Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İhsan Fazlıoğlu

İhsan FazlıoğluKendini Aramak yazarı
Yazar
Editör
8.9/10
642 Kişi
3.308
Okunma
896
Beğeni
25,6bin
Görüntülenme

İhsan Fazlıoğlu Gönderileri

İhsan Fazlıoğlu kitaplarını, İhsan Fazlıoğlu sözleri ve alıntılarını, İhsan Fazlıoğlu yazarlarını, İhsan Fazlıoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, metafizik düzlemde, bir fıtrat sahibi olmakla birlikte kendini mutlak anlamda belirleyen sâbit, değişmez bir doğaya mâlik değildir; bu nedenle insan olarak doğulmaz ama insan olmak öğrenilir. Bu çerçevede İslâm, bir insan olma öğretisidir; öğretmen ise Rab (terbiye edici olan) Tanrı'dır ve ideal örnek de, O'nun Resûlu Hz. İnsan'dır; öğretinin kendi de dindir; nihaî amacı ise insanı, metafizik koruma ve güvenlik altına almadır.
Kudemânın deyişiyle, f-i-k-i-r ile k-ü-f-ü-r, büyük kök uyumu gereği aynı kökten gelir; fikir teemmülle gerçeğin örtüsünü açmak, küfür gerçeğin üstünü örtmek demektir. Fikredenler gerçeği açığa çıkarır; küfredenler saklarlar; çünkü aklında fikr olmayanın dilinde küfr olur; böylece diliyle aklını örter... Hâlbuki kulluk, yaratılanın yaratıldığı hâl üzere olması demek ise insan için akletmek kul olmaktır.
Reklam
tebliğ iyiyi, doğruyu ve güzeli insanların idrâkine nezaket ile sunup edeb ile geri çekilmedir, yani nihaî kararı, insanın ihtiyârına bırakma inceliğidir.
Nazarın dinî anlamda bile vâcip olması son derece dikkat çekicidir; çünkü taklîdî îmândan tahkîkî îmâna geçilmesi ancak bu sayede mümkündür. Nazar, yani her çeşidiyle tefekkür insan olmanın ilkesidir; zaten akıl olmadan insan formuna beşer denir. Beşer doğulur, ama süreçte insanlaşılır; mükellefiyet de, mesûliyet de bu sürecin sonunda hâsıl olur. Sûfîlerin, İslâm'ın beşeri insanlaştırdığını söylemeleri de bu anlama gelir.
Hristiyanlık düşüncesi Evren'i karanlık olarak gördüğünden, hep bir aydınlanmadan bahseder; bu aydınlanmanın dinî olması ya da XVIII. yüzyıl Fransız merkezli aydınlanma olması fark etmez. İslâm hayat görüşü için Evren karanlık değildir; sadece hayat kavramına nispetle geçicidir; misafirhânedir. Bu açıdan bizim bir aydınlanmaya ihtiyacımız yoktur; çünkü Tanrı'nın tecelligâhı olarak Evren zaten celi, yani apaçıktır, apaydınlıktır; O'nun nuruyla aydınlanmıştır.
Nedir kendini aramak? Nasıl ve nerede aramalıdır insan kendini? Arayan, araması gereken insan mıdır? Yoksa toplum mu? Toplum nasıl arar, aramalıdır kendini? Toplum olarak kaybolmakla, insan olarak kaybolmak aynı mıdır? Etkileri nelerdir? Sorular, sorunlar! Merkez'de insan olunca çoğalırlar. Benim düşüncem #KendiniAramak 'ta
Reklam
modern dönemde kapitalist üretim-tüketim denkleminin işleyişi için hayatın anlamsızlaştırılması gerekmiş, bunun için de öncelikle ölüm itibarsızlaştırılmıştır.
İnsan, çıkış noktası ile dönüş noktası arasında sürekli bir harekettir. İnsanın çabası bu hareketi anlamlı kılmaktadır. Çünkü çıkış aşamasında insan bilgisizdir; dönüş yolu ise korkuyla doludur. İkisi arasında sürülen Hayat ise bilgiyi gerektirir. Başka bir deyişle hayata sürdürmek için ortaya konan hareket ancak ve ancak bilgileri anlamlı kılınabilir.
Bir insanın yeryüzünde başına gelebilecek en büyük musibet anlamlandırma yetisini kaybetmesidir.
yaşam ile ölüm birbirini tamamlarlar; tamamlayıcı ikili kavramlar aynı zamanda simetriktirler; dolayısıyla yaşam ile ölüm simetriktir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.