenlerin üzerine uzanmışlarken abimiz Tolga gelir Salih'i bir güzel döver. Salih kaçar gider ve birdaha ortaya çıkmaz taaaa....
Barış liseyide başarılı bir şekilde bitirir Eskişehir de üniversite kazanır gider okumaya başlar çevresinde bulunan kızlara hiç ilgi duymaz acayip bir durumdur.
Peki ne vardır Barış'ta Barış 'ın böyle olmasının suçlusu kimdir. Anne mi baba mı çevre mi....
Velhasıl -ı kelam güzel bir kitap okudum ellerine yüreğine sağlık Aysun Kırımlıgil...