Karesi İlkokulu'nu (1973), Atatürk Ortaokulu'nu (1976), Muharrem Hasbi Lisesi'ni (1979), Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni bitirdi (1983).
Edebiyat hayatına, 1982’de Güldeste Dergisi'nde yayımlanan "Beyaz Gömlek" adlı öyküsüyle başladı. Bir grup arkadaşıyla birlikte Kayıtlar, Hece ve Hece Öykü' ve Muhayyel'in çıkışında yer aldı. Portakal Bahçeleri ve Pencere adlı öykü kitapları Arnavutçaya; bazı öyküleri de Farsça, Korece ve Azericeye çevrildi. e-edebiyat dergisi Edebistan.com'un yayın yönetmenliğini yürütüyor.
İlk öykü kitabı "Gidenler Gidenler" adıyla Yedi İklim Yayınları tarafından basıldı. "Esenlik Zamanları"yla Türkiye Yazarlar Birliği 1999 Hikâye Ödülü’nü kazandı. 2012'de çıkan kitaplar içinden yapılan değerlendirmede "Mürekkep" adlı öykü kitabı; Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) ve Ömer Seyfettin Hikâye ödülünü aldı. 2016 yılında Dede Korkut Edebiyat Ödülüne; 2019 yılında da Necip Fazıl Hikâye-Roman ödülüne layık görüldü.
Edebiyat hayatına, 1982'de Aylık Dergi'de yayınlanan "Bir İnsan Ölür, Bir Yıldız Kayarmış" adlı öyküsüyle başladı. Bir grup arkadaşıyla birlikte Kayıtlar Dergisi'nin çıkışında yer aldı. Öykü ve denemeleri Aylık Dergi, Yönelişler; Mavera; Yedi İklim; Kayıtlar; Hece; Hece Öykü; Yumuşak G; edebi Müdahele; Tasfiye; Söz Ve Adalet; Eski Yeni; Kur'ani Hayat ve İtibar dergileriyle Yeni Şafak Kitap'ta yer aldı.
Öykü kitapları
- Gidenler Gidenler, Yedi İklim Yayınevi, İstanbul, 1990.
- Yol Düşleri, YediGece Kitapları Yayınevi, İstanbul 1996.
- Esenlik Zamanları, YediGece Kitapları Yayınevi, İstanbul 1999.
- Pencere, Hece Yayınevi, Ankara 2003.
- Hayalperdesi, Selis Yayınevi, İstanbul 2008.
- Hikâyât, Ferfir Yayınevi, İstanbul 2010.
- Sular Tutuştuğunda, Hece Yayınları, Ankara 2010.
- Sel ve Kum, Okur Kitaplığı, İstanbul 2011.
- Mürekkep, Okur Kitaplığı, İstanbul 2012.
- Sessiz Harfler, Okur Kitaplığı, İstanbul 2013,
- Portakal Bahçeleri, İz Yayıncılık, İstanbul 2014.
- Kara, İz Yayıncılık, İstanbul 2016.
- Adı Leyla Olsun, İz Yayıncılık, İstanbul 2018.
- Utanç, Ketebe Yayınları, İstanbul 2020.
Deneme Kitabı
- Yazı Bilinci, Hece Yayınları, Ankara 2006.
- Yazının Gizledikleri, Okur Kitaplığı, İstanbul 2010.
- Edebiyatın Sırça Kulesi, Okur Kitaplığı, İstanbul 2011.
- İmge, Gerçeklik ve Kültür, Okur Kitaplığı, İstanbul 2012.
- Edebiyat Ne Söyler, İz Yayıncılık, İstanbul 2014.
- Hasan Aycın'ın Çizgi'si, İz Yayıncılık, İstanbul 2016.
- Dile Kolay, İz Yayıncılık 2017.
- 40 Soruda Türk Öyküsü, Ketebe Yayınları, İstanbul 2018.
- Edebiyatın Doğası, İz Yayıncılık, İstanbul 2019.
- Satır Arasındaki Anlam, İz Yayıncılık İstanbul 2020.
- Dilsiz'in Dile Gelişi, Albaraka Yayınları, İstanbul 2021.
- Kurmacanın Grameri, Ketebe Yayıncılık, İstanbul 2021.
- Fragmanlar-Gerçeklikten Koparılmış İmge, Ketebe Yayıncılık 2022.
Biz birbiriyle iyi anlaşan, ortak zamanları olmuş iki insanız, aşkı, hüznü yitirmiş sancılarla yaşayan iki insan.
.
Kendimizi gökyüzünün altında, akmayan bir zamanda bulduk ve yanlışlardan uzak, doğrulardan kuşkulu yaşadık.
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Düş; Yola çıkarken hayalini kurduğumuz ne varsa o mu? Yoksa kana bulanan dizimize bakarken söylediğimiz bir söz mü?
Düş, düşmek zaten. Düşe düşmek. Her düşüş beraberinde bir sırrı getirirse hayatımızın sonuna kadar o sırrın neye dönüşeceğini mi bekliyor olacağız? Diyelim bekledik, beklemeleri severek. Sırrı sese dönüştürmeye çalışmak mı tüm bu
Cemal Şakar'ın edebiyat bilimi üzerine yazdığı eleştiri kitaplarından ilk okuduğum "Yazı Bilinci" kitabıydı. Bu kitabı da bu alanda okuduğum ikinci kitabıydı. Edebiyatı bir bilim dalı olarak görenler için, düşünme ve düşündüğünü ifade etme aracı olarak edebiyat üzerinde kafa yormak için okunması gerekir diye düşünüyorum...
Yazarı bir ödül töreniyle tanıyıp kitabı edinmiştim. Öyküleri okuduğumuzda yazarın kalemini çok net bir şekilde tanıma fırsatı yakaldım. Ilk öncelikle çabasını ve ilmini tebrik ederim, fakat kitap üzerinde o kadar çok çalışmış ki fazla bir kelime ya da cümleye rastlayamıyorsunuz. Aslında bu çok güzel bir şey diyebilirsiniz ama bana bu çok kontrollü bir ifade tekniği geldi. Kimi zaman yazarın kaleminin kontrolünden çıkıp çalakalem karalamalarını görmek veya duygularını hissetmek de güzel olmaz mıydı? Yazarı bir kitabıyla yargılamak da tabiki doğru değil bunun için birkaç kitabını daha edineceğim. Anlaşılan öyküye katkısı ülke için çok büyük bir insan. Keyifli okumalar.