Ekim ayı @yazariylakonusanlar ikimci kitabımız. Yazarın ilk kitabı. İngiliz dili ve edebiyatı mezunu çok güzel ve bir o kadar da donanımlı bir hanım. Hem yazar,hem de sporcu kimliği var. Tarih bilgisi de olduğunu özellikle bu kitabında oldukça hissettiriyor. İstanbul’un Bizanstan kalan kilise ve ayazmalarını sayesinde gezmiş kadar oldum. Kitabın kurgusu aslında karanlık bir zeminde. İntihar etmek isteyen Edhem ile yolu kesişen Ayla’nın öyküsü. Ayla ise amnezi ile geçmişindeki intihar olayının üstünü kapatmış. Ve ikisi de bir ayna görevi oluyorlar birbirlerine. Peki sonu ; bence gayet güzel bağlandı. Bir okur olarak sonunu beğendim. Edebi yönü iyi,beyimlemeleri var ve insanı bunaltacak boyutta değil; tadında. Kısacası bir ilk roman için oldukça güzel,devamı gelir umarımben okurum
İstanbul ' un tarihî ayazmalarinin karanlık zemininde intihar etmek isteyen Edhem ' le yolu kesişen Ayla ' nin öyküsü.Ayla' nin dedesi Balat ' taki evini ölürken torunu Ayla' ya bırakır.
Dedenin kızkardeşi de İsviçre ' de yanlarına sığındığı ailenin çocuğu Edhem ' i büyütür.
Edhem Ayla'yi bulduğunda her ikisi de gecmislerinden kaçmak için intiharı düşünmektedir.
Ayla otuzlu yaşlarında, kendi ayakları üzerine duran güçlü bir kadın. Dedesi ölürken Balat'ta yaşadığı evi Ayla'ya bırakıyor ve Ayla bu beklenmedik mirasla kendini sorular yumağında buluyor. Dedesi evi neden çocuklarına değil de torununa bıraktı?
Ayla, bu soruya cevap ararken karşısına Edhem çıkıyor. Edhem, Cenevre'de bir üniversitede öğretim görevlisi ve İstanbul'a bir araştırma için geldiğini söylüyor. Bunun üzerine İstanbul'un tarihine beraber dalıyorlar. Bir ay boyunca tarihi yerlerin keşfine katılıyoruz. Bu keşif sırasında Ayla ve Edhem geçmişlerini de keşfediyorlar ve Pandora'nın kutusu bu sefer ikisi için açılıyor.
İstanbul sokaklarında bir maceraya dahil olmak isterseniz bu romanı tavsiye edebilirim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.