Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Ergül

Hakan Ergül"Medya Ne Ki... Her Şey Yalan!" yazarı
Yazar
Editör
7.9/10
9 Kişi
30
Okunma
3
Beğeni
1.938
Görüntülenme

Hakan Ergül Sözleri ve Alıntıları

Hakan Ergül sözleri ve alıntılarını, Hakan Ergül kitap alıntılarını, Hakan Ergül en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karımın ruh sağlığını bozuyor, izlemesini doğru bulmuyorum. Serap Ezgü’nün programında gözü­me çarpan kendilerini orada bir yargıç yerine koymaları. Doğru değil. Hukuken bir suçlunun dahi savunma mekanizması olarak hakları var yani. Normalde orada ‘hakem’ görevi üstlenmeleri gere­ kirken ‘hâkim ’ görevi üstleniyorlar. M.(E/K)
Milliyetçilik
Türkiye’de milliyetçilik, tüm dönemlerin belirleyici politik ideolojileriyle yan yana var ol­muş bir ideoloji olmakla birlikle, 1980 askeri darbesinin politik ve gündelik hayatta yarattığı kı­rılma ile beraber, muhafazakârlıkla ayrılmaz bir biçimde eklemlenmiş, ideolojiler üstü bir norm pozisyon edinmiştir. Devlet söylemine egemen olan Türk-İslâm sentezi ideolojisinin yarattığı po­litik atmosfer, 1990’larla birlikte ırkçılığın ’’sıradan”, “merkezi“ bir politik düşünce ve eylem ola­rak gündelik hayatlarımızın içine yerleşmesine neden olmuştur. 1990’h yıllara özgü milliyetçilik, Kürt meselesinin boyut değiştirmesiyle oluşan iç savaş atmosferi içerisinde şekillenmiştir. Tam da bu yıllarda yaşanan ekonomi-politik sorunlar, Avrupa Birliği’ne giriş sürecinin yarattığı toplum­ sal ruh hali ve tabii ki Kürt meselesi dolayısıyla “birlik beraberliğe yönelik” tehdit algısı ve teyak­kuz hali, başlangıçtan bu yana milli kimliğin biçimlenmesinin temel unsuru olan “beka kaygısını” beslemiştir. Bu sayede milliyetçi söylemler, çoğullaşmış, başka ideolojilerle eklemlenme yoluyla yaygınlaşmış, popülerleşmiş ve resmi söylem alanının vazgeçilmez unsuru olma konumuna terfi etmiştir. Milliyetçilik, 1990’lı yıllarla birlikte politik hayat içerisinde radikal ve söylemsel olarak sınırları belli bir politik akım olmaktan çıkmış, kapsamını ve pratik alanını genişleterek varolma­ ya başlamıştır. Gündelik hayat içerisinde, her tür ekonomik sınıfa dahil insanın söylemine angaje olmuş, her türlü yaşamsal deneyimi çerçeveleme kudretine sahip bir anlatılama pratiği olarak gö­rülmeye başlamıştır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Televizyon
Bütün bu simgelerin arasında en dikkat çekici olanlarından biri ise televizyonun üzerinde­ ki dantel örtüdür. Televizyonu kirlenmeden koruyacak, güzelleştirecek olan bu dantel, aynı za­manda televizyonu evin diğer pek çok eşyasından farklı olarak daha dikkatle korunması gereken bir nesne olarak “kutsal”laştırmaktadır. Böylelikle, tıpkı Lıster ve Wells’ın (2002) de sözünü et­tiği gibi, çözümlenen imge, kültürel “niyet”i anlamak için de kaynak oluşturmaktadır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Asker fotoğrafları
Asker fotoğrafları, kabaca aile, akraba ve arkadaşlara açılan sınırlı bir kamusalın içinde dolaşıma girer, bilgi ve duygu aktarmakta aktif olarak iş görürler. Özellikle üretim sürecini dik­kate aldığımızda görürüz ki bu fotoğraflar, sadece bireysel beğeni ve tercihlere göre değil, kolek­tif bir algının içinde, sosyo-kültürel bağlamda da üretilen kültür nesneleridirler. Biz ilgimizi bu fo­toğraflara yöneltirken, onların bize gündelik hayatın mikro ölçeğinden, siyasetin makro bağlam­larına uzanan bir tartışma ekseni sunacağına inanıyoruz.
Sayfa 111 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Teknoloji
Benzer bir biçimde, cep telefonu teknolojisi, kullanıcısını, kullanıldığı her anda -örneğin ko­ nuşma esnasında, mesajlaşma ya da telefonun oyun konsolu gibi kullanıldığı anlarda- fizik mekândan ve çevresinden ayırır, başka bir karma mekâna, dijital, sanal ve gerçek olanın bir ara­ da bulunduğu bir alana doğru harekete geçirir.
Sayfa 262Kitabı okudu
