"Çatışma ihbarının geldiği akşam, yani iki gün önce, beraber miydiniz?"
"Evet. TED Kolej'in önündeydik."
"Hangi TED Kolej?"
"Kaç tane Kolej var. Kolej'deki Kolej işte."
"Orayı belediye aldı. Koleji Incek'e taşıdılar."
"Teferruatı bilemem. Biz Kolej'in önünden Kurtuluş istikametine gidiyorduk."
Sonunda bitti. Uzun zamandır herhangi bir kitaba inceleme yazmıyordum ama bu kitaba yazmak istedim. Akıcı bir kitap olmasına rağmen olması gerekenden çok uzun sürede bitti. Bunu üslup ve içeriğine bağlıyorum, beni çok fazla içine çekemedi. Bir ortamda sürekli anılarını anlatıp susmak bilmeyen bir arkadaşıma “Yeter, sus artık!” diyemiyormuşum gibi hissettim. Sonuç olarak tavsiye edebileceğim bir kitap değil. İyi okumalar diliyorum.
O kavşaktan her yere yollar gidiyordu, kuzeye, güneye, doğuya ve batıya. Fakat bizim için hiçbir yere gitmiyordu yollar. Adım atsak karanlıktı. Adım atsak boşluktu. Bizim için kartondandı sanki dünya, adım atsak elimizde buruşup kalacaktı.