Edward Said ile daha tanışmadan kendisi bana, çantamda bulunan ama o an okumadığım (hala da okumadım:/) "Şarkiyatçılık" kitabı sayesinde, hoş bir jest yapmıştı. O zamana kadar ilgimi çekmeyen bu şahsiyet artık merak uyandırmaya başlamıştı bende.
Daha sonra Tarık Ali'nin "Edward Said ile Konuşmalar" isimli röportajlarından oluşan kitabını okudum ve hayran olmaya başladım.
"Kış Ruhu" ise okuduğum ilk kitabı. Anlamak için 40 fırın ekmek yemem gerektiğini bilsem de kitaplarını okumaktan vazgeçmeyeceğim. Kıyısından, köşesinden yakaladığım her nokta beni mutlu ediyor çünkü.
"Keşke canlı olarak dinleme fırsatım olsaydı" dediğim insanların arasına girdi. Gerçi "Ne kadar cahilsiniz" diyip konuşmak bile istemezdi belki:)) Ama o entelektüel havası insanı büyülüyor gerçekten. Okurken gözümde canlanmadı değil yani; şık, kendinden emin, sakin, beyefendi...
Tavsiye ederim mutlaka tanışın kendisiyle.