1976 yılında Ankara dünyaya gelen Eren Aysan, 1993 Sivas katliamında hayatını kaybeden şair ve doktor
Behçet Aysan ’ın kızıdır. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimini Ankara’da yaptı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. 2001 yılından itibaren Ankara Devlet Tiyatrosu 'nda dramaturg olarak çalıştı. Mezun olduğu bölümde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Birgün Gazetesi'nde başladığı köşe yazarlığına Cumhuriyet Gazetesi'nde devam etmektedir.
Pasaj dergisinin yazı kurulunda, Sahne dergisinin danışma kurulunda görev alan Aysan, çeşitli gazete ve dergilerde şiir ve yazılarını yayımladı. “Lâlzaman” adlı şiir dosyasıyla 2007 Cemal Süreya Şiir Ödülünü
Özkan Mert ile paylaştı.
“Gece Uyurken” adlı romanıyla 2015 yılında Yunus Nadi Ödülü ’nü aldı.
Eren Aysan, 1980 sonrası yaşanan acıların, 1990’ların hırs ve politika çağının, 2000’lerin dönüşüm ve yenilgi duygusunun şiirlerine yansıdığı görüşündedir.
Eren Aysan, 7 Aralık 2016 günü Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tebliğ edilen evraka göre, 667 sayılı KHK kapsamında “Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara mensubiyeti veya iltisakı, yahut bunlarla irtibatı olabileceği yolunda yapılan değerlendirme” sonucu açığa alındı.
Kitapları
-Vesikalık Fotoğraf (2008)
-Bir Eflatun Ölüm (2013)
-Gece Uyurken (2014)
-25 Yıllık Ağıt (Zeynep Altıok) (2017)
-Hangi Zamandı Unuttum (2018)
-Silsile (2020)
-Dört Bir Yanım Gökkuşağı (2021)
Yok'a gazel
evde dolaşan sıkıntılı bir kadın yoktu
uzakla aramızda bir avuç mesafe yoktu
koltukta kedi gibi kıvrılmıştı anlam
üstünü örtecek serin bir gece yoktu
kaç kere kuşkuya adını sordum
içinde duracak istasyon yoktu
gökyüzünde bekliyordu zaman
kendini bölen bir yanı yoktu
rüzgâr eğildi kum tanesine
karbonun elmasa dönüştüğü an yoktu
bir öpüşte ölen devlet, yitirilen atlas
üstünden atların geçmesinden korkan nehir yoktu
her akşam gidip iki tek atmaya niyetli
gittikçe genişleyen mermer masalar yoktu
iğne deliğinden geçen yalnızlığım
beni avutacak yeni bir hayal yoktu
Bu yıl Sivas Katliamının 26.yılı.
Acısı dinmeyen bir yaradır Sivas yüreklerde. Körelmiş, canavarlaşmıs bir güruh tarafından goz gore gore katledildiler ama bilmiyordular ki onları ölümsüzleştirecekler. Onlar yanmadı o otelde, onlar bizi ışıklarıyla aydınlatıyor.
12 eylül döneminde geçen bir aşk hikayesi ama öyle çetin öyle zorlu ki hayatin zorluklarina karsi mucade verirken hayattan tokat yemis darmadagin olmus insanlari o donemin insanlarini hayatlarina baskalarinin girmesiyle neler yasadiklarini carpici bir bicimde anlatiyor ve bastan sona hic sıkılmadan yormadann okunan cok etkileyici bir kitap
SilsileEren Aysan · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202028 okunma
Üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen 12 Eylül darbesinin edebiyatçılar tarfından henüz yeterince işlenmediğini düşünüyorum. Çok güzel romanlar, öyküler yazıldı, bir çok şair şiirlerinde bu konuyu işledi ama kesinlikle daha çok yazılıp çizilmelidir.
Yakın tarihimizin bu en kanlı darbesi, ülkede her şeyi ama her şeyi değiştirdi. Darbelere alışkın bu