Medya antropolojisi, antropolojinin kavram ve metodlarınının medya çalışmalarına uyarlanması, iletişimin kuram ve yaklaşımlarının da antropolojide kullanımlası ile oluşmuş, Pierre Bourdiue'nün teorik tartışmaları ve görsel antropoloji alanındaki çalışmaların temel argümanlarından beslenen disiplinlerarası bir çalışma alanıdır
Sayfa 25 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hacı Bektaş Veli, Anadolu’daki Türk birliklerini birada tutmak, Anadolu insanını aydın­latmak, kendi öz varlıkları ve benlikleri hakkında onları bilgilendirmek ve bunu yaparken de on­ların kendi dilleri Türkçeyi kullanarak öğretilerini insanlara aktarmıştır. Bu öğretilerini, “Dört Kapı ve Kırk Makam” prensipleri çerçevesinde sunmuştur (Yalçın, 2010, s. 41). Dört kapı: Şeri­at, Tarikat, Marifet ve Hakikat’tir. Şeriat (dinin yasaları); Hazreti Muhammed’e biat eden ve ona tabi olan bütün inananların uyması gereken birinci ibadet şeklidir. Tarikat (tasavvuf yolu); Hz Peygamber ve Hz Ali ile Ehl-i Beyti’ne gönülden bağlanıp riyasız onlara tabi olanların yoludur. Marifet (irfan) ve Hakikat (tanrısal gerçeğin yaşamda tecellisi); Tarikat kapısından giren kişinin buradaki edep, erkân ve kırk makama tam uyarak, hizmet ve davranışları ile marifete ve sırr-ı ha­kikate ulaşmadır. Her bir kapı ise 10 makamdan oluşmaktadır. Bu makam­larda ilim irfan öğrenmek, nefsi köreltmek, tamahkâr olmak, şefkatli ve merhametli olmak, meslek edinmek, evlenmek, bir mürşide mürit olmak, alçakgönüllü olmak, incitmemek gibi insa­nın erdem ve ahlâkını simgeleyen buyruklar yer almaktadır .
Sayfa 166Kitabı okudu
Mutfak
İnsandan kaynaklanan her tür belirsizliğin ve istenmeyen sonuçların ortadan kalktığı insanın denetimini ve hareketini minimuma indiren teknolojik aletler, evin içinde özellikle de mutfakta kendi yaşam alanlarını yaratmıştır.
Milliyetçi-muhafazakâr düşüncelerin genellikle “aileden miras” alın­dığını, sol-muhalif siyasal pozisyonlarınsa aileyle de ilgili olmakla birlikte, örgütlülük veya eylem­lilik noktasında daha çok “aileye rağmen” alındığını belirtmek gerek.
İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Gençler Siyaset
Gençleri politikadan ya da örgütlü politik mücadeleden uzak tutan nedenleri şöyle sıralayabilirim: Kültürel iklim, toplusallaşma biçimleri ve dönemin ruhundaki değişiklikler; buna bağlı olarak da toplumsaldan çok bireysel olanı merkeze alma, kari­yer ve iyi yaşam koşulları elde etme arzusunun ön planda oluşu; 1980 sonrası siyasetten arındır­ma politikasının sonucu olarak gençlerin ilgi alanları, önem verdikleri konular ve değerlerindeki değişim; neo-liberal politikalar, baskı ve denetim mekanizmaları; muhalifliğin cezalandırma yo­luyla bastırılışı; ailelerin gençleri politikadan uzak tutma çabası; geçmiş deneyimlere dayanarak örgütlü politik mücadelenin kriminalize eden bir bakışla çerçevelenişi; siyasal çatışmanın ve kutuplaşmanın yanlışlığına ilişkin egemen söylem; politik örgütlenmelerdeki bölünmüşlük; örgütlü mücadelenin değiştirme ve dönüştürme gücüne olan inançsızlık; siyasetçilere duyulan güvensizlik; eğitim sisteminin eleştirel bilinç kazandırmaktan uzak oluşu.
Sayfa 76 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gündelik yaşam
Gündelik yaşam, insanların kendilerini rahat ve mutlu hisset­tikleri ve kendilerine biçilmiş rolleri oynadıkları, bildik bağlantılar ağından başka bir şey değildir.
Sayfa 207Kitabı okudu
Televizyon
Serap Ezgü’nün programı artık bize gına getirdi, izliyoruz ama... şimdi açık söyleyeyim ben. Biz ba­zen buradan programa katılmak istiyoruz, açıyoruz telefonu, en sonunda düşürüyoruz, bağ­lamıyorlar telefonu. Bazen mesela acıklı bir olaylar oluyor, bağlamıyorlar. Bir de Serap Ezgü dediğim dedik diyor programda. Yani halka yönelik, sen ona eğer telefon numarası veriyorsan; bir halkın se­sine kulak ver bakalım. Halk ne diyor buna. Yani üç beş kişiyi bağlıyor, o da hep tanıdıkları bağlı­yor; bir de birbirlerini. Özel kanalların yüzde doksanı, hep birbirlerini pohpohluyorlar... Hep birbir­lerini ağırlıyorlar... Bütün fakir kesiminin ipliğini pazara çıkarıyorlar. A. (E/S.K.)
Sayfa 43 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu