Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cuniçiro Tanizaki

Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın yazarı
Yazar
7.4/10
1.594 Kişi
7,9bin
Okunma
262
Beğeni
15,2bin
Görüntülenme

En Eski Cuniçiro Tanizaki Sözleri ve Alıntıları

En Eski Cuniçiro Tanizaki sözleri ve alıntılarını, en eski Cuniçiro Tanizaki kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadist
Genç dövmeci mesleğini yaparken bundan gizli bir haz ve keyif alıyordu. İğneleri her dürtüşünde, içi kıpkırmızı kanla dolup şişen yerlerin verdiği ıstıraba dayanamayarak feryat eden erkeklerin iniltilerini duymak ona büyük zevk veriyordu. Hatta bu insanlar ne kadar bağırır çağırırsa o kadar içi rahatlıyordu. Dövmecilikte özellikle turuncu renk ve tonlama işçiliği çok acı veren bir tür işlemdi. Böyle dövmeleri yaptırmak isteyen birileri eline düşmeye görsün, zevkten dörtköşe oluyordu Seikiçi...
Hayat ve ölüm bir gelir bir gider... Burada ölmek, öte alemde doğmak demektir. Sadece yaşama önem verip deliler gibi mücadele etmenin anlamsız olduğunu biliyorum. Yoktan var olmakla varken yok olmak arasında bence hiçbir fark yok...
Reklam
İlginç Tanımlama
Ayrıca, Konfüçyüs doğduğunda inek misali dudakları, kaplan pençesini andıran elleri, kaplumbağaya benzer sırtı, üç metreye yakın boyu ve krallara benzer vücut ve yüz hatları olduğu da bilinen rivayetler arasındadır... Bana kalırsa bu insan Konfüçyüs’ten başka biri olamaz.
Kadın
Ancak, Ei Ülkesinden ayrılmadan Konfüçyüs’ün söylediği son sözler şunlar oldu: İsterdim insanoğlu aklı mantığı bile... Ama serde kadın var, mantık bile nafile...
Bir sohbet esnasında şair Şato Haruo, “Körler akıllı, sağırlar soytarı gibi görünür,” demişti... Yalan da değil hani. Sağırlar başkalarının söylediğini anlamak için kaşlarını çatarlar, ağızlarını açarlar, gözlerini çevirirler, başlarını oraya buraya uzatıp dururlar. Bu halleriyle aptal gibidirler. Halbuki körler başları eğik sakin duruşlarıyla düşüncelere dalmış gibi görünürler. Ve ayrıca biz Uzakdoğu insanları gözleri yarı kapalı halde bütün insanları ve varlıkları bağışlayıcı bakışlarla gözetlemekte olan Buddha ve Bodhisattvalara alışkınızdır. Bu yarı kapalı gözler bizi bazen korkutsa da, bize tümüyle açık olan gözlerden daha müşfik, affedici ve huzur verici gelir.
Feodal Japonya’da varlıklı ailelerin çocuğu olarak doğan ve sağlıksız kapalı mekanlarda büyütülen kızlar, kim bilir ne kadar narin, beyaz ve içtiği su görünecek kadar saydam tenliydiler!
Reklam
Üstelik söylentilere bakılırsa, Sasuke onu gülerken görmekten hiç hoşlanmıyordu. Herhalde körler güldüğü zaman yüzlerinin ortasında bir boşluk oluştuğu, bu durum da Sasuke’nin yüreğini acıma duygularıyla doldurduğu için görmeye dayanamıyor olmalıydı.
Öğrenilen Şiddet
Öğrencilerini cezalandıran erkek hocaların sayısı genellikle fazladır ama Şunkin gibi erkek öğrencilerini döven kadın hocalar çok ender görülür. Onun bu tür davranışlarının gizli kalmış sadist eğilimlerinden kaynaklandığını söyleyenler, ders vermenin ise bu sapık cinsel eğilimlerini tatmin etmek için bir bahane olduğu şeklinde yorumlayanlar olmuştur. Aradan geçen onca yıldan sonra bu savın doğru olup olmadığını tahkik etmemiz mümkün değil. Çocuklar evcilik oynadıkları zaman bile genellikle yetişkinleri taklit ederler. Gerçi Şunkin öğrencilik hayatı boyunca hocasının gözbebeği olduğu için ondan bir fiske bile yememişti ama onun kullandığı şiddet yöntemlerinin farkındaydı ve herhalde o çocuk kafasıyla hocaların böyle davranması gerektiği kanısına varmış olmalıydı.
Mazoşizm
Bayan Şigisava haklıydı; çünkü Şunkin zengin bir ailenin kızıydı, güzeldi ve üstelik bekârdı... Öğrencilere uyguladığı sert disiplin belki de, dalga geçmek amacıyla etrafında toplanan kurtlar sürüsünü kendinden uzaklaştırmak için başvurduğu bir taktikti. Fakat ne kadar ilginçtir ki, bazen umduğunun tam tersi oluyordu; Şunkin’in bu haşin davranışları onun cazibesini artırıyor gibiydi. En ciddi öğrencilerinin arasında bile bu güzel kör kadından oklava yemekten zevk, hatta rahatlık duyanlar az sayılmazdı. Yani etrafında Jean-Jacques Rousseau gibi eziyet edilmekten hoşlanan mazoşist bir genç grubu vardı.
Ne kadar büyük deha olursa olsun hayatın acı gerçeklerini tatmadan sanatın mutlak ruhsal uyanışına nasıl erebilirdi ki?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.