1958 yılında Erzincan Kemaliye'de doğdu. İlkokulu Burgazada'da yatılı okudu. Masallar biriktirdi gecelerinde. Siyah beyaz Türk filmlerini sevdi, en çok da Sadri Alışık'ı. Osmaniye Ortaokulu'nda Edgar Allan Poe'nun Annabel Lee şiiriyle tanıştıktan sonra hayatını şiirle yaldızladı. Bahçelievler Lisesi'nde biraz düş gezginiydi, biraz çılgın, biraz deli. O zaman başladı insanları okumaya. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda hayatının krokilerini çizdi. Yüzlerce şarkı yazdı, aşkı ve ayrılıkları anlatan. 30 yıldır gazetecilik yapıyor, şarkı sözleri yazıyor.
Seninle başladı
Benim hikayem
Kalbinde bir ömür
Kalmak isterim
Ümidin adresi
Senin gözlerin
Sevdamı kalbine
Salmak isterim
Her an her dakika
Seni özleyen
Her gün hasretine
Hasret ekleyen
Senin gözlerinde
Nöbet bekleyen
Bir deniz feneri
Olmak isterim
Ben şansa inanmam
Koşarak geldin bana
Mutlu gülüşler gibi
Maviydim sana
Alnımın yazısına
Mühür bastı yüreğin
Süt kokan düşler gibi
Beyazdım sana
Gittin gidiş o gidiş
Alışamadım ayrılıklara
Eylül yarası gibi
Sarıyım sana
Her sabah selamlarım
Ben bu renkli masalı
Hala yangınlarda
Kırmızıyım sana
İnsani duygularla beslenen insanların, yalnızlığı başkadır.Onlar mal mülk gücüne değil yürek zenginliğine bakarlar.Herkesten derin bakarlar hayata.
Güneş batarken yalnızlıkları ayaklanır. Kendi seslerini dinlerler, hisli şarkılar. Özlemleri, ya gerçek dostluğa, ya aşka! İnsanın insana sevgisizliği artarken, nefret orduları insanların üzerine yürürken. Duygularıyla yaşayan insanlar ne yapsın? Kendilerine saklanmaktan başka.
Bu kitaptan dolayı bütün kullandığım defterlerin hemen hemen her sayfasında o meşhur söz.
" Karıştırma sayfaları yangın söner közden önce. Üzülmem mi sanıyorsun yürek ağlar gözden önce" Annem hep derdi kalbi ağlamayanın gözü ağlamaz, sahi öyle mi dostum göz ağlarsa mı anlayacağız kalbin ağladığını, bence öyle değil ben bu söze daha çok inandım. 'İnsanların yüzüne iyi bakın, acısı çok olanın gülüşü çok güzel olur.' - Dostoyevski