Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halid Ziya Uşaklıgil

Halid Ziya UşaklıgilMai ve Siyah yazarı
Yazar
8.0/10
8,7bin Kişi
54,9bin
Okunma
1.983
Beğeni
63,5bin
Görüntülenme

Halid Ziya Uşaklıgil Gönderileri

Halid Ziya Uşaklıgil kitaplarını, Halid Ziya Uşaklıgil sözleri ve alıntılarını, Halid Ziya Uşaklıgil yazarlarını, Halid Ziya Uşaklıgil yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanki diğerlerinde bir meziyetin kabulü kendisinde bir eksikliğe yol açacakmış gibi bir küçük takdir gülümsemesini bile esirger.
O bu dünyada herkesten uzak, herkese yabancı değil mi?
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Reklam
İnsan, üzüntülü ve sevinçli zamanlarında, kalbinin dayanamayacağından fazlasını duyarlı bir kalple bölüşmek ister…
Mai ve Siyah
Mai ve Siyah
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil
Oopsss! Bazı tanıdıkları yazmışsın Halid Ziya Hocam...
Sanki diğerlerinde bir meziyetin kabulü kendisinde bir eksikliğe yol açacakmış gibi bir küçük takdir gülümsemesini bile esirger.
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Cümlenin güzelliği...
Bu kadar hiçliğine rağmen her meziyet sahibine düşman...
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
- Aman, bu Raci! dedi. Bu adamdan, ilk tanışma dakikasından başlayarak duyduğu nefreti şu üç kelime tamamıyla açıklardı. Onu hiç sevmez, sevmemek mümkün olduğu kadar sevmezdi. Raci o adamlardan biriydi ki dünyaya hiçbir şey olmamaya mahkum edilerek geldikleri halde her şey olmak isterler. Raci de en çok olamayacağı bir şey olmaya yelteniyordu: Şair...
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Reklam
İnsan, keder ve sevinç zamanlarında kalbinin dayandığından fazlasını başka duyarlı bir kalp ile paylaşmak ister..
bir dil ki sanki tamamıyla bir insan olsun
- Bilseniz, şiirin nasıl bir dile muhtaç olduğunu bilseniz! Öyle bir dil ki... Neye benzeteyim bilmem? Konuşan bir ruh gibi güzel söz söylesin, bütün kederlerimize, sevinçlerimize, düşüncelerimize, o kalbin bin türlü inceliklerine, fikrin bin çeşit derinliklerine, heyecanlara, öfkelere tercüman olsun, bir dil ki bizimle birlikte gurubun hüzünlü renklerine dalsın düşünsün, bir dil ki ruhumuzla beraber bir matemin kederiyle ağlasın. Bir dil ki asabırnızın heyecanına eşlik ederek çırpınsın... Hani ya bir kemanın telinde yakalanamaz, anlaşılamaz, bir kurala bağlanamaz nağmeler olur ki ruhu titretir... Hani ya, tan yeri ağarmadan ufuklara hafif bir renk uyuşmasıyla dağılmış sisler olur ki üzerlerinde resmi yapılamaz, belirlenemez yansımalar uçar, bakışiara buseler serper ... Hani ya, bazı gözler olur ki sonsuz karanlıklada dolu bir ufka açılmış kadar ölçülemez, nerede biteceğini anlamak mümkün olamaz derinlikleri vardır, duyguları yutar ... İşte bir dil istiyoruz ki onda o nağmeler, o renkler, o derinlikler olsun. Fırtınalada gürlesin, dalgalarla yuvarlansın, rüzgarlada sarsılsın, sonra veremli bir kızın yatağı kenarına düşsün ağlasın, bir çocuğun beşiğine eğilsin gülsün, bir gencin ümitle parlayan bakışına saklansın. Bir dil... Oh! Saçma söylüyorum, zannedeceksiniz, bir dil ki sanki tamamıyla bir insan olsun.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Çocuklukta hep böyle değil midir? Hatıralar hava ve zaman etkisiyle yıpranmış, delik deşik olmuş bir sayfa biçiminde kalır.
Herkes Ahmet Cemil'in başlamasını bekliyordu, bu uzun sarı saçlı genç hepsince bir başka yaradılışa sahip olmak üzere tanınır, o söze başlarken herkes bir hürmet hissiyle susardı. Fakat hepsi ümitlerinde aldandılar, o bekledikleri fırtına patlamadı, Ahmet Cemil hala düşünmeye devam ediyormuşçasına tam bir ılımlı dil ve tavırla dedi ki:
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Reklam
Soğuk espri :) Hadi bildiğiniz soğuk bir espri yazın
Ali Şekip elmasını soymuştu, bozmayarak, sakatlamayarakçıkarmayı başardığı kabuğu karşıda şaireynin arasına fırlattı: - Raci! Seni çatlattım! dedi. ............. ........... İkisi de onun şakasını anlamamıştı.Uzaktan olayı izleyen kısa, kuru çocuk -Saip- yanlarına yaklaştı, yere düşen elma kabuğunu bir ucundan tutarak gösterdi, nükteyi açıkladı, onun demesine göre meyvelerin kabukları öyle tastamam soyulursa şeytan çatlarmış! O, Ali Şekip'in şakasını pek parlak buluyor, kırık kırık çirkin bir sinirli kahkaha ile gülüyordu. Şaireyn bundan zevk alamadılar, Raci: - Puf!.. dedi. Soğuk!. Sıfırın altında 30!. .. Şunu Mir'at-ı Şuun'un bir sayfasında imza koymadan yayımiasalar herkes Ali Şekip'in olduğuna yemin ederdi.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Dinlemezler...Herkes anlatır benim gibi dinleyen az bulunur :)
Herkes söylüyor; hiç kimse dinlemiyordu. Uyumsuz, ölçüsüz çalgılardan meydana gelmiş bir müzik topluluğu gibi başı sonu olmayan, kırık dökük konuşmalar; çok içilmiş, çok yenmiş zamanlara has bir dağınık düşünce ve söz akışı ...
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Artık ona ne ruhunda destekçi ne varlığında yardımcı olacak kimse kalmamıştı.
''Yalnız bir şeyden hazzederdi: Sessizlik!''
Sayfa 35
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.