Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Colin Imber

7.0/10
4 Kişi
36
Okunma
4
Beğeni
1.609
Görüntülenme

En Eski Colin Imber Gönderileri

En Eski Colin Imber kitaplarını, en eski Colin Imber sözleri ve alıntılarını, en eski Colin Imber yazarlarını, en eski Colin Imber yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
17. yüzyılda Avrupalılar, bugün olduğu gibi, Osmanlı Imparatorluğu'na "Türk İmparatorluğu" ve halkına "Türk" derlerdi.
Istanbul'daki tahsilli çevreler kendilerini Türk olarak tanımlamadıkları gibi, tam aksine "ordubozan Türkler" veya "Etrak-ı bî-idrak" (idraksiz Türkler) gibi klişelerde "Türk" kelimesini bir hakaret olarak kullanır olmuşlardı. Bununla birlikte, Türkçenin inceltilmiş, rafine edilmiş bir şekli devletin resmi dili ve seçkin tabakanın konuşma ve ortak iletişim diliydi.
Reklam
Fatih Sultan Mehmed sadece adamlarını bitap düşürmekle kalmamış, imparatorluğun malî kaynaklarını da zorlamış, neredeyse tüketmişti. Köylülerin topraklarından vergi tarh ve tahsil etmiş, gümüş akçenin ayarını bozmuş ve daha da kötüsü, mülk ve vakıflara ait gelirleri müsadere edip, dirlik olarak adamlarına dağıtmıştı.
En başarılı Osmanlı kaptan-ı deryaları korsanlar arasından çıkmıştır. Korsanlık ile Osmanlı donanması arasındaki yakın ilişkiyi Bayezid kurmuştur.
Ferdinand, Macar krallığı üzerindeki hakkından feragat etti ve yönetmeye devam ettiği Macar toprakları için Osmanlı Imparatorluğu'na her yıl 30.000 duka ödemeyi kabul etti. Süleyman için bu antlaşmanın özel bir sembolik anlam ve önemi vardı, çünkü metinde Carlos'dan artık "Imparator" diye değil, sadece "İspanya Kralı" diye bahsediliyordu. Işte bu andan itibarendir ki, Osmanlı padişahı kendisini "Roma Imparatoru" veya "Sezar" telakki etmeye başladı.
Ibrahim, Murad'ın hayatta kalmış olan tek kardeşiydi ve şehzadelik günlerinde dehşetli olaylar yaşamış olmaktan ileri gelen bir zihni dengesizliğin etkisi altında bulunuyordu. II.Osman'ı hunharca katline, Mustafa'nın hal'ine ve kardeşleri İbrahim, Bayezid ve Kasım'ın idamlarına tanık olmuştu.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Padişah ve şehzadelerin karıları yerine cariyeleri aracılığıyla çocuk yapmayı tercih etmeleri âdeti, I.Murad ile yerleşmiş gibi görünmektedir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Kanuni'nin Hürrem'e aşkı o kadar kuvvetliydi ki, 1533'te, âdeta bir skandal çıkarırcasına onu âzad etti ve nikâhladı. Hürrem 1558'de öldüğü zaman, kalıcı bir sevda nişanesi olarak Süleymaniye Camii'nin avlusuna, padişahın türbesinin yanına defnedildi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Valide sultanların gücü asıl 17. yüzyılda, I.Ahmed'in gözdesi Kösem Mahpeyker'in uzun saltanatı sırasında belirginleşmiş ve yaygınlaşmıştır.
Sayfa 118Kitabı okudu
Yeni padişahın (III.Mehmed) tahta çıkmadan önce ilk işi, en büyüğü 16 yaşında olan 19 kardeşini idam ettirmek oldu. Dönemin tarihçisi Peçevî bu olaya şöyle değinir: "O akşam on dokuz masum şehzade analarının dizlerinden koparılarak Allah'ın rahmetine teslim edilmişlerdir."
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
16. yüzyılın başından itibaren, Istanbul'un İshak'ın oğulları tarafından fethedileceğini müjdeleyen bir hadisin etkisi altında, tarihçiler erken şecereyi Yafes'ten değil de, Sam ve Esav'dan türetmişlerdir. Bu şecere hanedanın soyağacının orijinal versiyonundan farklıdır, çünkü sultanları, Yafes'in torunları olarak tasvir edilen Türklerden kopararak onları Sam aracılığıyla Araplara bağlamaktadır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Çocuk Devşirme
Görevli yanına bir Yeniçeri ağası alacak ve vakit kaybetmeden her köyde ilânla kâfirlerin ve ileri gelenlerin bütün erkek çocuklarının babalarıyla birlikte koy meydanında toplanarak önüne çıkarılmalarını isteyecek ve birer birer hepsini bizzat inceleyecektir. Bir kâfirin birden çok çocuğu varsa, en iyisini Yeniçeri Ocağı'nda yetiştirilmek üzere kaydedecek, alıkoyacak ve beraberinde götürecektir. Oğlanın yaşı on dört veya on beş, ya da en çok on yedi veya on sekiz olacaktır. Fakat sadece birrl erkek çocuğu olan bir adamın çocuğunu almayacak ve birden çok erkek çocuğu olanların da sadece birini aldıktan sonra geri kalanlarını kendilerine hiçbir haksızlık yapmadan babalarına teslim edecektir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Yeniçeri adayları değişik bir eğitime tâbi tutulurlardı. İlk adım her oğlanı Anadolu'daki Türk çiftçilerine satmaktı. Bunları parayla satmak sembolik bir hareketti: amaç oğlanların, padişahın köleleri olduklarını ileri sürerek çalışmaktan kaçınmalarına engel olmaktı. Çocuklar yedi-sekiz yıl kadar "Türklerle" kalırlardı. Bu uygulamanın amacı ilk planda, oğlanları düzenli bir şekilde çiftliklerde çalıştırarak yorucu kol emeğine alıştırmaktı. Bu nedenle, "kadılara ve ulemaya" satmak yasaktı. Uygulamanın ikinci nedeni ise devşirmelere Müslüman bir ortamda Islâm dininin akidelerini ve son olarak da Türkçe'yi öğretmekti... Türkçe bu kozmopolit askerlerin, imparatorluğun yönetici elit zümresinin Lingua franca denilen ortak diliydi ve öğrenilmesi zorunluydu.
Sayfa 181 - Türk'e vermek mevzusuKitabı okudu
159 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.