Hakkında
Prof. Dr. Johannes Glasneck (1928-2009) Almanya Demokratik Cumhuriyeti'nin en prestijli tarihçilerinden biridir. tarih ve Alman edebiyatı üzerine lisans eğitimini tamamladıktan sonra, doktorasını 1964'te tamamlamış ve Halle Martin Luther King Üniversitesinde 1978-1991 arasında öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır. Araştırmalarında ve yayınlarında orta doğu yakın tarihi ve uluslararası ilişkiler üzerine yoğunlaşmıştır. Seçkilerde, toplu eserlerde ve bilimsel dergilerde çok sayıda makalesi mevcuttur. 1971'de ilk kez, Türk Devleti kurucusu ile ilgili ilk Almanca biyografi çalışmasını yayınlamıştır. Bugün bu çalışma, Onur Yayınları tarafından "Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye" adı ile yayınlanmıştır.
Unvan:
Alman Tarihçi
Doğum:
1928
Ölüm:
2009
Okurlar
5 okur beğendi.
30 okur okudu.
50 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Mustafa Kemal Atatürk'ten
"Eğer ulusun yaşamı tehlikede değilse, savaş bir cinayettir. Türk ordusu, saldırı savaşları yapmak ve imparatorluklar kurmak için meydana gelmemiştir. Ordu yabancı çıkarların hizmetinde bir araç da olamaz."
Sayfa 112 - Alıntı: Horizont 2/1969, s. 18.Kitabı okudu
"Dışişleri Bakanlığı ve Goebbels”in Propaganda Bakanlığı, dışardaki diplomatik misyonlara uyulacak noktaları bildiren asıl kumanda merkezleriydi. Haberler ve Basın Dairesi yanında, özellikle 1939’da Dışişleri Bakanlığında kurulan Enformasyon Dairesi bu konu ile uğraşıyordu."
Sayfa 12 - Onur Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Arif GelenKitabı okudu
"Kemal Atatürk'ün geniş burjuva reform programı, Afrika ve Asya’nın ulusal hareket önderleri için ilham kaynağı oldu. Program daha çok devlet, din, hukuk ve kültür alanlarına yöneliyordu."
Sayfa 57 - Onur Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Arif GelenKitabı okudu
"Kemal Atatürk’ün Türkiyesi ile Sovyetler Birliği arasında kurulan dostluk, iyi komşuluk ilişkileri, Alman, emperyalistlerinin gözüne batan bir dikendi; Türkiye için ise, siyasal bağımsızlığı pekiştirme bakımından gerçek bir fırsat sayılırdı. Bundan dolayı faşist prepagandacılar, Ankara hükümetinin anti-emperyalist kurtuluş savaşının bitişinden hemen sonra Türkiye'nin genç komünist partisini kanlı yollardan ezmesi olayına büyük bir istekle sarıldılar ve bundan Türkiye-Sovyetler Birliği arasında bir dış politika karşıtlaşması meydana getirdiler.
Nazi partisinin Dış Politika Dairesi Başkanı, elçi Werner Daitz’in nazi sözlüğünde bu şöyle görünüyordu: “Almanya, İtalya, Macaristan, Bulgaristan ve Türkiye, Avrupa’nın bolşevikler tarafından yok edilmesine, Orta Asya düşüncesinin yayılmasına karşı direnmeye geçen ilk ülkelerdi."
Sayfa 13 - Onur Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Arif GelenKitabı okudu
"1964 yılına kadar Batı Almanya, Türkiye’yi ekonomik, siyasal ve askerî etkinlik alanı haline getirmek için hemen hemen bir milyar mark yatırım yapmıştır."
Sayfa 50 - Onur Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Arif GelenKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
