Yazarın Adıyamanlı olması mı beni bu kadar cezbetti bilmiyorum ama kitabı çok beğendim.
İsmi beni kendine çekti en başta.
Eğer iç hesaplaşma şeklinde olan kitapları seviyorsanız bu kitabı zevkle okursunuz.
Cümlelerin kuruluş tarzı, benzetmeler çok özgün geldi bana.
Biraz Oğuz Atay tadında.
Yazarımız kendi düşüncelerini üstü örtük bir biçimde yeri geldiğinde iğneleyici bir biçimde aktarmayı çok güzel başarmış.
88 sayfa olmasına rağmen bana çok şey kattığını düşünüyorum. Şu sıralar elim her zaman bu kitaba gidiyor, altını çizdiğim cümleleri tekrar tekrar okuyor ve her okuyuşumda cümlelere daha da hayran kalıyorum.
Yazarla konuşma fırsatını da yakaladım. Görüşümü ona da sundum ama kendisi başyapıtı olarak bu kitabını göstermiyor. Daha diğer kitaplarını okuyamadım. Ama mutlaka en kısa sürede okuyacağım.
Kitabı okuduktan sonra bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Yazarın kitapta eleştirdiği bir tane bile özelliğinizin olmaması için kendinizle bir savaşa giriyorsunuz.
Kitapta adı geçen Elif karakterine(belki de kendisi gerçek bir insandır.)duyduğu sevgiyi klasikleşmiş cümlelerile aktarmıyor.
Hatta şu cümle en sevdiklerimden;
" ...ama yanıma gelince, ne olduğunu anlayamadığım bir şeyler oluyor. Neden oluyor, bilmiyorum, ama her şey değişiyor birden. Birdenbire, sanki başka bir dünya dönüyor etrafımda, sanki renkler, sesler ve kokular yüreğimin gökyüzünde farklı anlama bürünüyorlar bir anda..."
Fırsatınız olursa mutlaka okuyun!