Şair ve yazar. 1966, Çakallı / Besni (Adıyaman) doğumlu. Gölbaşı Lisesi (1985), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesini (1990) mezunu. 1991 yılından itibaren Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Bölümünde öğretim elemanı olarak görev yapmaktadır. Lisans tezi: “Sezai Karakoç’un Sanat ve Edebiyat Görüşleri” (1990); yüksek lisans tezi: “Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası” (1993).
“Gençlik, Kültür Edebiyat” başlığını taşıyan ilk denemesi, Kültür-Edebiyat dergisinde (Haziran, 1986) yer almıştı. Diğer ürünleri Zaman gazetesi (1987-90) ile İslâm (1987-90), Mavera (1988-90), İlim ve Sanat, Millî Kültür, Serzeniş, Söğüt Edebiyat Notları, Ruzigar vd. dergilerinde yayımlandı. Türkiye Yazarlar Birliği üyesidir.
“Her gerçeğin yerini bir hiper gerçek, asılın yerini çoğalabilen fotokopiler almıştır.
Artık içinde yaşanılan dünya bir kopyalar, imitasyonlar dünyasıdır.
Gerçek kendini bize fark ettirmeden ortadan kaybolmuştur.”
Yazarın okuduğum ilk eseriydi. Tür olarak hikâye kategorisine alınmış gibi görünse bile aslında bir hikâye kitabı değil. Belli bir olay örgüsü yok. Yazar daha çok geçmişe olan özlemini ve içinde bulunduğumuz çağa sitemini dile getirmiş. Herkese iyi okumalar...
Yeni bir çağ başlıyor dostlarım; camın, naylonun, kartonun çağı...Çürümeyenin ama olmayanın da... "Dijital Çağ" diyoruz adına. Her yerde, her şeyin, her an hazır olduğu ama asla heves edilmediği.
Postmodernizmi her yerde okuruz ancak postmodern edebiyata ilişkin ilk yapıtlardan biri bu eser.
Çağımızın felsefecisi, yakın bir tarihte yitirdiğimiz Fransız düşünür Jacques Derrida'nın postyapısalcı dil yaklaşımları, göstergede gösterilenin çokluğu ve alımlayana göre değişebileceği kitapta anlatılmakta.Akla yaslanan modernizm karşısında "saçma"ya "belirsizlik"e, "gizem"e ve daha nice şeye yaslanan postmodernizmin edebiyata yansımasını yakalamak için okuyunuz.
Kafka'nın "Bölünmüşlüğü","bitmemişliği", Nietzsche'nin "Hiç" i daha iyi anlaşılır okuyunca.
Edebi metin okumalarında, edebiyatla psikoloji'nin birbiriyle kimi zaman paralel, kimi zaman sarmal bir ilişki içinde olduğunu bilmesek de hissetmişizdir okur olarak. Bu kitap bu konuyu hislerimizin daha ilerisine taşıyarak, adım adım edebiyatla psikoloji arasındaki derin bağı masaya yatırmaktadır. İnsanın ruhsal yapısını inceleyen psikoloji ile