Hakkında
Okurlar
1 okur beğendi.
6 okur okudu.
Sözler ve Alıntılar
Ve...
Bu hüzünlü yüreğimi kimse görmeden, bilmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam...
Sayfa 67Kitabı okudu
"Çocuklar öldüğünde gül suyu gibi mi kokarlar?
Ya yaşlılar, onların yüzüne "ay ışığı "mı konar?
Sayfa 19Kitabı okudu
Ruhları siyahlaşmış insanlara maviler renk vermezler.
Biz gökyüzünde daima maviydik, ne vakit siyahlar bürünse üzerimize, bilirdik ki mavilik o siyahların arkasındaydı.
Sayfa 29Kitabı okudu
"Her şeyin farkındaydım aslında, kimselerin bilemediği her şeyin... Ama gitmekten korkuyordum. Ne kalacak kadar vardım ne gidecek kadar cesur belki de."
Sayfa 181Kitabı okudu
"Ve....
Bu hüzünlü yüreğimi kimse görmeden, bilmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam..."
Sayfa 67Kitabı okudu
İletiler
Avluda Yürüyen Gölgeler
Gözleri desem mesela, hangi denizci cesaret edebilir o engin okyanusta kaybolmaya? Hele çatınca o kaşlarını, deli dalgalar dövmeye başlar ya insanın o kıyılarını işte o zaman çivi gibi çakılıp kalırsın olduğun yere.
Hani yağmur sonrası soğuktan titreyen serçe misali, yerlerde sürünürcesine...”
Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk.
Soğuk odalarda, yün yorganların altından odun sobasında pişen ekmekle birlikte, portakal kabuklu ıhlamur çayı kokusu ile uyanışlara “Günaydın!” diyebilmek adına.
Çocuklar büyüdükçe kanatlarını kullanmakta ustalaşır ve doğru uçabildiklerini zannederler ama onların kanatlarının olması varacakları yerin doğru olduğunu göstermeyecektir.
O’nun kanatları vardı ama bu doğru yolda ilerlediği anlamına gelmiyordu.
Bu seven kalbin acıtılmaması gerektiğini “Anka Kuşu” olduğunda anlayacaktı...
kitapyurdu.com/kitap/avluda-yu...
Huri Çalışkan
Sonsuza Dek
Bu aşk denen o tılsım olmalı
Nereye gitsem, ona dönüyorum
Hiç bir şey bizi yolumuzdan edemez
Adını söylemek için
Avluda Yürüyen Gölgeler
İnsanı ayrıştıran din, dil, ülkesi değil penceresinden nasıl gördüğüdür.! Huri Çalışkan
Yorumlar ve İncelemeler
Mutlu akşamlar kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Bir çocuk, genç kız, anne Sıla... Yokluklar içerisinde sevgi ve iyi niyetle büyütülen, sevgiyi, vefayı son nebzesine kadar yaşayan, hoşgörülü, affedici, iyi niyetli koca yürekli kadın, güçlü kadın Sıla ...
Sıla'nın yaşam öyküsünün anlatıldığı kısa bir roman olan kitabımızda onun çocukluğundan itibaren zorlu yaşamı anlatılıyor. Ben diliyle yazılmış olan cümlelerinde yazar o kadar detay veriyor ki okurken o duyguyu okuruna yaşatıyor. Okurken o zorlu yaşamı görmek, maddi zorluklar ile geçen çocukluktan sonra evlilik ile yaşadığı o duygusal zorluklar yürek parçalayıcı.
Aile bağlarının gücünün yoğun bir şekilde vurgulandığı, bizden, hemen yanıbaşınızda yaşanan ve maalesef ülkemizdeki pek çok kadının benzeri yaşam öyküleri var.
Sıla'nın sonsuz sevgi gücünün yanında bir de anneliği ekleniyor yaşamına. Belki daha fedakar oluyor ama yeryüzündeki meleği ile daha da güçlü tutunuyor hayata. Sonsuz inanç ve sevgiyle Huri Çalışkan, kaleminiz daim olsun ...
Huri ÇALIŞKAN
Okudum bitti!
Sıla nın hikayesi bu kitap, doğduğu günden beri yılmayan, pes etmeyen bir savaşçının, bir hemşirenin, bir annenin, aşkın en saf halinin hikayesi .
İzmit te başlıyor kitap, altı çocuklu ailenin iki numarası Sıla.
Furkan ve Berksun u kaybeden , her kaybedişte birbirlerine daha sıkı kenetlenen kardeşlerin hikayesi.
Babaanne Fatima ve Anne Mihriban ın yokluğu bolluk yapmayı beceren dualarının ve ellerinin hikayesi.
En çok seven , karşılıksız yalansız seven Erdem in hikayesi .
İzmit- İstanbul - Çorlu- Girne - Hakkari - Malatya ve tekrar İzmit e yol alıp bize İstanbul da son noktayı koyduran harika bir kitaptı.
Oğlu Berksan için herseyi yapan Sıla gibi anneler iyi ki var .
Kesinlikle okunması gereken bir kitap olmuş Kaleminize enerjinize emeğinize sağlık Huri Çalışkan