15 Mart 1964 Kars-Selim doğumlu. İlk ve orta öğrenimimi Selim'de; lise öğrenimini ise Ankara'da tamamladı. 1981-1982 öğretim yılında başladığı üniversite öğrenimini, 1984-1985 öğretim yılında Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olarak tamamladı. 1986-1989 yılları arasında Rize-Kendirli Ortaokulunda Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. 1990 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Enstitüsü'ne öğretmen olarak atandı. Enstitüde Yayın Dokümantasyon Bölümünde çalıştı. 1991-1993 yılları arasında Mesleki ve Teknik Eğitim Araştırma ve Geliştirme Merkezi Teknik Yayınlar Bölüm Başkanlığı görevini yürüttü.Burada Mesleki Teknik Eğitim Haber Bülteni'nin çıkarılmasını sağladı. Bilgisayar Destekli Eğitim Projesi çerçevesinde, bilgisayar ders yazılımlarının denetim ve raportörlüğünü yürüttü.
Gazi Üniversitesi ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında yapılan bir protokol çerçevesinde, Türkçe ders kitaplarının yazarları arasında yer aldı. 1993-1994 yıllarında Talim Terbiye Kurulunda Türk Dili ve Edebiyatı Müfredat Programını geliştirme komisyonunda çalıştı. Bu görevi sırasında, çeşitli kurs programlarının hazırlığında aktif üye olarak görev aldı. 1994-1995 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğünde yürütülmekte olan Avrupa Boyutunda Atlas Projesinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün yazımını üstlendi.
Gazi Eğitim Fakültesi'nin açmış olduğu Türkçe Öğretmenliği Programı araştırma görevliliği sınavını kazanarak, 20.04.1995 tarihinde Gazi Eğitim Fakültesinde göreve başladı. Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü'ne 9 Temmuz 1997 tarihinde Öğretim Görevlisi, 24 Temmuz 2000 tarihinde Yardımcı Doçent olarak atandı. 26 Kasım 1999- 1 Eylül 2005 tarihleri arasında Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı, 2008-2012 tarihleri arasında da aynı merkezin müdürlüğünü yürüttü. 2018-2019 Eğitim Öğretim yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Ana Bilim Dalının bölüm başkanlığını üstlenmiştir. Kendisi halen aynı fakülte ve ana bilim dalında "Profesör" olarak ders vermektedir.İngilizce bilen Aytaş, Evli, üç çocuk babasıdır.
Eğer bir kişi, yaratıcı ama spontan değilse bu, kılıcı olmayan bir samuray savaşçısına benzer, dövüşmeyi bilmekte ama bunu uygulayabileceği aletten yoksun bulunmaktadır. Eğer bir kişi spontan ama yaratıcı değilse bu, elinde samuray kılıcı olan bir köylüye benzer, kılıç ile ne yapacağını bilmemektedir kendini de kesebilir. -Moreno
Şemsettin Sami, BESA yahut Ahde Vefa
Piyeste aile birliğine büyük bir vurgu yapılmıştır. Bunun yanında ailedeki üyelerin birbirlerine olan sadakati de görülmektedir. Piyeste çobanlık mesleği ile ilgili unsurların ön planda olması yerleşim yerinde hayvancılığın olduğuna bir kanıttır. Zübeyir Bey, Meruşe ve Recep için bata başka birileriyle evlenmelerini istemektedir. Oysa Recep ve Meruşe birbirlerini sevmektedirler.
Zübeyir: ‘’Kızların evi babalarının evi değil, kocalarının evidir. Sen benim evde misafirsin. Asıl benim evin kadını Recep’in karısı olacak kadındır.’’ Lafından kız evlada geçip göçecek gözüyle bakılmaktadır. Gelin bile yuvada daha önemlidir.
Zübeyir sürekli Meruşe ’ye Recep senin kardeşin imasında bulunmaktadır. Bu durumda Meruşe ümitsizliğe düşmektedir. Ama Zübeyir durumu anlar ve ikisini evlendirmek ister. Oysa aşıklar terbiyelerinden ötürü bunu söyleyemezler. En sonunda Zübeyir evliliklerine izin verir.
Zübeyir: ‘’Biz namus için ve yalnızca namus için can veririz.’’ Sözünden namus kavramının can verecek kadar önemli olduğu görülmektedir. Sonrasında yine Zübeyir’in ‘’…Bugün Tanzimat-ı Hayriye vardır.’’ Sözünden de eserin yazıldığı döneme dair ipucu vermektedir.
Vahide, Fettah Ağayı kurtarır. Fettah Ağa da vefasını göstererek Zübeyir’i öldüren ve Meruşe’yi kaçıran öz oğlunu öldürür. Bu oldukça büyük bir vefa örneğidir.
Piyesin dili oldukça sadedir.
1) Ders kitabım olduğundan uzun vadede bitireceğimi düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla kitabın yazarları işlerinde bayağı iyi. Umarım iyi şeyler kazandırır.
Çocuk EdebiyatıAlemdar Yalçın · Akçağ Yayınları · 201231 okunma
1-Wiesenthal, Asya’da Çernayef yahut Türk Kahramanları
Piyes sade bir dil ve açık bir anlatımla kaleme alınmıştır. Milli kimlik ön planda tutulmuştur. Atacan’ın Türk ismini kutsal görmesi, bu isme karşı Çernayef’ten saygı göstermesini istemesi milli bilincini göstermektedir. Piyeste Rusların, Türklerin dilini, dinini, milli kimliğini