En Eski Helmut Uhlig Gönderileri
En Eski Helmut Uhlig kitaplarını, en eski Helmut Uhlig sözleri ve alıntılarını, en eski Helmut Uhlig yazarlarını, en eski Helmut Uhlig yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Avrupa" adının Asyalı bir prensesin adından geldiğini unutmamak gerekir. Bu prenses (Finikeli Europa), Zeus tarafından boğa kılığında kaçırılmış ve Girit adasında baştan çıkarılmıştı.
Sayfa 10Kitabı okudu
Sanatın çıkış noktası
(Tarih öncesi dönemlerde) Sanatın öncelikli konuları olarak, vahşi hayvanlar, avlar ve diğer canlı varlıklar olarak kadınların işlenmesinin gerekçesini sanat yapanların zevkinin dışında, başka bir nedende aramak gerekir.
Burada, kadının ve hayvanın sadece baskın rol oynamasından daha çok, bu dönemde yaşamın sürdürülmesi bakımından onların taşıdıkları önemden hareket edildiği varsayılabilir. Buna sanat yardım etti. Kadın, doğurgan ve yaşamın devamını garantileyen kimliğiyle, çoğalmasına ve cinsinin sürmesine önem verilen bir varlıktı.
Sayfa 20Kitabı okudu
O, çocuk doğruyor, besliyor ve günlük hayatın güç şartlarına hazırlıyordu. Bitkileri, meyveleri ve küçük hayvanları toplayan oydu. O, meyve cinslerini, yabani tahılları, mantarları çok iyi tanıyordu... Bütün bunların sonucu olarak itibarının yükseldiği, hatta belki de bazı özel güçlere sahip olduğu yolunda inancın geliştiği ve bu gücün sonradan büyü yeteneği olarak kabul edildiği şüphesizdir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Bizim konumuz için çok önemli olan bir gerçek de, Batı ülkelerinin eski yüksek uygarlıkların gelişmesi için şart olan Anadolu etkilerinin, Yunanistan ve Girit'teki uygarlıkları da geliştirmiş olduğudur. Bu etkiler, bizim bugün Avrupa uygarlığı olarak tanımladığımız uygarlığın gerçek temelleridir ve bu her şeyden önce Yunanistan'daki eski uygarlık için geçerlidir.
Sayfa 75Kitabı okudu
Magna Mater - Her şeyin anası -
Anadolu'da olduğu gibi, Girit'te de, orta noktada oldukça belirgin şekilde "Büyük Anne" - Aşk, Bereket ve Ölüm Tanrıçası - durmaktadır. Burada da, gene Hacılar'ın ve Çatalhöyük'ün etkileri açık şekilde görülmektedir.
Sayfa 75Kitabı okudu
Güneş tanrıçası, yalnızca en yüksek değil, Hitit panteonlarının en eski tanrısıdır da. Ondan Frigyalı Sibel (Kibele) ve Yunan Afrodit oluşmuştur. Artemis'in beşiğinde ve Hristiyanların Meryem Ana kültünün ortaya çıktığı anda, yine ona rastlamaktayız.
Sayfa 171Kitabı okudu
Praxiteles, m.ö. dördüncü yüzyılda, Themis'in tanrısal ahlak yasalarını dikkate almadan, Anadolu sahillerindeki Kinidos (Datça) için tanrıçanın (Afrodit) ilk çıplak heykelini yapmıştır.
Sayfa 198Kitabı okudu
Tanrılar, insanların arkadaşı, ara sıra da rakibi oldular. Onlara, eşitmiş gibi davranıldı. İnsanların zayıf tarafı, tanrılara yabancı değildi.
Zeus, karşılaştığı birçok güzel kadın karşısında hep zaaf gösterdi.
Sayfa 211Kitabı okudu
Ancak asıl bilgileri, ahlaki ölçülerin gelişmesini, doğayı, insan ve varlığını, başlangıç döneminin hemen arkasından sorgulayan sistematik düşünceye borçluyuz. Bunlar felsefenin başlangıçlarıdır. Bunlar, her ne kadar Yunanlılar tarafından formüle edildiyse de, Anadolu topraklarından kaynaklanmıştır.
Sayfa 215Kitabı okudu
Bu dönemde insanların çoğu, yalnızca başarı, zenginlik ve zevk peşindeydiler. Bunların gölgesinde, yaşamı bir yükten başka bir şey olarak görmeyen sayısız insan görüyoruz. Onlar için dine yönelmek genelde son bir umuttur.
Sayfa 220Kitabı okudu